|
|
40'lıkların çakkıdı dansı
Bebek'teki barın ortasında yaşı 40'a yaklaşanlardan oluşan kalabalık bir grup 'Çakkıdı dansı' yapıyor. Kendinden geçmiş halde dans eden Fatih'in profesör olmasına sadece iki yıl var. Suna, Esra ve Gülen bilge pistteki performanslarıyla lise yıllarını aratmıyorlar. Hande'nin ne görünüşü değişmiş, ne de kadife kaplı çelik duruşu. Yeşim şimdi iki çocuk annesi ama tıpkı 21 yıl önceki gibi neşeli ve candan. Yoel, Onur ve İzzet yine uzun eşek oynamaya hazır bir havadalar. Haşmet'in keli parlıyor, o yüzden erketeye yatma işi yine Hakan'a düşecek. Keşke oynasak da 27 yıl önce verilmiş bir sırrı hatırlayıp, ifşa edenden intikamımı alabilsem. Barın yaş ortalaması 20 civarında olan müşterileri yerlerine oturmuşlar bu grubu seyrediyorlar. DJ de havaya uymuş üst üste 80'lerin şarkılarını çalıyor. Kenara çekilip bu manzaranın keyfini sürüyorum. Şişli Terakki'nin orta 1 sıralarından 2007'ye. Çoğunu 21 yıldır ilk kez görüyorum. Bu yazıda geçen isimlerin, mekanın, okulun ya da zamanın sizce önemi olmadığını biliyorum. Tek derdim okul arkadaşlıklarının mahalle, iş ya da askerlik arkadaşlıklarından farklı olduğunu hatırlatmak. İki gündür "Neden okul arkadaşlığı?" diye kendi kendime sorup duruyorum. Belki paylaşılan anıların fazla olması belki de insanın eski dostlarıyla beraberken içindeki çocuğu daha kolay serbest bırakması... Doğru cevap hangisi bilmiyorum. Bazen sonuçlar nedenlerin önüne geçer ya, bu da öyle bir durum...
|