|
|
Sen yoksan bir eksiğiz
Hrant bugün son yolculuğuna çıkıyor. Bir cenazeye değil de, bir düğüne hazırlanır gibi hazırlandım bugüne... Bir tanıdığı uğurlamaya değil, Nazım'ın "Bu memleket bizim" mısrasını canlandırmaya gidiyorum bugün. "Bir ağaç gibi tek ve hür, Ve bir orman gibi kardeşçesine" yaşama umudumu haykırmaya gidiyorum. Bugün, ülkemi başkalarının sevdiği gibi sevmeye mecbur olmadığımı anlatmaya gidiyorum. Bu 'mozaik'teki her rengin zenginliğimiz olduğunu; Anadolu'nun bu mozaik için binlerce yıl emek verdiğini bildiğimi göstermeye gidiyorum. Gitmezsem bu ülkenin masalları ve destanlarına duyduğum saygıyı gösteremem. Van Gölü'nün orta yerinde Aktamar Adası vardır. Adanın üstünde de bir kilise. Rivayet o ki, kilisenin papazı, kızının bir Türk gencine gönül vermesine çok kızarmış. Gencin, kızı Tamara'nın fenerle verdiği işarete bakarak adaya yüzdüğünü öğrenen papaz, fırtınalı bir gecede feneri sallamış. Fırtınalı gölde gücü tükenen gencin boğulmadan önceki son sözü "Ah Tamara" olmuş. İnanış odur ki, Aktamar Adası'nın adı, 'Ah Tamara' sözünden gelir. Bugün, masaldaki papaza ve onun gibi düşünenlere ders verme günüdür. Burası sizin farklılık dediklerinize rağmen ancak komplo ve ölümle bitirilebilen aşkların yaşandığı coğrafyadır. Hrant bugün son yolculuğuna çıkıyor. Bir cenazeye değil de, bir düğüne hazırlanır gibi hazırlandım bugüne. Sen yoksan bir eksiğiz demektir. Gün eksik kalmama günüdür...
|