Yenilginin sorumlusu Gerets
Dün gece Kadıköy'de tempolu, kıran kırana ikili mücadelelere sahne olan, heyecan dozu yüksek bir derbi izledik. F.Bahçe çok önemli üç puanın sahibi oldu. İlk 20 dakika günümüz futbolunun istediği ilkelere uygun, pozisyonsuz, iki takımın da birbirini oynatmamaya özen gösterdiği bir bölüm izledik. Fenerbahçe kendi sahasında oynamanın avantajını biliyor ama akılcı olarak tedbiri elden bırakmıyordu. Uğur-Tuncay ikilisinin çabuk varyasyonuyla son çizgiden yapılan ortada F.Bahçe Alex ile golü buldu. Bu golle morallenen sarı-lacivertliler kısa sürede farkı ikiye çıkararak önemli bir avantaj elde etti. Dört orta saha oyuncusunun da kuvvetli ve diri oluşları, savunma prensiplerini de yerine getirmeleri, G.Saray'a oyuna ağırlık koyma ve pozisyona girme şansı vermedi. İkinci devre Gerets'in iki değişikliği ile birlikte G.Saray klasik anlayışı içinde oyunu karşı alana yıktı. Erken bir golle de farkı bire düşürünce, maçın zorluk derecesi arttı. UEFA Kupası maçından yorgun olan F.Bahçe rakibinin temposu karşısında sıkıntılı anlar yaşamaya başladı. Son 10 dakikada ise kontrol tekrar eline aldı. Alex'in çıkmasından sonra Tümer pas yaparak, arkadaşları da son enerjilerini sahnelemesiyle F.Bahçe maçın son bölümünü tehlike yaşamadan tamamlamayı başardı ve şampiyonluk yarışında önemli avantaj elde etti. Takımın arka arkaya yoğun maç trafiğinden yorgun düşmesine rağmen sergiledikleri mücadele takdir edilmesi gereken bir olaydı. Gecenin en başarılı ismi mükemmel görev anlayışıyla Deniz Barış'tı. Zico takım oyundan düştüğü anlarda oyuna futbolcu değişikliği ile oyuna müdahale etmedi. Demek ki, kafasında 11 dışında sadece Mehmet Yozgatlı'yı düşünmüş.
SABRİ 11'DE OYNAMALIYDI Gerets yenilgisinin bir numaralı sorumludur. Sahaya çıkan takım tertibi çok önemlidir. F.Bahçe'nin Appiah-Önder ile sağ kanat bindirmelerine ağırlık kazandırması mümkün değildi. Uğur-Tuncay'ın olduğu bölge çok tehlikeliydi. Sabri gibi bir oyuncuyu düşünmeyişi büyük yanlıştı. Eğer Hasan Şaş'ta ısrar edecekse o zaman Cihan'ın yerine Sabri'yi oynatmalıydı. Ayrıca İliç de bu tip deplasman maçlarında pasif bir görüntü çizip, adeta korkak bir futbolcu konumunda görünüyor. Tabii çok kişi tarafından eleştirilen Hakan Şükür'ün de önemi bir kere daha anlaşıldı. İkinci yarıdaki baskıda Hakan olsaydı Galatasaray mutlaka neticeyi çevirirdi. Hakem Selçuk Dereli ise çok başarılı bir yönetim gösterdi.
|