Başbakan Erdoğan Cidde'de "Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla" diyerek başladığı konuşmasında, Suudi işadamlarını yatırıma çağırdı, ancak iç politikada karşılaştığı eleştiriler nedeniyle temkinli konuştu: Hiç kimseye özel muamele yok.
Cidde'de Türk-Suudi İş Konseyi toplantısında Başbakan Tayyip Erdoğan, Suudi işadamlarını Türkiye'ye yatırıma çağırdı ancak iç politikada karşılaştığı eleştiriler nedeniyle temkinli konuştu: "Hiç kimseye özel muamele yok." Suudi yönetimine, ekonomi mesajları da veren Erdoğan, varlıklı olmanın artık tek başına yeterli olmadığını, sermayenin gerektiğinde ülke dışında verimliliği yüksek alanlara yönlendirilmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, "Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla" diyerek başladığı konuşmasını, "Allah yar ve yardımcınız olsun" diyerek bitirdi. Erdoğan, özetle şu mesajları verdi:
* EKONOMİDE DOST: Hükümetimiz, Türkiye'yi küresel sermaye için cazip bir hale getirmiştir. Yerli-yabancı ifadesini kaldırarak "küresel sermayenin girişi", aradaki münasebetleri de "ekonomide dost" ifadeleri haline getirdik. Son 4 yılda ülkemize 20 milyar dolar küresel sermaye girdi.
* YATIRIMA DAVET: Yatırım ortamının daha da iyileşmesi için elimizden gelen gayreti göstermeye hazırız. Sizleri özellikle Türkiye'ye yatırıma davet ediyorum. Hukuki altyapı tamamlanma noktasına gelmiştir. İki ülkenin hukuk sistemi arasındaki farklılıklar giderilmiştir. Başbakan olarak bizzat aksamalarla ilgilenmeye hazırım.
* HİÇ KİMSEYE ÖZEL MUMALE YOK: Uluslararası yatırım söz konusu olduğunda hiç kimseye özel muamele söz konusu olmamakta. Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, Suudi işadamlarının yatırımlarla ilgili her türlü soru ve beklentisine cevap verecek şekilde donatıldı. Artık bir girişimci Türkiye'ye geldiğizaman bakanlıklar arasında zaman kaybetmeyecek, koşturmayacak. Bu ajans, direkt bana bağlıdır. Arkadaşlarımız o dosyayı alarak bakanlıklara benim adıma gidecek. Bakanlıklar bununla ilgili talimatı aldılar. Süratle işi bitirilecek ve ondan sonra da dosya sahibine teslim edilip "Buyur şimdi temeli atma sırası geldi" diyecektir.
* ÖZEL SEKTÖRÜN GÜCÜ: İçinde bulunduğumuz yüzyıl, güçlü ve saygın devlet olmak için üretken ve güçlü bir özel sektöre sahip olmanın önemini daha da arttırmıştır. Güçlü bir ekonomide güven içinde çalışan bir özel sektörün varlığı sadece ekonomik istikrara ve refaha ulaşma açısından değil, barış ve güvenliğin idamesinde de önemli bir unsurdur.
* 7 MİLYAR DOLARLIK HEDEF: Ortadoğu Bölgesi'nin önde gelen iki ekonomik gücü olan Türkiye ve Suudi Arabistan arasındaki ticari ve ekonomik ilişkiler her geçen gün artmakta ve çeşitlenmektedir. Bunu daha üst seviyeye çıkarmalıyız. Ticaret hacmi 1 milyar 350 milyon dolarken yüzde 100'ün üzerinde artışla 2005 sonu itibariyle 3 milyar doları aşmıştır. İnşallah hedef çok kısa bir süre içerisinde 7 milyar dolara ulaşmaktır.
* ZİRAAT BANKASI ŞUBESİ: Suudi Arabistan'a Ziraat Bankası şubesi açılması için teşebbüsümüz devam ediyor. Arzumuz, Ziraat Bankası'nın burada şubesinin olması. Bu, teminat ve diğer işlemleri kolaylaştıracak, hızlandıracaktır.