|
|
Gülen cemaatinin 'Alevi' hassasiyeti
Son 50 yıldır siyasi iktidarlar, Türkiye'yi kuşatan birçok temel sorunu sürekli erteliyor. Kimi iyi niyetle çözmeye kalkıyor, konsensüs sağlayamıyor. Kimi çözüyormuş gibi yapıyor. Kimi de ısrarla görmezlikten geliyor... Ama artık gelinen noktada, toplumun ertelemelere tahammülü kalmadı. İşte bu tahammül sınırlarını zorlayan sorunlardan biri de Alevilik. Yıllardır herkes kafasında oluşturduğu tarife göre bu soruna yaklaştı. Oysa milyonlarca yurttaşın, yüzyıllardır sürdürdüğü bir inanç sistemi Alevilik. Farklılığıyla, kendi ritüel ve ilkeleriyle bu coğrafyayı zenginleştiren Alevilik, "nedense" hep "öteki" oldu. Ve ne yazık ki, hiçbir siyasi iktidar bu farklılığı özgürleştirip, "zenginliğimizin" ve "çeşitliliğimizin" bir parçası haline getiremedi. Halen de getirilmiş değil. Ama son yıllarda, hem siyasi arenada hem de sivil toplumda sorunu anlamaya ve çözmeye çalışan ciddi çabalar da dikkat çekiyor. İşte bu çabalardan biri de dün İstanbul Grand Cevahir Otel'de gerçekleşti. Türkiye'de Sünni anlayışın önemli isimlerinden Fethullah Hoca'ya yakınlığıyla bilinen Abant Platformu , "Alevilik" sempozyumu düzenledi. Sempozyuma hem önemli akademisyenler, hem de Alevi toplumunun önde gelen isimleri katıldı. İki gün sürecek toplantıda, bütün boyutlarıyla "Alevilik" tartışılacak. Elbette bu tür toplantılar sorunu anlamak açısından önemli, ancak sorunun çözüm yeri kuşkusuz siyasettir. Düzenleyici Abant Platformu, konu da Alevilik olunca ister istemez gözler siyasetçileri aradı. Ancak ortada DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar ve ekibi dışında kimse yoktu. Daha ilginci, katılması beklenen Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik de gelmemişti. Kulislerde bakanın gelmeyişi uzun zamandır Fethullah Gülen cemaati ile AK Parti arasındaki ilişkilerin "limoni" oluşuna bağlanıyordu. Siyasetçilerin bu ilgisizliğini biz de eski bir DYP'li olan yazar Reha Çamuroğlu'na sorduk. İşte cevabı: "Mehmet Bey (Ağar) bu soruna kayıtsız olmadığını uzun bir süredir anlatıyor. Hükümetten kimseyi görmemekse, 350 milletvekili arasında neden bir Alevi olmadığının ilave bir izahı gibi geliyor. Ve bunu çok olumlu görmüyorum." Çamuroğlu, Alevilik tartışmasıyla ilgili de şunları söylüyor: "Bu tür diyalog çabaları çok faydalı. Yalnız bazen bu tür toplantılar şuna dönüşebiliyor, 'Bakın Sünni-Alevi hiçbir farkımız yok, ne güzel kardeşiz.' Doğru kardeşiz ama kardeş olmamız için farksız olmamız gerekmiyor. Bunun burada bilindiğini görüyorum ve bu da olumlu bir gelişme."
|