Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Rusya'dan alınan doğal gazın fiyatında ve formülünde yapılan değişiklikle Şubat 2003 ile Nisan 2006 tarihleri arasında BOTAŞ'ı 240 milyon 739 bin 831,17 dolar zarara uğrattıkları gerekçesiyle, eski BOTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Takiyüddin Bilgiç ile 3 eski yönetim kurulu üyesi hakkında ''görevi kötüye kullanma'' suçundan 1'er yıldan 3'er yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçlarını Soruşturma Bürosu Savcısı Abdullah Ayhan Şan, CHP'nin, Mavi Akım Anlaşması'ndaki fiyat ve formül değişikliğinde görevlerini kötüye kullandıkları iddiasıyla BOTAŞ yöneticileri hakkında yaptığı suç duyurusu üzerine başlattığı soruşturmayı tamamlayarak, sanıklar hakkında asliye ceza mahkemesinde dava açtı.
İddianamede,
Mavi Akım Sözleşmesi çerçevesinde, BOTAŞ, Gazprom ve Gaz Export'un, 5 Kasım 2003 tarihinde anlaşmanın ''fiyat yapısı ile al ya da öde miktarlarında'' revizyon yapma konusunda anlaştıkları, 19 Kasım 2003 tarihinde de sözleşmenin fiyat formülü ile bir kısım maddelerinde değişikliğe gidildiği kaydedildi.
Yapılan formül değişikliğinin BOTAŞ Yönetim Kurulunca onaylandığı ve bu formülün halen kullanılmaya devam edildiği belirtilen iddianamede, ''Son fiyat formülü ve sözleşme değişikliği ile Rus firmasına fazladan ödeme yapılageldiği, BOTAŞ aleyhinde hareket edildiği biçiminde tezahür etmiştir'' denildi.
İddianamede, eski BOTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Bilgiç ile üyeler Hüseyin Karataş, Fuat Celepçi ve Rıza Çiftçi'nin sözlü savunmalarının alındığı ve konunun uzmanlık gerektirmesi nedeniyle bilirkişi incelemesi yaptırıldığı kaydedildi.İddianamede, soruşturma süresince, bilirkişilere itirazlar nedeniyle üç kez bilirkişi incelemesi yaptırılarak, üç rapor düzenlendiğine işaret edildi.
FİYAT FORMÜLÜNÜN ÇARPANINDA YAZIM HATASI
Şüphelilerin savunmalarında, fiyat formülünün çarpanında yazım hatası olduğunu ileri sürdükleri ve konunun BOTAŞ Yönetim Kurulunun gündemine faturalar düzenlendikten geldiğini anlattıkları kaydedilen iddianamede, şüphelilerin ayrıca, yeni düzenlemenin BOTAŞ'ın sözleşmeyi imzaladığı tarihteki iradesine uygun olduğunu, sözleşme yapma yetkilerinin bulunmadığı ve teslim basıncının düşürülmesi nedeniyle işletme giderlerinin artırılması yoluyla kamu zararı oluşturdukları yönündeki iddiaları kabul etmedikleri bildirildi.
240 MİLYON DOLAR ZARAR
İddianamede, şunlar kaydedildi:
''Soruşturmaya esas alınan 15 Ocak 2007 tarihli bilirkişi raporunda yazılı verilere göre; 15 Aralık 1997 tarihli Mavi Akım Sözleşmesi'nde yer alan formül uyarıca yapılan hesaplamalara göre, Şubat 2003-Nisan 2006 tarihlerini kapsayan dönemde, gaz için ödenmesi gereken miktarın 906 milyon 171 bin 358,97 dolar olmasına karşın, yeni sözleşmede benimsenen formül gereği, aynı dönem için firmaya 1 milyar 146 milyon 911 bin 190,14 dolar ödendiği, böylece anılan dönemde fazla ödeme miktarının 240 milyon 739 bin 831,17 dolara ulaştığı, yeni koşullarla, al ya da öde miktarının düşürülmesi ve sınır teslim basıncıyla ilgili yeniliklerle sağlanan yararın, somut olarak hesaplanmasının mümkün olmadığı, bu nedenle değişiklikle yalnızca Şubat 2003-Nisan 2006 tarihlerini kapsayan dönemde 240 milyon 739 bin 831,17 dolar tutarında zarara yol açıldığı anlaşılmıştır.''
Şüphelilerin savunmalarının inanılır bulunmadığı belirtilen iddianamede, faturaların düzenlendiği tarihte petrol fiyatlarının yükselme trendinde bulunması nedeniyle satıcının, aleyhine sonuçlar doğuran formülü uygulamak istemediği, BOTAŞ yetkililerinin de satıcının isteği yönünde ancak kurum zararına kararlar alarak ve uygulamalar yaparak kurumu zarara uğrattıklarının anlaşıldığı ifade edildi.
Eski BOTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Takiyüddin Bilgiç ile yönetim kurulu üyeleri Hüseyin Karataş, Fuat Celepçi ve Rıza Çiftçi'nin, alınan bu kararlarda imzaları bulunduğu belirtilen iddianamede, sanıkların BOTAŞ'ın somut zararına yol açacak kararlar alıp, uygulamalar yapmak suretiyle ''görevlerini kötüye kullandıkları'' değerlendirmesi yapıldığına işaret edildi.
İddianamede, sanıkların, Türk Ceza Kanunu'nda ''görevi kötüye kullanmak'' suçunu düzenleyen 257/1. maddesi uyarınca 1'er yıldan 3'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.