|
|
Papa, turizm ve Türkiye'nin dayanılmaz cazibesi
Türkiye'nin AB üyeliğine karşıt gibi görünen Papa'nın ziyareti hiç de beklendiği gibi gelişmedi ve o da ülkemizin güzelliğine, uygarlıkların çeşitliliğine hayran kaldı
Her şeyi her yerde her zaman kötü görüp göstermeyi huy edinmiş şeamet tellallarının söyleyip yazdıklarının tersine, Papa hazretlerinin Türkiye seyahati son derece başarılı geçti. AKP iktidarının başından beri rüzgârı hep arkasına alan büyük talihi, bu olayda da kendini gösterdi. Ve daha düne kadar Türkiye'nin AB projesi karşıtı ve de medeniyetler çatışmasının neredeyse ön saftaki komutanlarından biri gibi gözüken Papa, birden her konuda ve her cephede yumuşadı, adeta Katolik amcamız olup çıktı!
Önyargılar da değişir Kendi adıma hiç şaşmadım. Çünkü adına tercüman-rehberlik denen o kendine özgü mesleği ülkemizde 30 yıla yakın bizzat icra etmiş biriydim. Ve rehberlik ettiğim çok çeşitli ülkelerden grupların içinde, açıkça Türk düşmanı değilse de (öyle olanlar da vardı) en azından Türklere karşı şartlanmış, önyargılarla dolu sayısız insan tanımıştım. Yüzünüze gülseler de diyelim ki şiş kebaptaki etin, keçi olduğundan camilerdeki kaçınılmaz ayak kokusuna, oncası korunmuş da olsa birkaç yıkık olanı nedeniyle kilise düşmanlığımızdan soykırım öykülerine kadar, her dakika bize bir kazık atmaya hazır olan yabancılar... Ama onların gezi sırasında ve hele sonrasında hep yumuşadıklarına tanıklık ettim, onca yıldır. Türkiye'nin güzelliği, bağrında taşıdığı uygarlıkların çeşitliliği ve önemi, büyük çoğunluğunun bunca yüzyıldır ilke olarak korunmuş olması... Sonra iklimimiz, denizimiz, güneşimiz. Ve insanımızın her şeye rağmen değişmeyen temel özelliği: konukseverlik... Tüm bunlar birleşir ve yolculuk sonrası çok Türk düşmanı, Türk dostu olarak yurduna dönerdi. Yine öyle oldu. Ve biz bir Türk dostu, İslam âlemi ise bundan sonra din konusunda ve inanç kıyaslamasında en azından söylediklerine çok daha fazla dikkat edecek olan bir büyük din önderi kazandı. Az şey mi?
|