|
|
'Anneannemin duaları bizimle'
-Sizin Kemalettin Tuğcu çocuğu olduğunuz doğru mu? - Evet doğru. Hepsini okumuşumdur ilkokul, ortaokul sıralarında.
- Hrant Dink de öyle... - O neredeyse, tam olarak onun hikâyelerindeki çocuklar gibi.
- Anneannenizin ve Hrant Dink'in cenazesi aynı hafta kalktı. Son hafta yaşadığınız acılardan sonra Türkiyelilikle ilgili görüşlerinizi alabilir miyim? - Ama hiç oraya girme şimdi. Sonsuz bir röportaja gider ki o konu başlı başına bağımsız konuşulması gereken bir konu. Bir spotluk değil. Ben zaten ortadaydım ve yazdım bunları, söyledim, susmuş değilim.
-
Kürtlerin şov dünyasına damgasını vurmasıyla ilgili bir cümle okuduk sizinle ilgili bir Can Dündar yazısında. Siz bunu hangi bağlamda değerlendiriyorsunuz? - Benim Kürt doğmuş olmam Bir Demet Tiyatro'yu Kürt yapmaz, öyle değil mi? Öbürü bence bizi mutsuz eden, "Esas kimliğin ne?" falan gibi bir gereksiz sorunun sonucudur. Yani biz Türkçe faaliyet gösteriyoruz.
- Ölen anneannenizin ana dili neydi? - Anneannem öldüğünde hâlâ çok az Türkçe biliyordu.
- Türk olan babaanneyi tanıdık, ama onu tanıyamadık... - Anneannem birkaç dönem belediye başkanı olan, çok nüfus sahibi bir insanın eşiydi. 24 saat çalışarak ve pek kalabalık bir nüfusun hemen hemen her gün ekmeğini pişirerek, bizzat kendisi tandırda pişirerek yaşamış şahane bir insandı. Ömrünün son yıllarında da Ankara'da idi. Ve ben onun dualarının başından beri, yaşarken de şimdi de bizimle olduğunu biliyorum.
|