Ailesi beş kuşaktır baklavacı olan Faruk Güllü, Lalin markalı helva ve reçelleri, Belçika usulü FG çikolatası ile perakendeci oldu. Güllü, "Bu markalar yalnız bana ait. Kendimi garantiye aldım" dedi.
Geleneksek Osmanlı tatlısı baklavaya bugünkü tadını ve şeklini veren Güllüoğlu ailesi, 90'lı yılların başında saflara ayrıldığından beri Güllüoğlu şubelerinin sayısı da çoğaldı. Abisi Nejat Güllü'nün Karaköy'den çıkıp Kağıthane'de kendi üretim tesisini kurmasından sonra 1993'te baklavayı Azerbeycan'a taşıyan Faruk Güllü, tatlısını 'dünya için açmaya' karar verdi. 135 yıl önce Gaziantep'te Türkler'e ilk baklavayı yediren Mehmet Çelebi Güllü'nün beşinci kuşak torunu olan Faruk Güllü, baklavayı her ülkeye daha kolay ihraç edebilmek için helva, reçel ve lokum üretimine girerek bir de perakendeci oldu. Şu anda 'Güllüoğlu' markasının kullanım hakkına sahip 14 kişiden biri olan Güllü, kendi markasını yaratmak istemesinin en önemli sebebini de şöyle açıkladı: Lalin'le kendimi garantiye aldım. Fizik mühendisi olmak yerine baklavacılığı seçen Farul Güllü'nün üretim hamleleri bununla da sınırlı değil. Güllü, isminin baş harflerinden oluşan FG markalı belçika tarzı çikolata üretimine de el attı. Piyasadaki çikolataların onu mutlu etmeye yetmediğini söyleyen Güllü, gelecek planlarını SABAH'la paylaştı.
LALİN
DÜNYADA BÜYÜYECEK
* İstanbul'a ilk gelen babam: 1871 ulaşılabilen tarih, daha eskisi de var. Ben beşinci kuşağım. İlk baklavacılığı o zamanki kültürü ile Mehmet Çelebi dedemiz getirmiş, geliştirmiş. Önceleri bal ve cevizle yapılan baklavayı 11 kat üst üste açıp, fıstık ve şeker kullanmayı düşünüyorlar. Daha ince hamurla kibarlaştırmışız baklavayı. Ve hala hiçbir makine el işi sanatkarlık boyutunuı yakalayamadı. 1949'da Antep dışına çıkan ilk kişi babam Mustafa Güllü oluyor. Baklavayı İstanbul'a tanıtmak için sinemalarda reklam filmleri döndürüyor. 11 yıl çok ciddi bir para kazanmıyor. Tüm gayret tanıtım ve gerçek Osmanlı kültürü olan baklavayı sevdirmek. Babamın o çabasını hepimiz gördük. Sonraları Amerika'dan kutumuzun kapağını koparıp adresi bulup gelen müşteri hatırlıyorum.
* 2007'de 3 milyon dolar ihracat hedefi: Ben babamlardan ayrılıp şubeler açtıktan sonra bu yıl da 2 milyon YTL yatırımla Lalin markalı helva, lokum ve reçel üretimine başladık. Günlük üretim kapasitemiz helvada 24, reçelde 12 ve lokumda 5 ton. Şu anki günlük üretimimiz ise ortalama olarak 8-10 ton helva, 4 ton reçel ve 1 ton lokum. Yurt içinde ve yurt dışında zincir marketlere, süper marketlere, büyük bakkallara dağıtım yapıyoruz. Lokumu ise yurt içi pazarına henüz sunmadık. Bir de yine yurtdışında satılan Milon markalı ezme çeşitlerimiz var. Şimdi, günde 1 ton krokan üretmek için çalışıyoruz. Baklavada hala çok büyük ölçekli ihracat yapamıyoruz. Toplam ihracatımızın yüzde 25'ini oluşturuyor. Asya ve Avrupa'da 14-15 ülkeye ihracatımız var ve potansiyel çok yüksek. Ancak nazlı bir ürün baklava. Raf ömrü kısa. Sıcak dağıtım sağlanamazsa almak istemiyorlar. Lalin, baklava ihracatını da kolaylaştırdı. 2 milyon dolar yatırım yaptık. Hedefimiz pazardaki ciro payımızı yükseltmek. Bu yıl sonunda 1 milyon doları geçeceğini tahmin ettiğimiz toplam ihracatımız 2007'de 3 milyon doları bulur. Moskova, Ukrayna, Japonya, İspanya, Almanya, Fransa, Kıbrıs ve Kuzey Irak'a ihracatımız var; seneye ABD ve İngiltere'ye de olacak. Ama Lalin her şeyden önce Faruk Güllü'nün kendi markası. Ürünle ilgili sorun aileye mal olmayacak. Lalin benim garantim. Dünyada ilgi yoğun, büyümemiz sürecek. ÇİKOLATA HERKESE HİTAP EDER
* Çikolata masraflı iş: FG çikolatalarının Ar-ge'si iki yıl sürdü. Almanya'dan Falco isimli bir usta getirip Belçika usulü çikolata ürettik. Şu anda mağazamıza gelemeyen kesimler, ürün konsepti olarak ulaşamadığımız yerler var. Herkese hitap edebilmek için çikolataya da başladım. Şu anda dev firmalar var, onları takdir ediyoruz ama üretim fabrikasyon olunca lezzet ayarı zor. Biz elde, butik üretim yapıyoruz. Tadı, lezzeti kendi içinde ve bize ait bir çikolata istedik. Yalnız mağazalarımızda satıyoruz, marketlere vermeyeceğiz. Şu anda günlük üretim 80 kilo civarında. 150'ye de çıkar, 40'a da düşer. Ayrıca içinde katkı maddesi olmadığından dayanıklılığı az. Raf ömrü bir ay. 200 bin dolar yatırım ile çikolatanın da nazlısını yaptık. Altyapısı çok zor ve masraflı bir iş. Bu çikolatayı isteyen mağazaya gelecek.