|
|
Tutkuları ilkokulda başladı
"Bazı sanatçılar, yorum yapıyorum diye klasik parçaları fantazi haline getiriyor. Yorum şarkıya nüans katmaktır".
Yarışmanın Safiye Ayla kategorisinde Ayşegül Keskinkılıç, Zeki Müren kategorisinde ise Aslıhan Ergişi birinci oldu. Tesadüfe bakın ki Ergişi ve Keskinkılıç, İstanbul Teknik Üniversitesi Konservatuarı Türk Sanat Müziği Şan Bölümü'nde sınıf arkadaşları ve iki yıldır yedikleri içtikleri ayrı gitmiyor. Ayrıca Keskinkılıç yedi, Ergişi ise iki yıldır Dostlar Musiki Cemiyeti'ne de gidiyor. İki arkadaş iki farklı kategoriye düşmüş olmalarına da çok sevinmişler, hatta final öncesi aralarında şakalaşıyorlarmış "Şimdi ikimiz de birinci olabiliriz," diye. Finalist olduktan sonra bir ay boyunca çok yoğun çalışan yarışmacılar, yarışmanın formatı gereği, seslerini de gösterebilecekleri klasik parçalar seçmişler. Ayşegül Keskinkılıç, Selahattin Pınar'ın Kalbim
Yine Üzgün Seni Andım da Derinden adlı eserini, Aslıhan Ergişi ise Dede Efendi'nin Ser-i Zülf-ü Anberini Yüzüne Nikab Edersin adlı esirini seslendirdi. Keskinkılıç bunun en sevdiği şarkı olduğunu söylüyor ve "Hatta okurken içimden hep ağlamak gelir. Çok fazla okumuşumdur bugüne kadar. O kadar çok okumuş olmak da bana özgüven verdi zaten," diyor. Ergişi ise "Ben ciddi bir yarışma olduğu için ağır bir eser seçtim. Üç sayfalık bir şarkı, arada hiç saz yok, nefes alacak yeriniz yok," diyor.
'MEDYA DA DUYARSIZ' "Türk müziği denilince akla hep eski parçalar geliyor, yeni eser üretilmiyor mu hiç?" diye soruyoruz. Aslıhan Ergişi şöyle yanıtlıyor, "Üretiliyor tabii ama gündem olmuyor ne yazık ki. Bizim okulda müzikoloji öğrencilerinin çok güzel besteleri var mesela. Bize veriyorlar, okuyoruz, okulda konserlerimiz oluyor. Ben yeni parçaların bilinmemesinin nedeninin kesinlikle sunum sorunu olduğunu düşünüyorum. Medya da bu konuyla pek ilgilenmiyor." Keskinkılıç ise eski parçaların yeniden yorumlanmasıyla ilgili bir yanlışa değiniyor; "Bugün yorum diye yapılan şey yorum değil aslında. Pek çok sanatçı şarkıları değiştirip okuyor. Aslında şarkıları fantazi hale getiriyorlar. Yorum çok daha başka bir şey. Yorum, şarkıya nüans katmaktır. Geçen kelimeler çok duygulu ya da çok neşeliyse, oralarda ses tonunu iyi ayarlamak vardır, duygu katmak vardır. Yorum şarkıyı değiştirmek değildir. Sanatçılara da bu yüzden çok kızıyorum."
|