|
|
'Her ülkenin kendine göre bir cinselliği var'
Prof. Dr. Halim Hattat: Türkiye'de 40-70 yaş arası her 10 erkekten yedisinin cinsel sorunu var ancak sadece biri doktora başvuruyor.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji-Androloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halim Hattat: "Dünyada 40-70 yaş arası erkeklerin yüzde 52'sinin sertleşme ve performans sorunu var. Bu oran Türkler'de daha yüksek."
'Her ülkenin kendine göre bir cinselliği var'
Prof. Dr. Halim Hattat, örf ve âdetlerin cinselliği etkilediğini belirtiyor ve ekliyor: "Ülkelerin yaşam değerleri cinselliği karakterize eder. Ben rahatlıkla söyleyebilirim ki, Türkiye için biseksüellik trendinden kesinlikle söz edilemez".
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Üroloji ABD Androloji Bilimdalı Başkanı Prof. Dr. Halim Hattat, cinsellik hakkında; biseksüellikten, eşcinselliğe, tek eşlilikten çok eşliliğe kadar hepimizin merak ettiği sorulara yanıt verdi.
- Cinsellik konusunda dünyada, mesela Fransa'daki trendin 'biseksüellik' olduğu konuşuluyor. Türk insanı olarak biz bu tırnak içindeki trendin neresindeyiz? - Örf ve adetler cinselliği etkiler. Her ülkenin kendi yaşam değerleri cinselliği karakterize eder. Genetik faktörler de önemlidir. Ben Türkiye için rahatlıkla söyleyebilirim ki, böyle bir 'biseksüellik trendi' söz konusu değildir.
-
Cinsellik üzerine ülke ve koşulları düşünülmeden, evrensel diye oturup konuşabileceğimiz şeyler neler? - Kadının ve erkeğin, ayrı ayrı özellikte oluşu... Bütün dünyada kadın kadındır, erkek de erkek. Ama yapılan araştırmalarda günümüz kadınına eskisinden çok daha fazla görev veriliyor.
- Nedir o görevler? - Kadının cinsellik noktasında eşine yardımcı olması. Yani erkeğinin problemi olduğu hissedildiğinde kadının egemen olması, onu doktora götürmeye ikna etmesi. 40'lı yaşlardan sonra kadının kendisine bakımı da çok önemli. Kendisine bakan, fantezileri olan, eşine bağlı ve cinselliğin hayatında ön planda olduğunu kabul eden, gerektiğinde eşine de yardımcı olacak biçimde davranan kadın modeli gelişiyor günümüzde.
- Türkiye istatistiklerinde 'Cinsel bir probleminiz olduğunda bunu kiminle paylaşırsınız?' sorusuna 'Hiç kimseyle..' cevabı verenler çoğunluktaymış, doğru mu? - Yüzde 35.
KADINLAR BAKIMLI OLSA MONOGAMİ OLUR'
- Bir başka yaygın inanış şudur; Bir erkeği bitirmek istiyorsan onun penis hacmiyle ilgili negatif konuş. Siz erkekteki bu hassasiyeti neye bağlıyorsunuz? - Özellikle Türkiye'de gençlerin ilk cinsel deneyimi genelevde olur. Ve orada acemi, cahil ama para kazanmak için çalışan kadınlar vardır. Gençler de arkadaşları ile kol kola girip ailelerinden habersiz denemeye giderler. Gittiğinde ne yapacağını bilmez. Şöyle anlatır: 'Beş arkadaş gitmiştik, benden önce arkadaşlarım girdiler ve her şeyin çok mükemmel olduğunu söylediler. Bende sertleşme oluşmadı, performansım oluşur gibi oldu. Kadın bana bir şeyler yaptı, sonra senin organın küçük, dedi.' Hayatları boyunca bundan kurtulamıyorlar sonra. Bu yüzden evlenemeyen var, hiçbir kadınla beraber olma cesaretini gösteremeyen de... 'Fiziksel olarak normal miyim,' diye soruyor. 'Estetik anlamda büyütülmesini istiyorum,' diye geliyorlar.
- Bunun yolu var mı, yapıyor musunuz? - Var tabi. Hani her zaman cinsel organın büyük küçük anlamında değil, ama yetersiz olduğunu söyleyen, ilk performansımda başarılı olamadım diye gelen çok insan var. Biz cinsel deneyimleri değerlendirirken, birisi bize penis estetik anlamında müracaat ederse polikliniklerimizde öyle çok birimden geçmeleri gerekiyor ki, organik veya psikolojik sebeplerle oluşabilecek çok faktör olabilir. Öyle hastalıklar vardır ki penis büküktür, ilişki halinde ağrı duyuyor olabilir. Düzeltilmesi gerekenler olabilir, gerekmeyenler de.. Hiç partneri olmayan 30'lu 40'lı yaşlarda çok kişi var Türkiye'de.
- Bu noktada belli bir kıstas var mı? Yani penis hacmiyle ilgili? - Uluslararası düşünülen noktada penisin, plas haldeyken uçtan tutularak bir cetvelle ölçtüğünüzde, - Şimdi hacim demek istemiyorum herkes bu sefer penisini ölçmeye kalkıyor,- ama altı-yedi cm ise yeterlidir, yani yumuşak halde iken penis uzunluğu. Yani biz bunu fonksiyonel olduğu zaman yeterli olur diye kabul ediyoruz bilimsel anlamda.
- Son yıllarda Türk erkeğindeki belirgin değişiklik hangisi? - Erkekler bedenlerine çok düşkün olmaya başladı. 40'lı, 50'li yaşlardan sonra ya da daha öncesinde sadece kadınlara ait özellikler olarak görülen birçok faktörü; spora, estetiğe yönelmeleri, onlar gibi krem kullanmalarını çok beğeniyorum. Kadının da eşine aynı tarzda davranması gerektiğini düşünüyorum. Kadınlar o kadar hassas değiller. Olsalar monogami de sorun olmayacak yani. Erkeği etkileyen faktör sadece kadının yataktaki özellikleri değil.
- Erkek doğası 'poligam'dır deniyor ya, bu durumda evli erkek tekeşli yaşıyorsa? - Eğer bir erkek gerçekten tatmin olucu biçimde, diğer alanlarda olduğu gibi cinselliği de paylaşabiliyorsa monogamiden zaten uzaklaşmayacaktır. Değişmek ve değiştirmek istemeyecektir. Bu bir mecburiyet değil. Ama dışarıya yönelen erkeğin mutlaka bir problemi vardır ve 'Acaba bu benim partnerimden mi kaynaklanıyor?'u test etmek için...
ŞEBNEM AKSON
|