|
|
Deniz Seki: Korseden başka bir şeyi takmıyor
'Korse meselesi' ve yıllar önce yaptığı evlilikle ilgili haberler Deniz Seki'nin hoşuna gitmese de, o artık hiçbir şeyi kafaya takmadığını söylüyor. Seki, aşk hayatıyla ilgili sorulara yuvarlak cevaplar veriyor ama bugüne kadar gizlediği 'baba sendromunu' ilk kez bu röportajla açığa çıkarıyor.
'Karar verdim korse diye şarkı yazacağım'
Disiplinsiz ve kaprisli ilan edilen, son dönemin magazin kraliçesi Deniz Seki, kilosu, flaşlar patlayınca ortaya çıkan korsesi, 17 yıl önceki evliliği ve kimseye söylemediği büyük travmasını anlattı.
Gün geçmiyor ki yeni bir flaş! flaş! Deniz Seki haberiyle karşılaşmayalım. Fotoğrafçısıyla teknede açı çalışmalarından tutun da, arabada sevgilisiyle öpüşürken yakalanmasına. Sonracığıma milli problemimiz haline gelen kilo üstü korse olayına. Ve en taze gelişme olan 17 yıl önceki evliliğine kadar magazin gündeminden düşmek bilmiyor kendisi. Hal böyleyken de gündemin kraliçesiyle röportaj yapmak içimi gıdıklıyor. Akşamın dokuzunda Arnavutköy'de bir kafede randevuyu kapıyorum. Tabii dedikodusu yapıldığı gibi beni de saatlerce bekletmezse. Hani disiplinsizmiş ya... Ooo benden önce menajeri ve bir kadın arkadaşıyla gelmiş de yemeğini bile ısmarlamış. Bakalım ne yiyor? Izgara lüfer, salata ve bir tabak pilav. Pilavı pek anlayamadım ne alaka yani balıkla? Meğer özel bir diyet yapıyormuş. Pilav gibi görünen de haşlanmış pirinçmiş. Haftada beş gün pilatese gidiyormuş. Hayrola bu haberlerden mi? Yok canııım! Dünyayı
Kurtaran Adamın Oğlu'nun galasına diktirdiği tuvaletin içinde fıstık gibi görünmek içinmiş. Süzüyorum tepeden tırnağa. Kendim için süzdüysem namerdim, bu magazin okuyucusuna bir hizmettir! Mini etekle bluz giymiş, saçını arkadan toplamış, bant takmış, topuklu ayakkabılar da ayakta. İyi de bu kadın tam balık eti. 38 beden! Abartacak bir şey yok ki. Bacaklar incecik! Bence tek problemi göğüsleri! Göğüs farkıyla kilolu gözüken kadınlardan o. "Hayırdır Deniz Hanım, gündemden düşmüyorsunuz, neler oluyor?" Diyor ki "Beni deniyorlar herhalde diye düşünüyorum. Şu anda kariyerimin en güzel günlerini yaşıyorum. Ama bu haberlerin önüne geçmemin imkanı yok! Evde de otursam, sokağa da çıksam yine aynı şey oluyor. Aslında yaptığım işin konuşulmamasındansa konuşulması çok daha güzel!"
'6 KİLO ALDIM, ABARTMAYIN!' İyi de bu haberler onun işiyle, kasetiyle, konseriyle ilgili çıkmıyor ki. "Demek ki ben şu anda başarımın yükseğe çıkmasıyla bir geçiş dönemi yaşıyorum. Defo arıyorlar, elde bir şey yok ya kiloma, korseme takıyorlar." Hadi kafadan kilo konusuna gelelim. Gerçi kadının kilosu sorulmaz ama el mahkum soracağız... "6 kilo aldım ama bunu abartmanın bir alemi yok". Başlıyor anlatmaya obezstar ilan edilen Deniz Seki. Mesleğinin başında manken muamelesi gördüğünü sıkılarak anlatıyor. Her güzel kadının ilkyardım anında camı kırıp kurduğu cümleyi kuruyor "Güzelliğim bana çok dezavantajı olmuştu. Hatta hâlâ kendimi ispat etmeme rağmen oluyor." Keşke güzel olmasaydım demeyecek inşallah, oohh demiyor. Aksine üzerine basa basa vurguluyor "Ben güzel kadın severim". Hadi ama kiloya, korseye dönelim, meraktan okuyucuyu germeyelim. "Vallahi karar verdim. Korse diye bir şarkı yazacağım". Bunu söylerken sinirli mi? Hiç değil! Hatta dalga geçer bir hali var. Desenize Passiflora'dan sonra Korsemiz de olacak. Müjdemi isterim ey okuyucu!
MANKEN DEĞİLİM Kİ... Diyor ki Deniz "Magazincilere kızamıyorum ama memleket meselesi haline gelen bu korse olayı hakikaten saçma sapan. Ben bir kadınım ve elbiseme taktığım herhangi bir aksesuarın açıklamasını yapmak zorunda değilim. Ayrıca manken de değilim ki 90-60-90 olsun ölçülerim." Ancak Sayın Seki, çok güzelsin hoşsun da yıllardır bu mesleğin içinde olan bir kadının içine hangi akla hizmet beyaz korse giydiğini benim kafam basmıyor. Kusura kalma yani! Bu sefer hafif isyankar tavrıyla, masaya elini vura vura cevap veriyor. "12 senedir sahneye çıkan bir kadın, siyah bir elbisenin içine beyaz bir şey giymeyeceğini bilir."
KORSE DEĞİL KORSAJ Meğer o meşhur korse, korse değil korsajmış. Yani bele oturan bir aksesuar. Ünlü modacı Arzu Kaprol'ün tasarımı! Üstelik elbisenin içine değil, dışına takılıyormuş. Acaba bir kadın olarak bu kadar fiziğine takılması, hatta milyonlara kilosunun, korsesinin ay pardon korsajının haber yapılması onu kırmıyor mu? "Kırdığı zamanlar çok oldu ama artık gerçekten takmamaya başladım. Çünkü sen taktıkça, üzüldükçe ve üstüne gittikçe daha farklı şeyler çıkıyor ortaya. Beni yerden yere vurmayın lütfen. Fiziğimi değil müziğimi konuşun." Şimdi bizi yanlış anlamasın ama bu açıklamasına "Fiziğiyle değil, müziğiyle konuşulmak isteyen kadın da bol göğüs dekolteli gezmez, miniler giymez," şeklinde karşı çıkarlarsa? Çıkamazlarmış, nedenmiş o? "Kylie Minogue'a herkes bayılıyor. Yurtdışında biri yapınca ne mükemmel kadın deniyor, takdirle karşılanıyor da Türkiye'de neden tü kaka oluyor. Demek ki birtakım kompleksler var."
DİSİPLİNSİZ Mİ? Ya şu yönetmen Faruk Turgut'un ortaya koyduğu disiplinsizlikten setten kovulma meselesi? Deniz Seki'yle çalışmak zor mu? Kesinlikle itiraz ediyor. "Disiplinsiz olsaydım 13 yıl boyunca Türkiye'de en çok ekstraya giden insan ben olmazdım," diyor. Faruk Turgut meselesinin mahkemeye intikal ettiğini söylüyor. Çok merak ediyorum nasıl bu kadar güçlü olup, bu olayların altından kalkabiliyor, her gün çıkan ayrı bir habere dayanabiliyor. "Bizim işimiz deli işi ve ben işime âşık olmasam çekip gitmem lazım buralardan. Ama güçlü bir kadınım, güçsüz olsaydım yerden kazırlardı şimdi beni." Aman, Allah güçten kuvvetten düşürmesin inşallah!
Ayşe ÖZYILMAZEL
|