|
|
'İkimiz de zulme karşıyız'
- Ayrılma düşüncesi bir an olsun aklınızdan geçti mi hiç? - Hiç geçmedi. Bu galiba ikimizin de maddiyatla ilgili olmamamızdan kaynaklanıyor. Biz bir şeyi maddi olarak paylaşalım havasında da değiliz. Ama Hatemi zaman zaman bana takılıyor, aslında o biraz daha maddiyatçıdır. Şöyle der, bu bir Azeri deyiştir, 'Senin malın benim malım, benim malım özümün ola.' Biz mal, mülk, özel istekleri olan, ihtirasları olan insanlar değiliz.
- Nedir gündelik hayatta en çok istediğiniz şey, aynı odada birer köşeye çekilip okumak mı? -
İkimizin de ortak özelliği ne biliyor musunuz, bizi birbirimize bağlayan şey, duyarlı olmamız. Hatemi'nin hayata yaklaşımı bana çok örnek oldu. Benim gençliğimdeki sivri yönlerime karşılık, o kadar farklı bir dünya bakışı ve algılayışı var ki Hatemi'nin, o sizi etkiliyor zaten. Bir kere hemen saygı duyuyorsunuz. O saygı çok önemli. İkincisi de asgari müştereğimiz çok.
- Nedir asgari müşterekleriniz? - Adalet duygusu, merhamet duygusu, etrafımızdaki olup bitenlerden kendimizi sorumlu hissetmek. Biz neden mutlu oluyoruz biliyor musunuz, zulme karşı durmada... Ve bu yüzden, bu ülkede ne kadar zulüm gören varsa, hangi kesimden olursa olsun bu kapı açık onlara ve bu kapının çok müşterisi var!
- Gençliğinizde onu değiştirmek istemediniz mi hiç? - Bazı şeyleri değiştirmeye çok çalıştım onda. Çok çalışıyordu. Bir gün bir meslektaşımız bana dedi ki, 'Onun farkı bu, o böyle olduğu için Hatemi.' O zaman ben durdum. Benim değiştirme nedenim sağlıkla ilgiliydi. Dolayısı ile o değiştiremememin bedelini ameliyat olarak ödemek zorunda kaldı. Hatemi'nin yüksek bir karakteri var, o kadar farklı ki, o farklılıklarının her gün bir başka yanı çıkıyor.
- Hiç küsmez misiniz? - Böyle, 'Sihirli bir değnek var da, o dokundu bize, ilk günkü gibi kaldık,' diyemem. Zaman zaman birbirimizin onurunu kırmayan tartışmalarımız tabii ki olur. Ama hiçbir zaman ona küsemem. O da öyledir. Yani birbirimize kin güdüp, birbirimize tavır alan insanlar değiliz.
- Bir evlilik ne zaman bitmeye mahkûmdur? - Sadece kılık kıyafet, alışveriş, lüks yaşam, konforu koruma amacı ile yapılan evlilikler yıkılmaya eninde sonunda mahkûmdur. Tıpkı haksız ve başkalarının üzerinden kazanılan paraların yok olması gibi.
- Evliliği sağlam temele oturtan şey ne ? - Ortak, ulvi bir amacınız, ulvi toplumsal hedefleriniz varsa, o amaçta ve hedefte bir yola çıkıyorsunuz ve o yolda yürüyorsunuz. Karakter bozukluğu varsa zaten o yolun bir yerinde mutlaka ortaya çıkar. Karakter bozuk değilse yürürsünüz.
|