Bravo Gerets
Song'un hastalığıyla Fenerbahçe - Galatasaray maçlarındaki geleneğin bozulma ihtimali ortadan kalkmıştı. Bu sezon ligde sadece Song sakatlandıktan sonra Trabzon'da (3-1 kaybetmişlerdi) oynayan Emre Aşık, Tomas ile tandemdeydi. Emre'nin deneyimi yüksek ama maç eksiği endişe vericiydi. Kadıköy'ün Galatasaray üzerindeki psikolojik faktörü de önemliydi. İlk yarıya damgasını vuran da bu oldu. Maça kontrollü başlayan Galatasaray, tempoyu düşürdü, oyunu yavaşlattı. 20. dakikada Ümit Karan'ın değerlendiremediği fırsat sonrası birçok Galatasaraylı "Kaçırdık ya! Şimdi yeriz" diye düşünüyorlardı ki, peş peşe iki gol yediler. İlkinde Galatasaray'ın sağından gelişen atakta topu kesemeyen Cihan-Emre-Tomas üçlüsü kadar Alex'i takip etmeyenlerin de (İnamoto-Ayhan) hatası vardı. İkinci golün başında Ayhan orta alanda topu kaptırdı. Ama ardından Appiah'ın driplinginde bütün defans oyuncuları geri geri gidip Ganalı oyuncuyu rahatsız bile etmedi. Gerets, tek olumlu hareketi olmayan İliç ve kırmızı kart görme riski taşıyan Hasan Şaş'ı devrede çıkardı. Sabri takımına hareket getirdi, ama Necati katkı sağlayamadı. Kayıp Arda'nın çıkarılışı da doğruydu. Sarı-kırmızılılarda Sabri ile birlikte en iyi ismin İnamoto olduğunu belirtelim. Galatasaray yönetimi sakın bu maçtan sonra faturayı Gerets'e kesmesin. En azından sadece bu derbinin sonucu gerekçe gösterilemez. Belçikalı, Türkiye'de en iyi kenar yönetimini sergiledi, elindeki malzemeyi en iyi şekilde kullandı. Suçlu arayanlar önce aynaya bakacak. Tüm vaatler bir yana, yalnız geçen sezon 4-0'lık maçtan sonra Sportif AŞ'de düzenledikleri basın toplantısında taraftarlarına verdikleri sözlerin ne kadarını tutabilmişler de bugün teknik direktörü suçlayabilirler!
TOP-CLASS MI, GEÇİNİZ! Selçuk Dereli, Avrupa'da böyle bir maç yönetsin, değil top-class, first class bile olamaz. İlk yarıda Kezman'ın Emre'ye faulünü bir tek o görebildi. Ümit'e sarı kart doğruydu ama futbolcunun avantajın kesilişine isyanı haksız değildi. 75'te Mondragon topu aldığında yine avantajı kesip faul çaldı. Sarısı olan Lugano'nun, Kolombiyalı oyunu başlatacakken ayağına basışını Uruguaylı'yı atmamak için görmezden geldi. 89'da Önder'in kolunun 35 metreden gelen topla buluşması Fenerbahçeliler ve Dereli'ye göre "çarpma" idi. Başka ne mi oldu? Bugüne dek Saracoğlu'nda yaşananlar ve yazılan raporlar ışığında; Gerets kulübeye kafa attı, Mondragon'a önce su, sonra üşümesin diye barut ikram edildi; o kadar.
|