|
|
Dünya artık öylesine küçüldü ki...
Kızılay'ın iki yıl önce tsunami nedeniyle yerle bir olan Endonezya'nın Banda Açe yöresinde, 2.5 milyon kişiden topladığı bağışlarla yaptırdığı evler, yine büyük bir yardımlaşma örneği oldu
Kim bilir kaçınız, bu tatil günlerini yolculuklarda geçirdiniz. Tur programları öylesine çeşitli ve öylesine iştah açıcıydı ki... Böyle dönemlerde (bayram, yılbaşı) dışarı gitmekten hiç hoşlanmam, evde kalmayı yeğlerim. (Her yer öyle kabalalık olur ki!) Ama bu tatilde aileden gelen isteklere direnemedik. Ve yılbaşını 'ışık şehri' Paris'te geçirdik. Bu yazı çıktığında dönmüş olacağım. Ama yazıyı tatil öncesi yazdığımı da belirteyim. Eskiden böyle miydi? Kim, kaç kişi, kaç aile 'Avrupa'ya gitmek' düşünü gerçekleştirebilirdi? Hele o 'iki yılda bir' dışarı çıkılabildiği dönemlerde? Şimdi masal gibi geliyor, değil mi? Ancak iki yılda bir kez, üzerinizde, tam hatırlamıyorum ama galiba en fazla 200 dolarla çıkabilirdiniz. Hem de kredi kartının, dış bankalarda hesap alışkanlığının olmadığı bir dönemde. Gerçekten de ne çok şey değişti! Ama gelinen yerin kıymetini bilmek için zaman zaman durup geriye bakmak ve kıyaslama yapmak da şart. Üstelik Avrupa artık banal oldu. Şimdi insanımız maşallah, Seyşel Adaları'ndan Bali ormanlarına, Rio de Janeiro karnavallarından Moğol çöllerine her yere gidiyor: En uzak, ırak ve egzotik olanları dahil olmak üzere... Ama benim için en ilginci, yılbaşının hemen öncesinde Kanal D haberde izlediğim görüntüler oldu. Türkiye, iki yıl önce Uzakdoğu'yu vuran tsunami'de zarar gören ülkelerden Endonezya'yı unutmamış ve Kızılay aracılığıyla büyük bir yardım yapmıştı. 2.5 milyon kişinin bağışlarıyla, dünyanın öbür ucundaki bu felakete Türk katkısı sağlanmış, Banda Açe yöresinde tam bin 50 ev yaptırılarak felaketzedelere dağıtılmıştı. Endonezyalı Müslümanların bu önemli merkezinde yapılan evler, tüm ülkelerin yardım kampanyasındaki en iyi evler sayılıyordu. Ve 437 yıl önce 'Portekiz işgaline karşı' gelen Osmanlı yardımını unutmayan, hatta kendilerini 'Türk kökenli' sayan bu insanlar için Türkiye, yeniden bir umut ve hayat ışığı olmuştu.
MÜSLÜMAN YARDIMI MI? Bu olayı elbette önemsiyorum. Büyük devlet olmanın, büyük halk olmanın gereğidir bu. Kimileri "Onlar Müslüman oldukları için yardım ettiler," diyor. Yardımın Müslümanı- gavuru mu olurmuş hiç? Ama talihin cilvesine bakınız ki, Kanal D bu haberi sunarken kullandığı müzik, bir Yunanlıya aitti. Yakın zamanda ülkemize gelerek bir konser vermiş olan kadın besteci Eleni Karaindrou'nun ünlü Yunanlı usta Angelopoulos'un bir filmi için bestelediği enfes müzik... Habere son derece uyan duyarlı, duygusal bir beste. Artık dünyanın gerçekten de küçüldüğüne ve globalleşmenin iyi-kötü, ama bence daha çok iyi yanlarıyla her şeye damgasını vurduğuna inanmıyor musunuz?
|