Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, Merkez Bankasının, orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz yönde etkileyecek gelişmelerin gözlenmesi halinde parasal sıkılaştırmaya gitmekten kaçınmayacağını bildirdi.
Para Politikası Kurulu değerlendirmesinde, Avrupa Birliğine uyum ve yakınsama sürecinin devam etmesi ile ekonomik programa ilişkin yapısal reformların planlandığı gibi kesintiye uğramaksızın hayata geçirilmesinin kritik önemini koruduğu belirtildi.
Orta ve uzun dönemde mali disiplinin kalitesini artıracak olan yapısal reformlar konusundaki gelişmelerin, gerek makroekonomik istikrar gerekse fiyat istikrarı açısından yakından izlendiği ifade edilen değerlendirmede, ''Son yıllarda söz konusu alanlarda atılan kararlı adımların önümüzdeki dönemde de aynı kararlılıkla sürdürülmesi, uluslararası konjonktürdeki değişimlerin en az dalgalanmayla atlatılmasına katkıda bulunacaktır'' denildi.
GIDA
FİYATLARININ ENFLASYON ÜZERİNDEKİ RİSKİ DEVAM EDİYOR
Kurulun, işlenmemiş gıda fiyatlarına ilişkin belirsizliklerin devam ettiğini not ettiği, son aylarda işlenmemiş gıda fiyatlarının artış hızında gözlenen yavaşlamanın Aralık ayında kesintiye uğradığı belirtilen değerlendirmede, olumsuz hava koşullarının sürmesi ve son dönemde tarım sektöründe ve özellikle hububat üretiminde gözlenen gerilemenin, gıda fiyatlarını önümüzdeki dönemde olumsuz yönde etkileyebileceğine dikkat çekildi.
Değerlendirmede, bu çerçevede Kurulun, gıda fiyatlarının enflasyon üzerinde bir risk unsuru olmaya devam ettiğini düşündüğü belirtilerek, şöyle denildi:''Kurul ayrıca petrol fiyatlarındaki gerilemenin enflasyon görünümünü olumlu etkilediğini not etmiştir. Akaryakıt fiyatları Ağustos-Kasım döneminde yüzde 10,18 oranında gerilemiştir. Ancak, konut grubuna yönelik enerji fiyatları son çeyrekte doğal gaz ve katı yakıtlar kalemlerindeki hızlı artışların etkisiyle yüzde 3,19 oranında yükselmiş ve enerji enflasyonunun yılın son iki ayında artmasına yol açmıştır. Kurul, gerek petrol fiyatlarına ilişkin belirsizliklerin sürmesi gerekse geçmiş dönemde gerçekleşen birikimli artışların gecikmeli etkilerine dair risklerin devam etmesi nedeniyle, petrol fiyatlarında son dönemde gözlenen olumlu gelişmelerin henüz orta vadeli enflasyon eğilimini belirgin olarak değiştirecek boyuta erişmediğini düşünmektedir.
Enerji, işlenmemiş gıda ürünleri, alkollü içecekler ve tütün ile altın fiyatları dışlanarak hesaplanan özel kapsamlı endeksin (H) yıllık artış hızı Aralık ayında yavaşlayarak yüzde 8,89 oranında gerçekleşmiştir. Söz konusu gelişmede mevsimsel ortalamaların üzerinde azalış gösteren giyim ve ayakkabı grubu fiyatları ile belirgin oranda gerileyen dayanıklı mal fiyatları etkili olmuştur. Önümüzdeki dönemde mevsimsel fiyat hareketleri çerçevesinde H göstergesinin artışlarında zaman zaman dalgalanmalar gözlenebileceği düşünülse de orta vadede genel eğilimin aşağı yönlü olacağı tahmin edilmektedir.'' Değerlendirmede, kira ve konaklama kalemlerindeki yüksek fiyat artışlarının önümüzdeki dönemde de devam etme olasılığının, enflasyondaki düşüş süreci konusunda bir risk unsuru oluşturduğu da belirtildi.
ENFLASYONU ETKİLEYEN UNSURLAR
Enflasyonun hedefe yakınsamasını geciktirme potansiyeli taşıyan bir diğer riskin, küresel piyasalarda ortaya çıkabilecek ani dalgalanmalar olduğu belirtilen değerlendirmede, ''İçinde bulunduğumuz konjonktürde uluslararası likidite koşulları, risk algılamasını ve mali piyasalardaki dalgalanmaları etkileyen unsurların başında gelmektedir. Mevcut durumda, ABD'de enflasyon riskinin ve dolayısıyla faiz artırım olasılığının azalmış olduğu görülmektedir.
Ancak, dünya büyümesinde beklenenden hızlı bir yavaşlama olma olasılığı veya küresel dengesizliklere bağlı olarak ortaya çıkabilecek bir düzeltme hareketi, gelişmekte olan ülke ekonomilerini olumsuz etkileyebilecek senaryolar arasında yerini korumaktadır'' denildi.
Değerlendirmede, Kurulun, olası dalgalanmaların enflasyon görünümünde kalıcı olumsuz etkiler oluşturması halinde, politika faizlerini gözden geçireceği de bildirildi.
OLUMLU SENARYOLAR DA MEVCUT
Enflasyon görünümüne ilişkin, olumsuz senaryolar kadar olumlu senaryoların da mevcut olduğu kaydedilen değerlendirmede, Türkiye'nin net emtia ithalatçısı bir ülke olduğu belirtilerek şöyle denildi:
''Küresel ekonomide bir soğuma olması veya emtia fiyatlarındaki gevşemenin devam etmesi durumunda gelişmekte olan ülkelerin mali piyasalarında dalgalanma oluşabilecek ve bu durumdan ekonomimiz de olumsuz etkilenebilecektir; ancak, sonrasında dış ticaret haddindeki iyileşme orta vadeli enflasyon görünümü açısından olumlu sonuçlar doğuracaktır.''
Bu değerlendirmeler ışığında Kurulun, orta vadede enflasyon hedefine ulaşılması için temkinli duruşun devam etmesinin gerektiği değerlendirmesini yaptığı ve politika faizlerinin değiştirilmemesine karar verdiği hatırlatılan değerlendirmede, ''Orta vadeli enflasyon beklentilerinin henüz hedeflerle uyumlu olmaması ve hizmet fiyat enflasyonuna ilişkin riskler ile küresel ekonomideki belirsizlikler para politikasındaki sıkı duruşu sürdürmeyi gerektirmektedir'' denildi.
Değerlendirmede, Haziran ayından itibaren gerçekleştirilen parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerinin yakından takip edildiği, bunun yanında yapısal reform sürecindeki gelişmelerin, gelirler politikasındaki ayarlamaların ve kamu kesimi faiz dışı harcamalarının enflasyon ve enflasyon beklentileri üzerindeki olası yansımalarının da dikkatle değerlendirildiği ifade edildi.