|
|
|
|
|
|
Büyülü bir şehir
Hakkari'ye mutlaka bir gece tepeden bakmak gerek... Kanyon gibi bir dağ çukurunun içine ince uzun yayılmış bir şehir. Ancak asıl sırlarını gündüz veriyor. Halıcıları, içinde donmuş balığa kadar her türlü malın bulunduğu marketi, adım başı dizili çay evleri, askeri gazinosu, stadyumu, öğretmenevi ve şaşırtıcı çokluktaki okulları ile Hakkari büyülü bir şehir. Bakkala giriyorsunuz "Hocam bir çay için...'', binbir renk ve desende kumaşların olduğu dükkâna giriyorsunuz, aynı sıcaklık, aynı ikram. Valilik parkında genç kızlar ve oğlanlar tavla oynuyor, gün ilerliyor akşam oluyor dükkânlar gece yarılarına kadar açık. Kızlı oğlanlı gruplar, sokaklarda piyasaya çıkmış. Birbirinden lüks otomobiller şehri bir baştan bir başa turlayıp, fır dönüyor. Geceleri en büyük eğlence bu... Araba ile dolaşıp birkaç bira içmek. Düğünler kente canlılık kazandırıyor. İran ve Hint kumaşlarının olduğu dükkânlar hiç boş kalmıyor. Kadınlar ne yapıp edip iki üç gün süren düğünler için en az iki yöresel elbise diktiriyor. Kumaşlar bir üst ve içten oluşan elbiseye göre askılara asılmış seçilmeyi bekliyor. Değeri 500 YTL'ye varan kumaşlar var. Her yıl desenlerin ve renklerin modası değişiyor.
HAYAL Mİ GÖRDÜM? Kent yaşamına bakınca, "Burada terör var mı, hayal mi gördüm?'' diyorum. Ancak terör bölgedeki askerler için hayal değil, çevre dağlarda operasyona katılıp dönen Özel Harekâtçılar, Vietnam filminden fırlamışa benzer kılıklarda şehirden geçip gidiyor. Zırhlı araçların tepesinden bandalı kafasını çıkartıp etrafı delici bakışlarla kolaçan eden asker, üniformasının kıvrılmış kollarına bant dolayıp silahını çaprazlama takan arkadaşı hayal görmediğimi ispatlıyor. Operasyon gecelerinde şehrin etrafındaki dağları işaret fişekleri aydınlatıyor, helikopter sesleri geceyi yırtıyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|