Tek savaşı Azrail'le
"Daha yazacak çok roman var." Böyle dedi Mehmed Uzun... O sırada zarif karısı Zozan, çay servisine yardım ediyordu. Bir gözünü, sevgili eşinin üzerinden hiç ayırmadan. Kuğu gibi, incecik, sapsade bir kadın. Küçük bir kız çocuğunu andırıyor yüzü, bedeni, gülüşü... Ama o kara gözleri kocasına çevrildiğinde, karşımızdaki birden, ortama hakim, korumacı, sevgi dolu, kontrolü elden bırakmayan, güçlü bir kadına dönüşüveriyor. Çocukları İsveç'te kalmış ama o burada... Çünkü şimdi onun çocuğu; kocası... Bakıma ihtiyacı var... Etrafında sürekli gülen, yüzünde kocası için yaşadığı endişeyi en ufak bir mimikle etrafa yansıtmayan, pozitif enerji yumağı bu kadına... Kadınına...
DİMDİK AYAKTA Siz bu yazıyı okurken ben Kuzey Irak'ta olacağım ama, bölgeye geçmeden önce, Diyarbakır'da şöyle bir soluklanalım dedik ve demişken de Mehmed Uzun'a bir geçmiş olsun ziyaretinde bulunduk. Kürtçe'nin bir edebiyat dili olmasını sağlamış o 'beyefendi'ye... Bizi ayakta karşıladı büyük edebiyatçı. Oysa bir anda üzerine, aç kurtlar gibi saldıran o hastalık kendisini epey yormuştu. Yormak kelimesi de hafif kalır ya... "Azrail'le çetin bir savaşa girdim," dedi. "Ama galiba sonunda ben galip geldim!" Yorgun gözleriyle gülerek... Hastalığın teşhisinden bu yana tam 25 kilo vermiş. Ama 7-8 kilosunu şimdiden geri almış bile! Ne güzel! Zaten insanın, hayata karşı bu kadar sağlam bir duruşu olup da, öte tarafa geçmek için aldığı ilk davette (!), hemen yelkenleri suya indirmesi beklenemez değil mi? Hele ki, ne ardında, ne önünde, hemen yanı başında, dizinin dibinde duran bir Zozan'ı varsa..
TÜRK DOKTORLARI Çok özel ve biraz da deneysel bir tedavi uygulanıyormuş bu arada Uzun'a. İsveç'teki doktorların denemeye cesaret edemediği bir tedavi programıymış bu. Oysa Diyarbakır'da gönüllü doktor ordusunun başlattığı bu tedavi, çok iyi gelmiş Uzun'a. "Daha ilk günlerde ciddi bir gelişme gördük," diyor sevinerek. Epey ülke, doktor, hastane dolaştıktan sonra, kendisini ülkesinin doktorlarına emanet etmekten son derece memnun.
PES ETMEK YOK "Kürt sorunu kanla değil, akıl, mantık, sağduyu yoluyla çözülür," diyen ve bu yüzden de ölüm listesine eklenmiş, bu kadar barış yanlısı bir adam, hayatının belki de tek savaşını, şimdi Azrail'le yapıyor. Yenilmeye hiç mi hiç niyeti yok. Teslim olmamaya kararlı. Nedeni de daha yazacak çok romanının, söyleyecek çok sözünün olması. Yaşa sen Mehmed Uzun... Çok, ama çok yaşa!
|