Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Para civa gibidir. Kendisi için uygun yeri bulur ve oraya kaçar. Onun için kimse paraya renk uydurmasın. Kimse paraya, 'Acaba bu paranın dini ne, milleti ne, ırkı ne?' diye sormasın" dedi.
Erdoğan, paranın renginin olmadığını belirterek, "Tutturmuşlar 'Yeşil, yeşil, yeşil' diye. 'Yeşil sermaye Türkiye'ye giriyor.' diye eleştiriyorlar. Dolar da yeşil ne yapacaksın?" şeklinde konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Swiss Otel'de düzenlenen Türkiye Yatırım Zirvesi Yuvarlak Masa Toplantısı'na katıldı. Toplantıda Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın yanı sıra, gayrimenkul enerji ve bir çok endüstri dalında Türkiye'de yatırımları bulunan çok uluslu şirketlerin temsilcileri de hazır bulundu. Akbank Murahhas Üyesi Suzan Sabancı Dinçer'in ev sahipliğinde gerçekleşen toplantının açılışında konuşan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin artık çok güvenilen bir yatırım ülkesi haline geldiğini söyledi.
Başbakan
Erdoğan konuşmasında Türkiye'nin ekonomik alanda yaptığı reformlarla istikrar ve güven ülkesi haline geldiğini, 2006 yılı itibariyle Türkiye'nin 19 milyar dolar küresel sermayeyi çekmesinin buna örnek olduğunu kaydetti. Erdoğan, "Bu Türkiye'de bir şeyi ortaya koyuyor. Artık Türkiye bir istikrar ülkesidir, artık Türkiye bir güven ülkesidir. Bu istikrar ve güven olmamış olsa herhalde küresel sermaye buraya gelmezdi. Para civa gibidir. Kendisi için uygun yeri bulur ve oraya kaçar. Onun için kimse paraya renk uydurmasın. Kimse paraya 'acaba bu paranın dini ne, milleti ne, ırkı ne' diye sormasın. Paranı rengi falan olmaz. Ama tutturmuşlar 'yeşil yeşil yeşil' diye 'yeşil sermaye Türkiye'ye giriyor' diye eleştiriyorlar. Dolar da yeşil ne yapacaksın ? Böyle saçmalık olur mu? Biz tabi bu dengeleri alt üst ettik. Bunları biz kabul etmiyoruz. Küresel sermaye diyoruz, eskiden buna yabancı sermaye diyorlardı, biz adını değiştirdik küresel sermayeyi literatürümüze yerleştirdik. Mali disiplinin sonucu olarak küresel sermayenin Türkiye'ye girebilmesi için gerek şahsım gerek bakan arkadaşlarımın ciddi bir mücadelesi oldu" şeklinde konuştu.
Erdoğan yatırım ortamını iyileştirme konusunda çok önemli çabalar sarf ettiklerini belirterek, "Bugüne kadar Türkiye'de yatırım ortamını iyileştirmek için çok farklı mücadeleler verdik ve çok farklı sonuçlara ulaştık. Şunu belirtmek isterim ki siz değerli yatırımcılarımızın bu süreçteki öneri ve eleştirileri bizlere önemli ölçüde yol gösterici oldu. Bu sayede Türkiye bugün bölgenin en çok yatırım çeken ülkelerinden biri haline geldi. Geçmiş dönemlerde Türkiye'nin ortalama büyüme hızı yüzde 2.6 iken 2003-2005 yılları arasında bu rakam yüzde 7.8 oranına yükseldi. Dört yıllık hükümetimiz Türkiye aralıksız büyüme başarısını gösterdi. 2002'de gayri safi milli hasılamız 181 milyar dolarken, 2006 sonu itibarıyla 390 milyar doları yakaladı. Aynı şekilde kişi başına milli gelir 2 bin 598 dolarken, bugün 5 bin 318 dolalara yükselmiştir" diye konuştu.
"ÖZEL SEKTÖRE YOL AÇTIK"
Türkiye'nin büyümesinde en büyük katkının özel sektörden geldiğine dikkat çeken Erdoğan açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Biz dönemimizde devletçi anlayışı bir kenara bıraktık. Devleti özel sektörün önünü açan, düzenleyen yol gösteren hale getirdik. Bu gelişmiş ülkelerdeki bir gerçektir. Yani devlet artık tüccar olmayacak. Son derece sağlıklı ve sürdürülebilir bir yapıya kavuştuk. Geçmişte ekonomimizin en büyük problemlerinden biri olan enflasyonla kararlı biçimde mücadele ettik. Türkiye bir dönemler 3 haneli enflasyonu görmüştü. Gecelik faizler de de 4 haneli rakamları gördüğümüz bir ülkeydik. Gecelik faizde yüzde 8 binleri görmüş bir ülkeydik. Biz göreve geldiğimizde nominal faiz yüzde 62.7 idi. Fakat şu anda yüzde 20-21'lerde seyrediyor. Enflasyonla mücadelemize aynı kararlılıkla devam edeceğiz. Ekonomik programdan, mali disiplinden taviz yok. Aynı programla yolumuza devam edeceğiz".
"BÜROKRATİK OLİGARŞİYİ KALDIRDIK"
Türkiye'de yatırım ortamının iyileştirilmesi için Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı'nı kurduklarını dile getiren Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: " Bu ajansı niye kurduk ? Türkiye'de yatırım yapmak isteyen bir girişimci müracaatını yaptığı zaman aylarca bunu kovalıyordu. Niye çünkü bürokratik oligarşinin gereği, neticesi buydu. Ondan zevk alıyordu oligarşik bürokrasi. O'nun kendine ait bazı özellikleri vardı. Bunu aşabilmek için böyle bir kuruluşu kurduk. Bir de Yatırım Danışma Konseyi kurduk ve 3 defa topladık. Bunun dördüncüsünü de Haziran ayında yapacağız. Bu atılımlarla Türkiye artık küresel sermayenin cazibe merkezi haline geldi" dedi.
"DÜNYANIN GÖZDE ÜLKESİYİZ"
Yatırımlardaki gelişmeye dünyanın saygın kuruluşlarını yaptıkları araştırmalardan örnek veren Erdoğan "Dünya ekonomik forumunu buna örnek olarak gösterebiliriz" dedi. Erdoğan, "Türkiye geçen yıl 117 ülke arasında 71. sırada yer aldı. Gecen yılki endekste en son sırada yer alan Türkiye AB'ye yeni katılan Romanya'nı ve Bulgaristan'ın önünde yer almıştır. 2006 yılında yükselen piyasalar arasında en çok doğrudan küresel sermaye çeken 7. ülke olmuştur. BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı'nın açıkladığı 2006 yılı Dünya Yatırım Raporu'na göre, Türkiye 35. sıradan 22. sıraya yükselerek bu anlamda gelecek vaat eden ülkeler arasında yer almıştır. Yatırım ortamını iyileştirme konusunda çalışmalarımız aynı hızla devam edecektir. Türkiye bu gelişmelerle yabancı sermayenin cazibe merkezi haline gelmiştir. Bu hamleyi ilerleyen yıllarda da sürdüreceğiz." diye konuştu.
Yeşil sermaye diyorlar, dolar da yeşil
