|
|
'Nâzım Hikmet hayranıdır'
- Suna Hanım çevreniz tarafından 'bohem' olarak nitelendirilmiş miydi hiç? - Bir şey söyleyeyim mi, Suna'nın gençliği birçoğumuzun gençliği gibi sol görüşlüdür. Mesela Suna, en çok köy öğretmeni olmak istemiştir. Suna'nın kafa yapısında solculuk vardır.
- İlk nasıl anlamıştınız? - Nâzım Hikmet sevgisinden. Evlendiğimiz devrede kütüphanesiyle karşılaşınca, Nâzım Hikmet'in bütün yasaklı kitaplarını görünce, büyük şaşkınlığa uğramıştım ben. Nâzım Hikmet'i çok sevmiştir Suna. O yasaklı dönemlerde Nâzım Hikmet'in bütün kitapları Suna'daydı ve yasaklı oldukları halde bu böyleydi. Suna çok okuyan, çok insancıl ve gösterişe meraklı olmayan bir çocuktur. Bir öncülüğü de şudur; zengin aile çocuğu olmasına rağmen çalışma hayatına başlamak. O devrede çalışan kıza iyi gözle bakılmıyordu maalesef. O devrede iyi model olan bir çocuktur Suna.
-
Suna Hanım'ın, annesi Sadberk Hanım'la farkı nedir? - Anneye sevgiyle bağlıydı Suna. Tarz olarak Suna daha direktti, anne daha yumuşaktı.
- Suna Hanım'ın direkt olması sizin için avantaj mıydı, dezavantaj mı? - Benim için konfordu. Hadiseye çok çabuk adını koyar ve bitirir Suna. O biraz da Vehbi Bey'den alınan bir özellik. İkisi de teferruat insanı değildi. "Kardeşim ne istiyorsun benden?" deyiverirlerdi. Çünkü uzatıp zaman kaybetmek istemezlerdi.
|