kapat
   
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Gulse Birsel @ SABAH
 

En korkunç gerçek, gündemimizde bile değil!

Bir şeyler oluyor. Balkondaki çiçekler açmaya başladı. Karşımızdaki park yeşerme eğiliminde! Henüz palto giymişliğim yok, şubatın ortası ama uzun hırkalarla idare ediyorum. Tuhaf bir kış geçiriyoruz. "Hayırdır inşallah!" denilesi bir kış! Hayır, değil! Haberler hiç iyi değil! Hani 'Küresel Isınma' diye bir 'muhabbet' var ya. "Karbondioksidin çoğalması yüzünden gittikçe ısınıyoruz, buzullar eriyor," diyor ya çevreciler! Hah işte o sandaletli arkadaşların söyledikleri, bizim de "He," deyip geçtiğimiz şey oldu sonunda! Uygunsuz Gerçek isimli, her insanoğlu tarafından görülmesi gereken belgesel, hakikaten izleyeni omuzlarından tutup sertçe sarsıyor! Bush'la birlikte geçtiğimiz dönem başkan adayı olan Al Gore, ki kanımca Amerika'nın kaçırdığı tarihi bir fırsattır, belgeselde durumu sakin, net, bilgiye dayalı biçimde anlatıyor! Belki filmin en çarpıcı yanı bu. Bush'un ikinci sınıf Hollywood filmlerini andıran slogan, beylik laflar, 'gaz verme' ve palavra dolu konuşmalarından eser yok. Konuyu iş edinmiş Al Gore, bilim adamlarının görüş birliği ettiği sonuçları arka arkaya, nazik bir üniversite hocası edasıyla sıralıyor ve geleceğe ait bilimsel öngörülerde bulunuyor! Ve işte o korkunç öngörüler bizi mahvediyor! Yana yakıla buzul parçası arayan kutup ayıları, sulara yumurta bırakacakken göller kuruduğu için su bulamayıp bozkırın ortasında şaşkın şaşkın etrafa bakınan kuşlar, bunları takmadığınızı farz edelim... Sizin mahallede zaten kutup ayısı yok, yokluğunu hissetmezsiniz ki. Bir iki kuş cinsi dünyadan yok olsa ne olacak, sigaranızı içip maçınızı seyreder, mangalınızı yaparsınız en sonunda! Öyle değil işte! Siz mangal yaparken, yaktığınız kömürden doğaya az bir miktar karbondioksit salımı oluyor. Bunu güneş ışığı, su ve rüzgâr enerjisi gibi temiz enerjiler değil, kömür, gaz gibi eski enerji kaynakları kullanarak çalışan fabrikaları düşünerek milyarlarla çarpın, özellikle son 10 yılda defalarca katlayın! Isınmak, ulaşım vs. için kullandığımız benzer enerjileri ve yanan ormanlardan çıkan karbondioksiti de ekleyin! N'oldu? Atmosferi o kadar kirlettik ki gelen güneş ışığı artık uzaya geri dönemiyor! 50 yıl içinde Hollanda'nın büyük bölümü sular altında kalacak, Manhattan'ın güney bölümü ve San Fransisco'nun yarısı da. Peki, şuna ne dersiniz? Türkiye'nin su kaynakları yok olacak! Burası çöl olacak yani! Tarım, su bulamayacak, açlık, susuzluk başlayacak. Ama bunlardan daha da önce salgın hastalıklar olacak! Her yıl soğuk ve kışla birlikte ölen zararlılar, hamamböcekleri, fareler, gittikçe çoğalacak. Aynı şekilde virüs ve bakteriler ısınan havayla birlikte yaygınlaşacak! Kuş gribi virüsü gibi, SARS gibi, belki yüzlerce hastalık baş gösterecek. Yataklara düşeceksiniz! Yakınlarınız ölecek! Böyle anlatınca kutup ayılarından daha sağlam bir etki yaptı mı? Peki, daha korkuncunu söylüyorum, bunlar uzak gelecekte değil, yakın gelecekte olacak! Daha şimdiden neler olduğunu söyleyeyim mi? Dünyanın birçok yerinde baharda ortaya çıkıp çamları kemiren, sonra kış mevsiminde soğuktan ölen çam böcekleri bu sene ölmedi! Çünkü kış olmadı! Ağaçları kemirmeye devam ettiler ve hektarlarca orman bu yüzden yok oldu! Göçmen kuşlar, mevsimleri birbirine karıştırıp erkenden göç etti. Ama gittikleri yerlerde yemeleri gereken böcek ve tırtılları bulamadılar, çünkü bu hayvanlar ancak nisanda gelişmelerini tamamlayıp ortaya çıkacaklardı! Peki, ne oldu? Kuşların çoğu açlıktan öldü! Baharda ne olacak? Bir sürü böcek ve tırtıl çıkacak, kimse onları yemeyecek, gittikçe çoğalıp, beslenmek için muhtemelen tarım ürünlerine hücum edecekler. Daha da korkuncu... Bu böyle giderse bir gün yemek için tarım ürünü bulamayacağız! Amerika, bu iğrenç döngüde başı çekiyor! Bush, petrolcülerle el ele facianın etrafında dans ettiği gibi küresel ısınmanın 'tartışılan bir konu' gibi görülmesi için çalışmalar yaptırıyor, bilimsel raporları tahrif ettiriyor! Peki, biz hangi noktadayız? Osman Pepe'nin söylediğine göre, kişi başı karbondioksit salımı, Türkiye'de henüz düşük. Yani dünyada ilk 100'e bile girmiyoruz zarar verici olarak. Ama başka bir yönden baktığımızda, bu düşük oranı yüksek nüfusla çarptığımızda esas korkunç bilgi ortaya çıkıyor: Dünyadaki toplam karbondioksit salımı yaratanlar arasında ilk 20 ülkeye yaklaştık! Daha da korkuncu, biz endüstrileşirken de eski enerji kaynaklarında ısrar ettiğimiz için, miktar her yıl katlanarak artıyor! Yeni enerji yatırımlarını rüzgâr ve güneş üzerine yapsak, geç olmadan ülkeyi ve bir miktar da dünyayı kurtarmış olacağız. Ama Ogün Samast'larla, Yasin Hayal'lerle falan uğraştığımız için, bu konu gündemimizde bile değil! Belki de en korkunç gerçek bu!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Zavallı sigara bağımlısı, titre ve kendine gel!   / 25-02-2007
 En korkunç gerçek, gündemimizde bile değil!   / 18-02-2007
 Asker, yürüme bandına çıık!   / 11-02-2007
 Kahve bağımlıları, birleşin ve rahatça için!   / 04-02-2007
 Toplanın, mutluluğun sırrını veriyorum!   / 28-01-2007
 Ömür törpüleriyle başa çıkma yolları!   / 21-01-2007
 'Çok hastayız' sendromu!   / 14-01-2007
 Gaffur'un sırrı ne?   / 07-01-2007
    Pazar Sabah Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
GÜLSE BİRSEL
Süt içemeyenler, Avrupalı değilsiniz!
Birkaç yıl önce...
Avensis sanılan Corolla
Avensis sanılan Corolla
İbrahim; "Abi Rahşan bize bir Avensis bırakmış," dedi. "Olmaz İbo.
'Uçan sarayla tanışın'
'Uçan sarayla tanışın'
Dünyanın en büyük yolcu uçağı, Amerikalı tasarım şirketi tarafından...
Seks reçetesine aşk mı yazmalı testosteron mu?
Duygularımızın ipleri hormonlarımızın elinde mi? Jel, tablet ya da...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.