|
Sinan Çetin'in özel film arşivleri
|
|
Uzun bir aradan sonra Sinan Çetin'le yollarımız yeniden kesişti. Önce beni Plato Film'in sinema kurslarının açılışına çağırdı, öğrencilerle söyleştik. Sonra da bir sürpriz film izletmek için davet etti. Ben aslında Çetin'in son dönemde yaptığı/yaptırdığı, ama sonradan gösterime çıkarmadığı filmleri merak ediyor ve onları izlemek, hatta mümkün olursa yazmak istiyordum. Öyle ya, sinema tarihinin 'kayıp şaheserlerini' bulmak, aslında her sinema yazarının gönlünde yatan bir aslan değil midir? Ama onun yerine Sinan, bize yepyeni bir filmini sundu. İlginç ve yer yer başarılı bir filmdi bu. Ama kimi kusurları da vardı. Birçok filmin olduğu gibi... Biz davetliler, özellikle de Can Dündar ve ben, film üzerine düşündüklerimizi söyledik. Sonrası ne oldu, bilmiyorum. Sinan bu filmi gösterecek mi, yoksa 'çekilmiş ama gösterilmeyen filmler özel arşivi'ne mi atacak? Hiçbir fikrim yok!.. Ama şunu belirtmek istiyorum: Bir film üzerine benim, Can Dündar'ın, Sinan Çetin'in veya başkalarının görüşleri, o filmin kaçınılmaz yazgısı değildir, hiçbir eleştiri bir film üzerine 'nihai kararı' vermez. Bir film, hatta yapımcısı ve yönetmeninden de çok seyirciye aittir, kaderini şu veya bu kişi değil, halk belirler. Ve en iyisi bir filmi asıl sahibine, yani halka sunmaktır, kaderini kitleye teslim etmektir. Sinan Çetin gibi popülerliği savunan ve çoğu popüler olmuş işler yapan birinin, buna özellikle inanması gerekmez mi? Üstelik o filmlere emeği geçen onca yerli-yabancı sanatçı, onca emekçi var. Onların da hakları, söyleyecek sözleri yok mu? Ben Sinan Çetin'in şimdilik dolaba kaldırmış gözüktüğü tüm o filmleri, bir an önce seyirci önüne çıkarmasını diliyorum.
|