WTA ve İstanbul Cup
WTA'in doğuşu, 1960'lı yılların sonundaki "feminist" kadın hareketlerini de içine alan, bir sürece rastlıyor olması tesadüf değildir. Amerikalı tenisçi Billie Jean King ve sekiz arkadaşı, turnuvalarda bayanlara erkeklerden daha az ödül parası verilmesini önce protesto etmişler, ardından Bayan Tenisçiler Birliğini kurmuşlar. WTA 33 yıldır dünyada bayan tenisini en prestijli turnuvalar içinde yaşatmak adına, bir dernek gibi çalışıyor. Bugünkü ismini ve statüsünü ise 1973 yılında Wimbledon'da bir otelde yapılan toplantı ile kazandı. İlk sponsorluk anlaşmasını, 1976 yılında Colgate ile yaptı. İlk para ödüllü turnuvasını, 100 bin dolar ile 1979 yılında düzenledi. O günden bugüne WTA, dünyanın en önemli spor organizasyonlarının başında geliyor. Öyle ki, tenisin dünyadaki en büyük yayın organı Eurosport'un gözbebeği durumunda. İnternet sitesinde yapılan bir ankette, seyircilerin %48.72'si ATP, %51.28'i WTA maçlarını izlediklerini belirtmiş. Bunları, 33 yıl sonra yine kendisini yenilemekle meşgul olan bir kurumu, birkaç cümle ile tanıtmak adına özetlemek istedim. Çünkü kendilerini geliştirmeye ve yenilemeye doymuyorlar. WTA'in CEO'su Larry Scott ile Madrit'te yaptığımız toplantıda, 2009 dan itibaren bayan tenisinde yeni bir sürecin başlayacağı sinyalini verdi. Arayışın nedeni çok basit.
YER BULMAK İMKANSIZ! Top tenisçilerin gerek sakatlıktan, gerekse yoğunluktan dolayı turnuvalardan çekilmeleri. Ve bu olumsuz durumun, son 5 yılda % 72 oranında artış göstermesi . Tüm turnuvaların katıldığı toplantıda bu konunun en önemli örneğini, geçen sene sakatlığından dolayı İstanbul Cup'a gelemeyen, Maria Sharapova oluşturdu. WTA'in takvimdeki yenilikler kısaca şöyle; Grand Slam sonrası turnuvalara ara verilmesi. Tenisçilerin zorunlu turnuva sayısının 13 den 11'e indirilmesi. Tenis sezonunun en az 2 hafta daha kısaltılması. Bu gelişmeler Türkiye'nin bu platformdaki tek turnuvası İstanbul Cup'ı nasıl etkiler?.. "Allaha çok şükür" deyip derin bir nefes alabiliriz. Çünkü bundan sonra artık bu turun içindeki takvimde yer bulmak neredeyse imkansız.
|