Taciz yok, ama öyle bir bakış var ki!
Ben Zeynep Tokuş'a çok, ama çok ayıp edildiğini düşünüyorum. Partneri Robert'a da... Ama en çok Zeynep'e... Ben Robert'ın bir bar çıkışı Zeynep'i kaşla göz arası 'ellediğine' de inanmıyorum. Aralarında bir ilişki olduğuna da... Ve bu arada Zeynep'in kocasının iddia ettiği gibi, adamın gay olduğuna da! Yani okudularıma, duyduklarıma hiç mi hiç inanmıyorum.
AH, O BAKIŞLAR... Peki neye inanıyorum? Gördüklerime! Ben hayatımda, Buzda Dans'ın daha ilk gününden beri hem de bir insana 'hayranlığın' elle tutulacak, gözle görülecek kadar böylesine bariz ortaya konulduğuna şahit olmamıştım. O Robert'ın Zeynep'e bakışları nedir öyle yarabbim? Ah, bir adam bulsam bana öyle bakacak... Altın tepsiye koyup kafamın üzerinde taşısam. Hani, "Seni nasıl koruyup, kollasam, pamuklara sarsam, gönlümün perisi olsan, sihirli değneğini kalbimin üzerinden hiç uzaklaştırmasan," bakışı bu... Her kadına nasip olmayacak! Ve aslında bir kadına en çok yakışacak. Evet, mesela bir kadına kısa saç yakışır, diğerine uzun lepiska... Kimine dekolte, kimine kırmızı ruj, kimine şort, kimine koyu renk oje... Yani her kadının bir, gözle görülür, elle tutulur yakışanı vardır. Ama söyler misiz, bir kadına bir erkeğin bakışının hem de nasıl yakıştığının yanında, yukarıda saydıklarımın bir önemi var mıdır? Ne münasebet! Bu, her kadına nasip olmayan, dünyanın en değerli aksesuarıdır.
İLİŞKİ YAŞARLARSA ŞAŞIRMAM İşte benim de Robert-Zeynep ikilisinde gözümün gördüğü budur. Şimdi bazıları bunu bayağılaştırıp, tacizdi, ihanetti gibi işi rezilliğe dökmeye kalkışabilir. Kalkıştılar da... Ama dedik ya çok ayıp ettiler. Şimdi ben de Alp Nuhoğlu'na ayıp edecek miyim, bilmiyorum fakat söylemeden de duramıyorum. Eğer bu ikili arasında ileride gerçekten bir şey yaşanırsa, ben hiç şaşırmayacağım. Kusura bakmasın ama sebebi ne olursa olsun 'kadınına el kaldıran' bir adamın akıbeti beni hiç ilgilendirmiyor. Şimdi istediği kadar tribünlerde karısının adının yazılı olduğu pankartı kameralara kaldırsın. O elin, o kadına, 'canını yakmak için' kalkabildiğini ben bile unutamıyorum, Zeynep nasıl unutsun? Haa, bir de "Ben karımı kıskanmıyorum, size ne oluyor?" diyormuş Alp Bey. Ben olsam, "Eh, kocam beni kıskanmıyorsa, kıskanacak birini bulurum elbet," derdim.
|