|
|
|
|
|
|
Ulaşılmaz bir yıldız değil üretken bir ay gibiyim!
'Mutlu Olmak İstiyorum' adlı yeni albümüyle hayranlarının karşısına çıkan Mirkelam kendisini hiçbir zaman popstar olarak görmediğini söyledi ve ekledi: Ben star (yıldız) değilim, ayım. Yıldızların ulaşılmazlığı güzeldir ama ben insanlara başka bir şey anlatıyorum. Üretken bir ay olmak ulaşılmaz bir yıldız olmaktan çok daha önemli ve anlamlı geliyor bana.
10 yıl önce çıkardığı 'Her Gece' adlı albümle müzik piyasasına hızlı bir giriş yapan Mirkelam 10'uncu yılında 5'inci albümüyle hayranlarının karşısında olmanın heyecanı içinde. Ünlü şarkıcının 28 Aralık'ta çıkan 'Mutlu Olmak İstiyorum' adlı yeni albümünde 6'sı hareketli, 6'sı duygusal toplam 12 parça bulunuyor.
İÇİNİZDEKİ ÖZE SESLENİYOR Her albümünde hayata başka yerlerden bakmak ve hayranlarına farklı bir şeyler anlatmak istediğini belirten ünlü şarkıcı bu yüzden albümünün kapağında bir martıyla poz verdiğini söylüyor ve ekliyor: "Martı figürü hayatın içindeki mutlu olma isteğini simgeliyor. Mutlu olabilmek için bazı şeylerin özünü fark etmek gerekiyor. Bu albüm müziğe o özle ilgili bir not düşüyor." Albümünde 'İşte kapı işte sapı', 'Vay anasına sayın seyirciler', 'Elma değil ayva' gibi ilginç şarkı sözleri bulunan sanatçı bu sözlerin 'Seni seviyorum' demenin farklı yolları olduğuna değiniyor. Hayatımıza koşar adım giren Mirkelam artık omzunda martısıyla mutluluğa doğru uçuyor...
*
Sizi 'Unutulmaz' gibi duygusal parçalarınızla tanıdık. Yeni albümünüzde de böyle birçok şarkı varken çıkışınızı 'Asuman Pansuman' ile yaptınız. Neden? İnsanların beni duygusal şarkılarımla sevdiklerini biliyorum ama birilerinin arasından sıyrılmanız lazım. 'Asuman Pansuman' sert gibi gözükse de hayatın gerçekleriyle iç içe bir şarkı. Sözlerinde 'İşte kapı, işte sapı. Başka nasıl olur aşkın ispatı' deniyor. Hep şiirlerle, şarkılarla, güzel yemeklerle süsleriz aşkı. Ama gerçek olan kapı ve sapıdır. Benim yaptığım mankeni podyuma ultra mini bir etekle çıkartmak gibi! Bunu da ilgi çeksin diye yapıyorum. Saçma sapan bir şeyle değil, yeni bir şeyler yaparak ilgi çekmeye çalışıyorum.
ŞARKILARIMDA HAYAT VAR * Sözler bana piyasa şarkısı niteliğinde geldi diye; açtım Kenan Doğulu'nun 'Çakkıdı' parçasını eleştiren Naim Dilmener'e sordum. Kendisi şarkınızın Yeşilçam'a gönderme yapan sözlerini çok beğendiğini söyledi... O parçayı hazırlarken önce prodüktörüm Volga Tamöz ile şarkının müziğini ve melodisini oturttuk. Sonra da ben sözleri yazdım. 'İşte kapı, işte sapı' lafını bulabilmek için 3 sene uğraştım. Hani kızdığımızda ya da emeğimizin karşılığını alamadığımızda küfredip rahatlarız ya; bu şarkının da onun gibi rahatlatıcı bir etkisi var aslında... Kliplerim MTV tarzında olabilir ama şarkılarımın sözleri tamamen bizim toplumumuzdan izler taşıyor. Şarkıdaki 'Asuman yap bir pansuman' ya da 'Kartal Pendik gittik ve geldik' gibi sözler gerçekten Yeşilçam'dan alınma. Birçok nesil bu lafla büyüdü. Bu lafı o yüzden kullandım.
* Bir gün 'Nayır Nolamaz' diye bir şarkı da yapabilirsiniz o zaman? Kesinlikle! Şarkılarımın sözleri çok matrak ama çok da derin mesajları var. Şarkılarımda hayat var. Amacım sadece şarkı yapmak değil insanlara farklı bir şeyler vermek. Öyle olmasaydı albümün kapağına yalnızca kendi resmimi koyardım. Omzuma photoshop'la bir de martı oturtmazdım.
TOPLUMA MARTILAR LAZIM * Kapakta yer alan fotoğraf çok konuşuldu. Jay Jay Johanson'un albümünde karga ile çektirdiği resmi taklit ettiğiniz söylendi... Jay Jay kargayla poz verdi, ben martıyla! Martılı adam fikri aklımda eskiden beri vardı. Martı mutlu olmak isteğini temsil eder. İçinde duygular ve özgürlük vardır. Martılar gün batarken güneşe doğru hareket ederler ve size şiirleri, vapurları, denizi hatırlatırlar. Ama o martılar çöplükten de geliyor olabilir. Bu, hayatın kendi içindeki tezatlıkla ilgilidir. Ağlarken gülmek, gülerken ağlamak gibi... Ben martıyla bunları dile getirmeye çalıştım. Albümün kapağında martı omzumda duruyor ama içindeki resimde martı uçuyor. İşte mutluluk ve sevgi de böyledir. Elde etmesi zordur ama bir gün vardır bir gün yoktur. O resimle bu mesajları vermek istedim insanlara.
* Bir de martının sesi kahkahaya benzer ve mutlululuğu çağrıştırır... Bu hiç aklıma gelmemişti ama harika bir fikir. Bunu kullanabilirim? (Gülüyor)
* Richard Bach'in 'Martı' adlı kitabından alıntılar da var albümünüzde... 'Martı' herkesin okuması gereken bir kitap. Ben 2 kez okudum. Romanın en büyük özelliği bir martının yaşadığı martı topluluğundan kovulması. Çünkü o, saatte 170 mil hızla uçmak istemektedir. Bu çok risklidir ama yapmalıdır. Uç ama akılcı uç. Yokedici değil, üretici ol. Sava karşı sav, eleştiriye karşı eleştiri üretebilecek insanlara ihtiyacımız var.
* Mutluluğun sırrı nedir sizce? Mutlu olmak uyumla ilgilidir. Çok mutsuz olduğunuz bir anda bile eğer bazı şeylere uyum gösterirseniz mutlu olabilirsiniz. Kimi mutluluğu bir plazma TV'de buluyor, kimi parada, kimi bir tas çorbada. Özellikle de benim gibi şu anda diyet yapan bir insan için çorba baş mutluluk. (Gülüyor) Albümde bir şarkı var; 'Mutluluğu ararken hayatım boyunca, geldiğim yer başladığım nokta' diyor. Biz insanlar mutlu olmak için bazen birilerini üzebiliyor ve özümüzden kopuyoruz. Aslında öz bir tas çorba, güzel bir akşamüstü. Öz çocukluğumuz. Ne kadar çok çocuk kalırsanız sevginiz, mutluluğunuz, hayal gücünüz o kadar fazla oluyor. Sanatçılar ne kadar çocuk kalırsa o kadar başarılı. Sözleriniz ne kadar uçarsa, çocukçaysa o kadar eğlendiriyorsunuz insanları. Pop müzikte hit olmuş şarkıların çoğu çocuk şarkıları gibi. Nazan Öncel'in 'Aşkım'ı ya da 'Çakkıdı' mesela...
HERKESE HİTAP EDİYORUM * Müzikte 10. yılınıza girdiniz. "Ben popstarım" diyebiliyor musunuz? Kendime hiçbir zaman popstar demedim. Ben kendime hep ay derim çünkü ben başka bir şey yapmaya çalışıyorum. Star ulaşılmazdır ve o yüzden de güzeldir. Ama ay da güzeldir. Beste yapmak, söz yazmak, hayat için bir şeyler üretmek bence star olmaktan daha önemli. Amacım star olmak olsaydı martı olmazdı albümün kapağında, sadece benim resmim olurdu. Kapakta benim adım albümün adından daha küçük yazılmazdı. Benim için amaç star olmak değil insanlara farklı şeyler anlatabilmek. O yüzden ben ulaşılmaz bir yıldız değilim ama üretken bir ayım.
* Son olarak nasıl bir hayran kitleniz var desem... 95'teki çıkışım Türkiye'nin sınırlarını aşan bir potansiyeldi. Türk insanıyla karşılaşmak Edirnekapı'dan giriş gibi bir şeydi. Beni Bebek'teki insan da tanır, Hakkari'deki de. Herkese hitap ediyorum ben.
ECE SARUHAN GÜNAYDIN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|