'Otomobile biyodizel olmayacak yağları yediriyorlar, bu cinayet'
Atık yağı biyodizele çeviren Mustafa Ezici, restoranlardan gelen yağları analize gönderince şaşkına döndü: Bu yağları insana yedirenler soykırım suçu işliyor.
Türkiye'de atık yağı biyodizele çevirme lisansına sahip tek fabrikanın sahibi Mustafa Ezici, restoranlardan topladığı yemeklik yağları tahlil ettirdiğinde, sonuçlara inanamadı. Çoğu yağ özelliğini kaybettiği için biyodizele çevirmenin bile mümkün olmadığı yağlar, restoranların mutfağında yemek pişirmede kullanılıyordu. Elindeki 500 yağ örneğini, hangi firmalardan aldığını raporlayarak saklayan Ezici, "Bu örnekleri gıda mühendislerine gönderdim. İnanamadılar. Resmen kanseri yiyoruz" dedi. Ezici, 500 yağ örneğini başta bakanlar, milletvekilleri olmak üzere üniversite rektörlerine göndermeye hazırlanıyor.
İKİ
YILDIR TOPLUYOR Mustafa Ezici, Ezici Yağ Sanayi Biyodizel ve Enerji Üretim Pazarlama Laboratvuar Hizmetleri A.Ş'nin sahibi. İki yıldır Türkiye'de lisanslı olarak atık yağ toplayan üç firmadan birinin başında. Bu güne kadar yılda restoranlardan, catering firmalarından topladıkları atık yağ miktarını 1800 ton olarak belirtiyor. Ezici, bu yağların büyük bölümünün biyodizel bile olamayacak kadar kötü olduğunu, gelen yağların rengindeki koyulaşmadan anlamış. Bunun üzerine müşterilerinden topladığı yağları tahlile gönderen Ezici korkunç gerçeği açığa çıkaran bir raporla karşılaşmış: "Raporu bir gıda profesörüne incelettim 'Olacak şey değil' diyor. 'Bunu tüketen insan direk kanser olur' diyor. Bizde denetim yok, kriter yok. Avrupa Birliği'nde polimer miktarına bakan cihazlar var. Ölçüm için Tesco'nun yetkililerini çağırdık. Polimer miktarının normalde AB'deki limiti 25 - 27 arasında, Bize gelen yağlarda bu miktar yüzün üzerinde çıktı. Acilen bir standart çıkarılması lazım."
'KAPIM HERKESE AÇIK' Atık yağ konusunda hala çok cahil bir toplum olduğumuzun altını çizen Ezici rapor aldıkları yağlardan birinin çok büyük bir fast-food markasına ait olduğunu da vurguluyor: "Bakın bu yağlar bende tek tek firmalarıyla duruyor. Denetleyecek herkese kapım açık ama bu yağları insanlara yedirmek resmen soykırım" diyor. Atık yağ konusunun Avrupa Birliği tarafından çok önemsendiğinin altını çizen Ezici Türkiye'de durumun vahamet verici olduğunu söylüyor: "Yağ pahalı olduğu için insanlar bunu defalarca kullanıyor. Yağın üzerine, yağ ekliyorlar. Catering firmalarında yağ atılmıyor, üzerine ekleniyor. Yılda üç firmanın topladığı yaklaşık 1800 ton yağ var. Ama olması gereken 350 bin ton. Geri kalanı kaçak olarak toplanıyor, dökülüyor. Gelen yağların yüzde 90'ı bu şekilde. Bu yağları satanlar var, rafine edip yemek sanayisinde kullananlar var. Tulumba tatlıcılarından tenekesini yedi sekiz liraya alıyorlar. Bir tane tulumba tatlıcısından yağ alamıyoruz. Ayda 7-8 ton atık yağı olan tulumba tatlıcı var. Bu işle ilgili altı aydan iki yıla kadar hapis cezası da var." Raporla durumunu tespit ettirdikleri yağlar içinde bir tek yemek dağıtımı yapan Sofra firmasının atık yağlarının düzgün olduğunu söyleyen Mustafa Ezici, bine yakın firmayla çalışıyor. Bunların içinde hepimizin isimlerini yakından bildiği yiyecek firmaları da var: "Bu yağları biz biyodizel yapmak için alıyoruz, biyodizel bile olmuyorlar" diyor.