SABAH - 18/11/2006 - Prof. Dr. Aydın Ayaydın

Şu an 18 Kasım 2006 - Cumartesi tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

kapat

Servislerimiz

Google Arama

Emlak sektöründe neler oluyor?

Bilmem dikkatiniz çekti mi? Artık emlak projeleri daha az konuşulur hale geldi.
Şirketler için böyle olmasa da ev almayı planlayanların talebinde bir azalma olduğu kesin. Bunun altında ne olduğunu biraz araştırınca, seçimden, piyasalarda dalgalanma endişesine kadar birçok neden sıralanıyor.
Tamam bunların hepsi mantıklı ama yabancı fonların ilgisine ne demeli. Alışveriş merkezlerine olan talebi görüyorsunuz. En son, Cevahir Alışveriş Merkezi'nin yüzde 50 hissesine 421 milyon dolar verildi.
Fonlar, satışına başlanmış konut projelerine de aynı şekilde yaklaşıyor. Hatta daha temeli atılmamış ve planlama aşamasında olan projelere bile ortaklık amacıyla yaklaşan yabancı fonlar görülüyor.

Gerçek neden faizler mi?
Bir tarafta 'seçim' diyen 'dalga' diyen ve talebini erteleyen tüketiciler diğer tarafta ortaklık için kapı kapı dolaşan yabancı fonlar.
Acaba hangisi doğru?
Mayıs ayındaki dalgalanma sonrasında faizlerin yükseldiği bir gerçek. Bu yükseliş konut kredilerinin faizlerine de yansımış durumda. Peki emlaktaki talep azalmasının gerçek nedeni faizlerin seviyesi mi?
Merkez Bankası'nın yapacağı faiz indirimi ile gevşeyecek oranlar kredi faizlerine yansırsa tüm dertler bitecek mi?
Belki kısmen bir talep artışını sağlar bu indirimler ama genel sorunu çözeceğinden şüpheliyim. Bana göre asıl önemli sıkıntı, insanların geleceğe yönelik güvenindeki azalma. Güven azaldı mı bulunacak bahane çok. Seçim olmazsa geçim dersiniz.
Peki mortgage ne oldu?
'Kiraz öder gibi ev alma' sloganıyla tartıştığımız mortgage'ın da ne zaman yürürlüğe gireceği belli değil...

IMF 'acele etmeyin' diyor
Daha da önemlisi IMF raporlarına yansıdığına göre IMF mortgage için yavaş olunmasını öneriyor. Buna göre mortgage kredilerine talebin adeta patlayacağını öngören IMF yetkilileri bunun mali piyasalarda sıkışmaya neden olabileceğini düşünüyor.
Tüm bunlar mortgage'ın da beklendiği gibi hızlı şekilde uygulamaya başlanmayacağını gösteriyor.
Saydığım tüm gelişmeler olumsuz. Karamsar bir tablo çizdiğimin farkındayım. Ancak görüşlerim hiç de öyle değil. Emlak sektörünün geleceğini parlak görüyorum.
Konuta yatırımın da birkaç aylık endişeler yerine daha uzun vadeli düşüncelerle yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bu kadar yabancı fon da boşuna milyonlarca doları Türkiye'de emlak projelerine yatırmıyor.
Bugün kısa vadeli endişelerle konut alımını erteleyenler yarın yabancı fonların ortak olduğu projelerden daha pahalıya ev almak zorunda kalabilir.
Benden uyarması.