Çankaya tahminleri
Adaylık sürecinin başlamasına tam bir ay kala, Ankara'nın tek gündemi var... Davetlerde, elçilik resepsiyonlarında, hatta konserlerde söz dönüp dolaşıp aynı konuya odaklanıyor: "Erdoğan, Çankaya'ya için aday olacak mı?.." Soruya herkes kendisine göre bir yorumla yanıt veriyor. Hatta bazıları söze, "Aday olacak" diye başlayıp, sohbeti "Galiba olmayacak" diye bitiriyor. Bu arayıştan en çok yorulanlar ise pozisyon belirleme çabası içindeki milletvekilleri, aday adayları, bürokratlar ve iş çevreleri... Sohbetlerdeki konuşmalara ve yorumlara gelirsek... Son dönemde Erdoğan ve hükümetin hakkında övgü dolu sözler söylediği bir işadamı, "Aday olmayacak" diye başlayıp ekliyor: "Cumhurbaşkanlığı için Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ü aday gösterecek." Gerekçesini de kendisi anlatıyor: "Bu kadar genç yaşta yukarı çıkmak istemez. Sohbetlerimizde sürekli Başbakan olarak ikinci dönem için planladığı icraatlarını anlatıyor..." Tanınmış işadamı bunları söylerken, arkadaşı, işadamları örgütünün etkin isimi bu yoruma katılmıyor: "Çankaya'nın bu kadar yakınına gelmiş; bu fırsatı geri tepmez, kapısından dönmez. Aday olur seçilir. Bir süre sonra da Cumhurbaşkanı'nı halk seçsin diyerek yeni bir seçime gider. Aday olması halinde, birkaç gün bağırış çağırış olur, sonra durulur."
"İsteseydi, sertleşmezdi..." Erdoğan'a yakın bir yerel yönetici ise farklı bir açıdan yaklaşıyor. Önceki akşam Moldova Büyükelçisi'nin verdiği resepsiyonda sohbet ederken, şöyle diyor: "Patron (Erdoğan) üç ay önce muhalefete karşı daha ılımlıydı. Biz de bundan yola çıkarak, 'Çankaya uzlaşma yeri, yavaş yavaş her kesimi kucaklıyor, demek adaylığını koyacak' diye yorumladık. Ancak son üç haftadır muhalefete aşırı yüklenmeye başladı. Çankaya'yı planlasaydı muhalefetle çatışma içine girmez, daha ılımlı, uzlaşmacı bir tavır sergilerdi." Partinin, eşleri türbansız 4 kişinin üzerinde yaptırdığı ankete de dikkat çekerek devam ediyor: "Patron (Erdoğan) her ne kadar bir anketle 10 kişinin adının daha sorgulanacağını söylese de önemli olan ilk işaret fişeğidir. Partiyi kendisi dışındaki başka isimlere alıştırıyor. Abdullah Bey (Gül) aday olursa şaşmayın..." Devlet Bakanı Abdüllatif Şener'in, ardından da Erdoğan'ın, "İkinci bir aday çıkabilir" dediklerini anımsatıyor. Muhalefet aday çıkarmasa dahi, AK Parti'nin içinden iki adayın birbiriyle yarışacağını, böylece seçimin demokratik bir şekilde gerçekleşeceğini vurgulayıp ekliyor: "Patron aday olursa, ikinci bir isim karşısına çıkabilir mi? Aday olmayacak ki, ikinci bir adaydan bahsediyor..."
Fifty-fifty Milletvekilleri ise tam anlamıyla bölünmüş durumda. Bunun nedeni de herkesin kendine göre bir beklentisi olmasından kaynaklanıyor. Bazıları, Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkmaması halinde oylarının daha da artacağına inanıyor. Bir bölümü de Abdullah Gül'ün Genel Başkan olması halinde, partide yenileşme hareketinin yaşanacağını söylüyor. Bu yorumlar arasında AK Parti genel başkan yardımcılarından birinin şu sözü her şeyi anlatmaya yetiyor: "Başbakanım henüz fifty-fifty (50-50) durumunda; nabız tutuyor."
|