Cumhurbaşkanlığı' nın C'si
Geçenlerde kabinenin önemli bir bakanıyla sohbet ederken "Başbakan Çankaya' ya çıkacak mı" soruma başka bir soruyla yanıt verdi: "Sence etrafta vazgeçmesine neden olan herhangi bir 'caydırıcı' unsur var mı?" CHP ve diğer muhalefet partilerinin açıklamaları ve AK Parti'nin "Tayyip Erdoğan dışı alternatifleri" sorduğu ankete rağmen Ankara'da bugünlerde geçer akçe, Başbakan'ın Çankaya'ya çıkacağı yolunda. Son derece akıllıca bir iletişim stratejisi izleyen Başbakan Erdoğan, "16 Nisan' a kadar açıklamam" diyerek Çankaya meselesini "yüksek gerilim hattı" olmaktan çıkardı. Bu hafta bel ağrısı nedeniyle evinde kalmak zorunda oluşu bile, siyasi tempoyu ister istemez düşürerek AK Parti hükümetinin işine yaradı. Bu ortamda papatya falından sıkılan ve Çankaya sürecinde Ankara'nın şifrelerini çözmek için aylardır kafa patlatanlar, bugün Okan Müderrisoğlu'nun SABAH'ın birinci sayfasındaki haberini dikkatle okumalı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, kendisini ziyaret eden bir işadamına Cumhurbaşkanlığı seçimlerini sorduğunda "Cumhurbaşkanlığının 'c'sini konuşmak istemiyorum" demiş. Kuşkusuz Yaşar Paşa, orada otuz tane farklı cümle kurabilir, farklı nüans ve vurgularla karşısındaki işadamını tedirgin eden, gaza getiren ya da yön veren bir tavır takınabilirdi. Onun yerine, daha önce sık sık aktardığımız diplomatik ve dikkatli üslubuyla, söyleyeceği her lafın dışarı "sızma" ihtimali olan bir toplantıda konuya girmemeyi seçmiş. Bunu nasıl yorumlamalı? Kuşkusuz Yaşar Paşa' nın dikkatli üslubunun altında, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni medyatik bir ortamda Çankaya tartışmasında "taraf" haline getirmeme isteği yatıyor. TSK, cumhuriyet ve rejimin temel nitelikleri konusunda "taraf" olduğunu her fırsatta dile getiriyor. Bu konularda tavizkar değil. Ancak CHP lideri Deniz Baykal'ın "Birileri Başbakan' ı Çankaya' ya çıkmaması için uyarsın" sözüne rağmen, TSK "partilerarası polemik" içine girmek istemiyor; "partiler üstü" pozisyonunu sürdürmek istiyor. Bu yüzden de bu dönemde belirgin bir biçimde medyatik olmama çabası gözleniyor. Hatırlarsınız geçen yıl bu zamanlarda, dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök'ün Harp Akademileri'nde yaptığı konuşma kısa bir süre sonra basına da dağıtılmış, köşe yazarları günlerce konuşma metnindeki vurguları tartışmıştı. Bu yıl da Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt'ın Harp Akademileri konuşması merakla beklenmekteydi. Hatta, bazıları, Yaşar Paşa'nın cuma günü yaptığı konuşmada Çankaya ve laiklik konusunda sert vurgular olacağı beklentisindeydi. Oysa Genelkurmay Başkanı'nın cuma günkü konuşması sessiz sedasız geçti, bırakın basını çağırmayı, konuşma metni Genelkurmay'ın internet sitesine bile konmadı. Çankaya papatya falını açanlar, bunu da bir yere yazsın...
|