|
|
|
|
|
|
Kobay olmadan yeni teknikten yararlanın
Bir gün sağlığınızı etkileyecek ameliyat yöntemi seçmek zorunda kalırsanız ne yapmanız gerekecek? En klasik yöntem mi yoksa en ileri teknolojiyi mi seçmelisiniz? Yeniliklere açık olmak sizi deneme tahtası yapar mı? Yanıtlar için önce güvenilir bir doktor bulun.
Dünyanın en ileri cerrahi operasyon sisteminin sembolü olan 'Da Vinci' adlı robotla ameliyatlarını gerçekleştiren Florence Nightingale Kalp Cerrahisi Başkanı Prof. Dr. Belhhan Akpınar, 'En iyi teknik en yenisi midir' sorusunun yanıtını verdi:
* İnsanlar ameliyat olacaklarında en yeni tekniği mi tercih etmeli? Yeni teknikler her zaman tercih edilmeli ama önce bunların, en az eski teknikler kadar iyi olduklarının kanıtlanmış olması önemli. Yeni tekniğin klasik tekniğe göre daha iyi, hatta onun üzerinde bir başarı göstermiş olması gerekir. Her yeni teknik muhakkak ki en iyisi değildir ama eğer güvenilir merkezde ise ve hekimler hastaların sorularına tatminkar cevap veriyorsa kullanılabilir. "Daha önce kullanmadınız mı, kaç kişide yaptınız, sonuçları nasıl?" şeklindeki sorular, birçok hekimi sinirlendirse de, hastalar mutlaka sorgulayıcı olmalı.
* Yeni tekniklerin ilk uygulamasını siz olsanız yapar mısınız? Güven uyandırmak lazım. Ekibin bu yöntemde uzman olması ve arkadaşlarını inandırması lazım. Mesela robotla kapalı endoskopik yöntemle kalp çarpıntılarını giderebiliyoruz son 1 yıldır. Şimdi yavaş yavaş hastalar bunu biliyor ve bize geliyor ama meslektaşlarımız konusunda bir gelişme yok. Kök hücre için yeniden çalışma başlatacağız. Bence hastanelerin başarı oranları belli bir merkezden halka duyurulmalı.
* Kişi hastalığı konusunda nasıl bilgi edinmeli? Ameliyat öncesi iki görüş almalı mı? Bence alınmalı. Bunu bir hekimden duymak zor belki ama şöyle bir gerçek de var; Türkiye'de ve dünyada her konuda çok farklı görüşler olabiliyor. İki hatta üç görüş almanın bir zararı yok! Hastaların şu an ellerinde eskiden olamayan ama bugün hayatın her alanına giren internet gibi çok güçlü bir silah var. Hem internetten yararlanıp, hem de 2-3 hekimden bilgi almanın faydası var.
* Ameliyat tekniğine doktor mu, yoksa hasta mı karar vermeli? Benim yaklaşımım; eğer ameliyatta birden fazla teknik alternatifi varsa ve hekim hasta için her ikisini de yapılabileceğini düşünüyorsa, seçim hastaya bırakılabilir. Robotik cerrahi için bize gelen hastalara bazen biz uygun olmadıklarını söyleyebiliyoruz.
* Hastane seçerken yeni olan hastaneler mi, yoksa üniversiteler mi tercih ediliyor? İstanbul için konuşursak belli branşlarda belli hastanelerin adı ön plana çıktı. Kişilerden ziyade kurum ön planda. İkincisi tanıdık cerrah. İsmi duyulan cerrahı seçiyorlar. Üniversite, devlet, özel hastane olmasına çok bakmıyorlar. Yeni hastaneler ilgi çekiyor ancak büyük ameliyatlar için çekindiklerini gözlemliyorum. Birkaç faktör bir arada gidiyor sanıyorum. Bir de kişi kişiye, hasta hastaya haber veriyor ve bu da tercihte etkili oluyor. Hastanelerin internetten sitelerine girip doktorların yaptıkları işleri takip edenler de artıyor.
* Hangi hastalar ameliyat olacakları yeri daha çok düşünüyor? Genellikle kurum sevklerinin olduğu hastaneleri seçiyorlar. Kalp hastalıkları büyük ameliyatlar gerektirdiği için sonuçlarını bildikleri hastaneleri tercih ediyorlar. Bu ortopedi için de geçerli. Daha basit ameliyatlarda ise daha az bekleyecekleri ve eğer fark ödenecekse daha az olacak hastaneleri tercih ediyorlar.
* Ameliyatın süresi önemli mi? Kısa sürede biterse hasta için avantaj mı? Eskisi kadar önemli değil. Eskiden anestezi teknikleri iyi değildi, hijyen de daha kısıtlıydı bu yüzden 'ameliyat ne kadar kısa sürerse o kadar iyi olur' diye düşünülürdü. Ama şimdiki anestezi ve ameliyathane koşulları daha iyi. Ancak kendi branşımda hala eski ilkeler geçerli; hastanın göğsü ne kadar açık kalırsa enfeksiyon riski ve kanama riski o kadar fazla olur. Belli bir zaman dilimi içinde bitmeli. Örneğin by-pass 4 saat içinde bitmeli. Böylece hasta da daha fazla yarar görür.
* Kaç ameliyat yaptınız? 6-7 bini geçmiştir. Senede 500 yapsak 199n'ten beri 7 bini bulur.
* Siz bugün ameliyat olacaksınız deseler korkar mısınız ve neleri araştırırdınız? Elbette korkarım. Bu doğal bir şey. 'Korkmam' demek aşırı kahramanlık olur. Önce hastane ve yoğun bakım üniteleri gezerdim. Güvendiğim birini seçtikten sonra kendimi doktora teslim ederdim. Ancak kalp nakli Türkiye'de yapılamıyor. Türkiye'de bunu rutin olarak yapan bir merkez yok. Kemoterapi için de yurtdışını tercih ederim. Ama diğer uygulamalar Türkiye'de gayet uygun yapılabiliyor.
* Cerrahideki en büyük açığımız nedir? Bence yok. Kalp ve damar ile beyin cerrahisinde en büyük sorun; yoğun bakım ve sonrasında rehabilitasyon dönemi. Kardiyak rehabilitasyon konusunda tüm Türkiye'de sorun var. Diyelim ki çok yaşlı bir hastayı ameliyat ettiniz, ancak n-5 gün sonra onu yaşlılar evine taburcu ettiğinizde sorun başlar. Çünkü onların daha özel bir bakıma ihtiyaçları var ve en yazık ki Türkiye'de böyle bir merkez yok.
ESRA TÜZÜN
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|