|
|
|
|
|
|
Seni almaya geldiler
Şimdi 18 yaşında bir genç kız olan ilk tüp bebeğimiz Dilek Katrancı: Çocukken mutfak tüpleri gibi bir tüpte doğduğumu sanırdım. İnsanlar sanki uzaylıymışım gibi beni görmeye gelirdi. Normal olmazsa, ben de en az üç tüp bebeğim olsun istiyorum.
Türkiye'nin ilk tüp bebeği Dilek Katrancı 18 yaşına girdi. Onunla birlikte Türk tıp tarihinde tüp bebek uygulamaları da tam 18 yılı geride bıraktı. Dilek'in ardından Türkiye'de 20 bini aşkın tüp bebek dünyaya geldi. Annesi Birsen ve babası Türkay Katrancı şu sıralar yaşıtı binlerce genç gibi üniversite sınavına hazırlanan Dilek'le birlikte Denizli'de yaşıyor. Bu klasik Türk ailesini Türkiye'nin örnek ailesi yapan şey; Dilek'i kucaklarına alma konusunda gösterdikleri büyük cesaret olmuş. Bu cesaret; onların dünyada o zamanlar son derece yeni olan tüp bebek uygulamasını denemelerini sağlamış. Almanya'nın Münih kentinde tüp bebek uygulaması yaptırmışlar. Katrancılar; Almanya'daki ilk denemenin ardından hamilelik haberini alır almaz bebeklerini kendi ülkelerinde doğurmak için Türkiye'ye dönmüş. O günü anlatırken, "Dilek, Samsun Devlet Hastanesi'nde doğarken, doktorlar dahil tüm hastane kapıda kuyruk oluşturmuştu. Gazeteci ordusu Dilek'in doğumunu izlemişti" diyorlar. Katrancı çifti için önemli olan şey, bebek sahibi olabilmekti. Dilek'i o kadar istemişler ki; şimdi çocuğu olmayan aileleri çok iyi anladıklarını ve o yüzden her zaman kapılarının açık olduğunu onlara söylüyorlar. İşte böyle bir öykünün kahramanı olan Türkiye'nin ilk tüp bebeği Dilek Katrancı; yaşadıklarını anlattı:
BİR GARİPLİK VARDI! * Tüp bebek olduğunu ne zaman öğrendin? 10 yaşındaydım. O güne kadar bütün çocukların benim kadar merak edildiğini düşünüyordum. Ama o yaşlarda bir gariplik olduğunu anladım. Beni görmeye pek çok aile geliyordu. Arada bir televizyona çıkıyordum, doğum günlerim gazetelerde haber oluyordu. Sonra annem durumu anlattı. Ama tam bilinçli olarak 15 yaşında kavradım olayı.
* Hiç kendinden başka bir tüp bebek tanıyor musun? Denizli'de tüp bebek merkezi açıldığında oradaki tüp bebekleri görmem için çağrılmıştım. O kadar.
* Dünyadaki ilk tüp bebek Louise Brown'u biliyor musun; geçen günlerde anne oldu? Bilmiyorum. Ama Ece Çoker adını biliyorum. Türkiye'nin ilk tüp bebeği diye hep benden bahsedilir. Ama sonuçta ben Münih'te görülen tedavinin ardından dünyaya gelmişim. Ece ise Türkiye'de, sanırım Ege Üniversitesi'ndeki tedavinin ardından doğmuş. Aramızda birkaç ay olması gerekli ama hiç tanışmadım.
BENİ İNCELİYORLARDI * Tüp bebek yapmak isteyen aileler sana telefonla soru soruyorlar mı? Genellikle ailemle konuşurlar. Merak edip beni görmeye gelenler de oluyor. Onlara hak veriyorum; çünkü ailelerin kafasında pek çok tereddüt oluyor. Şimdi tüp bebek bir tedavi yöntemi oldu ama ben çocukken insanlar için çok bilinmeyenli bir denklemdi. Beni incelemek isterlerdi, annemin saatlerce onların sorularına yanıt verdiği olurdu. Bizim kapımız o çiftlere hep açık oldu.
* Tüp bebekler kıymetli bebeklerdir. Sen de kendini özel hissediyor musun? Evet, özelim... Düşünün; annemle babam beni az buz değil, tam 18 sene beklemişler. Adım da o yüzden Dilek; onların hayattaki en büyük dileğiymişim. Bunu hep hissettirdiler. Diğer tüp bebeklerin de bu kadar arzulandıkları için kıymetli bebekler olduğunu düşünüyorum.
* Sen anne olmayı hayal ediyor musun? Ben tek başıma büyüdüm. Kalabalık aileleri hep merak ederim, Denizli'de tüp bebek merkezi açılınca, doktorlar anneme ikinci bir deneme önermişler. Annem o zaman kabul etmemiş ama bilirim içinde bir ukdedir. Benim kardeşim olmasını o da isterdi. Belki o yüzden ben üç çocuğum olsun istiyorum. Şu anda bilemiyorum; normal yolla çocuğum olsun isterim ama olmazsa ve bir sorun çıkarsa ben de en az üç tüp çocuğum olsun isterim.
ESRA TÜZÜN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|