|
|
Rolüme göre fiziğimi değiştirmesini bilirim
Oyuncu olarak evrim geçirdiğini söyleyen Bellucci, Paris'te Yeni Aktüel dergisine konuştu: Yönetmen Nicloux, eski imajımın aksi bir role beni düşününce duygulandım. Sonuçta ben cilalanmış bir nesne değilim!.
Beyazperdenin seks sembolü Monica Bellucci, şu sıralar çok yoğun! Başrolü Daniel Auteuil ile paylaştığı 'Napolyon ve Ben' isimli filmi, Fransa'da gösteriliyor ama o Türkiye'de yarın vizyona girecek 'Taş Meclisi'nin promosyon çalışmalarını sürdürüyor. Paris'teki 'Mücevherciler Meydanı'ndaki Hotel Coste'nin kapısından girdiğimde, beni karşılamak için ayağa kalkıyor. Hayalimde canlandırdığım gibi dolgun hatlı değil; beli kopacak gibi ince ve boyu da hayli uzun. İtalyan olduğu halde mükemmel bir Fransızca'yla son derece net ve hızlı konuşan Bellucci ile 'Taş Meclisi', annelik ve oyunculuk üzerine söyleştik.
Evrim geçiriyoruz
* 'Taş Meclisi'ndeki rolünüze hazırlanmak için saçlarınıza kıymak zor olmadı mı? Esas ilginç olan da bu! Böylesi hem seyirci hem de benim için daha iyi. 'Dönüş Yok', 'Kızıl Nehirler' ve 'Ne Kadar Çok Seviyorsun?'u gören bir yönetmen, kafasındaki eski imajın aksine bir karakter için beni düşününce duygulandım. Ne kadar şanslı olduğumu düşündüm. Ben role göre fiziğimi değiştirmeyi biliyorum. Sonuçta, bozulmaması için cilalanmış bir nesne değilim!
* 10 yıl önce böyle bir rolü oynayabilir miydiniz? Hayır hiç zannetmiyorum. Oyuncu olarak, ilerledikçe evrim geçiriyoruz. Ancak bir olgunluk dönemine geldiğimizde, bu tip rollere kendimizi verebiliriz. Ayrıca yetenekli insanlarla çalışma imkanları da bu aşamada doğuyor.
Hazırlanır ve oynarım
* Çekimlere nasıl bir hava içinde hazırlanıyorsunuz? Gelir hazırlanırım; sonra da oynarım. O günkü sahneyi bitirdiğim zaman kafamda bir 'klik' olur. 'Oynadım ve bitti' diye düşünürüm. Öğlen ağladım, öğleden sonra da ağlayacağım diye bir şey yok. Sahne korkusundan sıyrıldığım zaman rolün içindeyimdir. Bazen bir sevişme sahnesi oynadıktan sonra, tıpkı Bertrand Blier'nin 'Ne Kadar Çok Seviyorsun'u çekerken de olduğu gibi, gidip kızıma (Kızı Deva şimdi 2 yaşında) süt verdim. Böylesi bir oyuncu yaşamını seviyorum ve sağlıklı buluyorum.
* 'Taş Meclisi'ndeki anne ve evladın etrafındaki karakterler, ölümsüzlük isteğiyle tutuşuyor! Laura'nın içindeyse annelik ateşi yanıyor. Annelik de aslında bir nevi ölümsüzlük değil midir? Evet elbette, bu daha cömert bir ölümsüzlük anlayışı. Filmde Laura çocuğu için ölmeye hazır! Annelik ölümsüzlükten de öte bir duygu.
* Filmde bir de evlat edinme durumu var. Siz de Angelina Jolie ve Madonna gibi evlat edinmeyi düşünüyor musunuz? Hiç düşünmedim ama yapmayacağım şey değil. Evlat edinebilmek harika bir şey. Yetimhanelerde sevgiye, ilgiye, korunmaya muhtaç o kadar çok çocuk varken, bu kadar ağır yasalar uygulanmasını saçma buluyorum. Özellikle yalnız kadınlar için geçerli bu. Yalnız bir kadın da harika bir anne olabilir!
ECE GÜÇER PARİS
|