Sonaraştırmaya göre Türkler mali durumları müsaitse kaliteli ayakkabı, güneş gözlüğü ve cüzdan almak istiyor.
Aynı hayalleri kuruyor, farklı şeylerden korkuyoruz
ACNielsen'in dünyanın 46 ülkesinde 25 bin kişi arasında yaptığı 'Global Tüketici Araştırması'na göre, Türk tüketicilerle global tüketici, markalı ürünler içinde ilk önce ayakkabı, gözlük, cüzdan hayali kurarken, Türkler'in 'siyasi istikrar' endişesi dünya ortalamasının 2 kat üzerinde.
Uluslararası araştırma şirketi ACNielsen'in 2004 yılından bu yana yaptığı "Global Tüketici" araştırması sonuçlarına göre Türk tüketicisi ile 'global tüketici' birbirine çok benzer hayaller kuruyor. Ancak endişeler ve yaşanan hayat arasında farklar var. 2006 yılında 46 ülkede farklı gelir düzeylerinden olan kişiler arasında gerçekleştirilen araştırmaya göre, Türk insanı en büyük endişesini yüzde 23 ile 'ekonomi', yüzde 15 ile siyasi istikrar, yüzde 11 ile 'sağlık' olarak sıralarken, global tüketici için ekonomi yüzde 20 ile birinci sırada, sağlık yüzde 18 ile ikinci, iş güvenliği ise yüzde 11 ile üçüncü sırada yer alıyor.
Önce borçlar ödenmeli "Zorunlu yaşamsal ihtiyaçlarınızı karşıladıktan sonra kalan paranız ile ne yaparsınız" sorusunu Türkler yüzde 44 ile "Borçlarımı öderim" şeklinde cevaplarken, onu yüzde 44 ile "Yeni giysiler alırım", yüzde 42 ile "Evin dışında eğlenirim" izliyor. Dünya ortalamasında ise birinci sırada yüzde 40 ile birikim yapmak, yüzde 35 ile tatil, yüzde 33 ile ev dışı eğlence geliyor. "Eğer maddi
kısıtlamalar olmasa gelecekte hangi markaların ürünlerini almak istersiniz?" sorusunda ise Türk tüketicisi ile global tüketici şaşırtıcı bir şekilde ilk üçte aynı markaları sıralıyor: Versace, Gucci ve Armani. Oysa İtalyan ve Fransız tüketiciler ilk üçte sadece kendi lüks markalarını sıralıyor.
Alışverişi seviyoruz "Alışverişi seviyor musunuz" şeklindeki soruya verilen cevaplar da Türkiye ve dünya tüketicisi arasında benzerlik gösteriyor. Her iki grupta da yüzde 7'lik bir oranda 'Nefret ediyorum' karşılığı verilirken Türkler'in yüzde 53'ü "gerekli bir iş" darken yüzde 17'si alışverişi terapi gibi görüyor, yüzde 5'i 'favori işim' diyor. Dünya tüketicisinde de gereklilik olarak görenlerin oranı yüzde 45, terapi gibi görenler yüzde 18, "favori işim" diyenler ise yüzde 11'e çıkıyor.
Evlilik ömür boyu Türklerin yüzde 92'si, evleneceği kişi ile ömür boyu birlikte olmayı düşünürken, dünya ortalamasında bu oran yüzde 70'e düşüyor. Öte yandan Türkler, dünya tüketicisiyle yakın oranlarda uzun dönemli ve istikrarlı ilişkilerin de evlilik kadar iyi olduğuna inanıyor. Çocuğu
olan annelerin çalışmaması konusuna ise araştırmaya katılan Türkler'in yüzde 27'si, diğer ülke insanlarının yüzde 24'ü 'Evet' diyor.
Zor zamanlar farkı Araştırma sonuçlarına gore Türk tüketicisi ile global tüketici, "Zor zamanlarda yaşamsal harcamalarınızı nasıl düşürürsünüz?" sorusuna farklı karşılıklar veriyor. Türkler yüzde 68 oranında "ev dışı eğlenceyi azaltırken", global tüketicide bu oran yüzde 57'ye düşüyor. Türkler'in yüzde 64'ü yeni kıyafetlere daha az para harcayarak önlem alırken global tüketici aynı önlemi yüzde 53 orarında destekliyor. Bilgisayar, cep telefonu gibi ürünlerde yeni teknolojileri erteleme eğilimi ise Türk tüketcisinde yüzde 59, global tüketicide yüzde 48 oranında. Öte yandan her iki tüketici kesimi de sigarayı azaltmak ve alkollü içkide uygun fiyatlı olanı tercih etme konusunda yüzde 10'lar düzeyinde istekli. Türkler'in yüzde 44'ü gelecek 12 aylık dönemde kişisel gelir durumunun iyi olacağını söylerken "Pek iyi değil" diyenlerin oranı yüzde 49'a çıkıyor. İyimserlik dünya ortalamasında yüzde 52'ye çıkarken, kötümserlik, dünya ortalamasında yüzde 35'e iniyor.