|
|
Derbinin ispatı
Bir F.Bahçe-Beşiktaş maçında daha, tarih tekerrür etti. Tüm şartlar lehine olmasına rağmen F.Bahçe, Beşiktaş'ı yenemeyip yine şeytanın bacağını kıramadı. "Bu yeni bir şey değil ki! Beş yıldır böyle oluyor" demek o kadar kolay değil. Çünkü Beşiktaş'ın durumu bu kez o denli olağan değil. Aslına bakarsanız, skor beyan etmemekle birlikte birçok otorite F.Bahçe'yi daha şanslı buluyordu. Şüphesiz, işin normali de buydu. Aşağı yukarı tüm şartlarını yerine oturtmakta rakibine göre daha önde olan F.Bahçe, daha şanslı olmalıydı. Ama olmadı. Beraberlik ortada olmak kaydıyla F.Bahçe'nin galibiyet tahminleri tutmadı. Üstüne üstlük, Beşiktaş daha derli toplu gözüktü. Neden mi? Çünkü Aurelio'yu kenarda bekleten Zico'nun orta sahası hiç yoktu. Öyle olunca Beşiktaş çoğunluğu yanılttı ve stattan da puanla döndü. Sizce bu kime ders olmalı? Hangi taraf bu derbiden yararlı bir sonuç çıkarmalı? Hem Zico, hem Beşiktaş camiası. Zico, Fatih Terim'in Milli Takım'a aldığı Aurelio'yu bir daha yok saymamalı. Beşiktaş camiası ise artık 'Ocakları batmış' ya da 'başlarına taş düşmüşcesine' bağırmamalı. Neden mi? Nedeni ortada. Alex'in tesiri mi bilmem ama Zico, 75. dakikaya kadar inatla Aurelio'yu oyuna almadı. Beşiktaşlı taraftarlar ise, şimdiye kadar panikle hocasına ve sporcusuna boşa saldırdı. Tabii derbiyle görüldü ki, iki davranış da doğru değildi.
|