|
|
|
|
|
|
Bizim Afrikalıların torunları
Dedeleri üç nesil önce Kenya'dan Girit'e köle olarak götürülen Ayvalıklı mermer ustası Mustafa Olpak, Afrikalılar Dayanışma Derneği'nde siyahi vatandaşlarımızı bir araya getirdi. Olpak'ın hedefi Kenya'ya gidip köklerini aramak.
Ayvalık'ta büyük bir salonda toplanan 300 kişi, şaşırtıcı bir derneğin açılışında ilk kez karşılaşsa da ataları aynı topraklarda yaşamıştı. Afrikalılar Kültür Dayanışma Derneği'nin açılışına katılmak için Türkiye'nin değişik yerlerinden gelen Afrika kökenli siyahi vatandaşlar, son yıllarda özellikle İstanbul sokaklarında görmeye alıştığımız mülteci Afrikalılar değildi. Onlar, Osmanlı'ya köle olarak gelen bizim Afrikalıların torunlarıydı.
KÖLE KIYISININ İNSANLARI Afrikalılar Kültür Dayanışma Derneği'nin kuruluş öyküsü Ayvalık'ta mermer ustası olarak çalışan Mustafa Olpak'ın 2000 yılında yazmaya başladığı kitaba dayanıyor. Olpak, küçüklüğünden beri dinlediği ailesinin Kenya'da 'Köle Kıyısı' denilen bir bölgeden kaçırılmaları ile başlayan öyküsünü yazmaya karar veriyor. "Atalarımın ruhlarının rahat etmesi için bunu yazmayı bir görev bildim," diyen Mustafa Olpak, Köle Kıyısından İnsan Portreleri, Kenya, Girit, İstanbul adlı kitabında kendi ailesinin geçmişini anlatıyor. Olpak "Kendimi şanslı hissediyorum," diyor. Çünkü o Kenya'dan 1890'lı yıllarda kaçırılan birinci kuşakla birlikte büyümüş.
OSMANLI KÖLE TİCARETİ Mustafa Olpak'ın yazdıkları Osmanlı'da köle ticareti üzerine hiç bilmediğimiz gerçekleri gün yüzüne çıkarıyor. Örneğin 1890'lara gelindiğinde bile Osmanlı İmparatorluğu'nda köle pazarlarının varlığını koruduğunu öğreniyoruz. Olpak, dede ve ninesinin köle olarak Osmanlı topraklarına getirilişini şöyle anlatıyor; "Uzun bir kara ve deniz yolculuğu sonrasında Girit Adası'na getiriliyorlar. Girit Adası'nda çok küçük köhne gemiler ile köle ticareti hâlâ devam ediyor. Ve Girit'in iç kısımlarında kurulan köle pazarlarında ailem, klasik anlamda yani çoluk çocuk yüksek bir yere çıkartılıp çırılçıplak soyulup orasına burasına bakılarak bir hayvan misali bir zengin Osmanlı ailesine topluca satılıyor. Dedemin babası, dedem, ninem, onun iki kardeşi ve ninemin ilk kızı Elmas. Bildiklerimiz bunlar. Yani Kenya'dan Girit'e ulaşabilenler." Kendi ailesinin yaşadıklarını anlattığı Köle Kıyısından İnsan Portreleri, Kenya, Girit, İstanbul kitabından sonra Mustafa Olpak, Osmanlı topraklarında yaşayan siyah Afrikalılar ile ilgili olarak hiçbir şey yazılmadığını fark eder. Üstelik özellikle Antalya ve Muğla'dan başlayarak iç kesimlere İstanbul'a kadar uzanan bir kesimde binlerce siyah Afrika kökenli insan yaşamaktadır. Bu yüzden bu tarihin ortaya çıkartılmasını kendine bir görev edinir. Olpak amaçlarını şöyle anlatıyor: "Bizim gibi üçüncü kuşağın görevi bu tarihi ortaya çıkarmaktır. İmparatorluk döneminde o yaşamı görmüş insanların, torunlarının torunları ile ilişki kurmak, onlardan kalan örf ve adetleri ortaya çıkarmak, o insanlar ile dayanışma içerisinde olmak istiyoruz." Ancak başlangıçta çevrelerinde dernek kurma girişimi şaşkınlıkla karşılanıyor. Olpak aldıkları tepkileri de şöyle anlatıyor: "Girişim olarak başladığımızda 'Siyahlar da nereden çıktı? Bu ülkede köle siyah mı varmış?' diyenler de çıktı. Bu ülkede Çerkezlerden, Boşnaklara kadar her kesimin derneği var ama kimse bunlara niye kurulduklarını sormuyor." Bütün tepkilere rağmen çalışmalar sırasında birçok Afrika kökenli ve konuya ilgi duyan çeşitli araştırmacı da derneğin çalışmalarına katılmış. Derneğin geçtiğimiz hafta Ayvalık'ta bir salonda yapılan açılışına da Türkiye'nin çeşitli yerlerinden gelen 250 kadar Afrika kökenli siyah katıldı. Dernek açılışında UNESCO yetkililerinin bulunması ise Olpak'ı çok sevindirir: "UNESCO yetkilileri bize Müslüman ülkelerde bu konuda yapılan tek çalışmanın bizimkisi olduğunu söylediler."
KENYA'YA GİDECEK Olpak'ın en büyük hayali de Afrika'ya gidip atalarının izlerini bulmak. Araştırmalar sonucunda, dedesinin ve ninesinin yakalandıkları Kenya'da, Kim kabilesine mensup olduklarını öğrendiğini söylüyor: "Bugü hala bu kabile var ama modern olmayan şartlarda yaşamlarını sürdürüyorlar. İmkan bulabilirsem en büyük amacım oraya gidip onları bulmak."
Sadık GÜLEÇ / MERKEZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|