|
|
|
|
|
|
'Yaratamamak korkumu kaybedersem, biterim'
Uluslararası sanat dünyasında kendine çok özel bir yer edinen Alev Ebüzziya, çocukluk arkadaşı ressam Nil Yalter ile ortak bir sergi açtı.
Alev Ebüzziya'nın çamurdan yoğurduğu çanakları, ilk yıllarda olduğu gibi bugün de sanatseverlerde hayranlık uyandırmaya devam ediyor. Sanatının ilk yıllarında bu mükemmeliyete ulaşan sanatçı, bugünlere gelmek için çok çalıştığını söylüyor. 20 yıl Danimarka'da yaşadıktan sonra, son 25 yıldır hayatını Paris'te sürdüren sanatçı kendini ne Türk, ne Danimarkalı, ne de Fransız olarak görüyor. Belli bir ülkenin vatandaşı olmak yerine, kendini 'seramikçi Alev' olarak tanıtmayı seviyor. Şu sıralar İstanbul'da bulunan sanatçı, çocukluk arkadaşı ressam Nil Yalter ile ortak bir sergide buluştu. Galeri Nev'de yer alan sergi 2 Aralık'a kadar sürecek.
- Neden çamurla çalışmayı seçtiniz? - Aslında ilk başta bir heykeltıraş ve İlhan Koman'ın öğrencisi olmak için Güzel Sanatlar Akademisi'ne gittim. İlhan Hoca'yı iki sene bekledim, gelmeyince de heykel bölümünden ayrılıp Almanya'ya gittim. Orada işçi olarak seramik fabrikalarında çalıştım. Sonra İstanbul'a döndüm ve yeniden Almanya'ya gittim. İşçi olarak başka bir fabrikada çalıştım ama altı ay kalabildim. İstanbul'a geri döndüm ve yine tatmin olmayınca kalktım, Danimarka'ya gittim.
- Neden Danimarka? - Çünkü 60'larda İskandinav ülkeleri 'dizayn merkezi' olarak biliniyordu. Sanatımla ilgili ne öğrendiysem, orada öğrendim. Mesela ilk defa yüksek pişirme toprakla tanıştım.
- Danimarka'da kaç yıl geçirdiniz? - 20 seneden fazla. Evlenip boşandım, ancak boşandıktan sonra da Danimarka ile ilişkimi hiçbir zaman koparmadım. Zaten hâlâ Danimarka pasaportum var. Ama ben kendimi ne Türk, ne Danimarkalı ne de Fransız sayıyorum.
- Şu an kendinizi nasıl tanımlarsınız? - Kendimi artık 'seramik yapan Alev' olarak görüyorum. Nereli olduğum önemli değil.
- Sonrasında Fransa'ya gitme nedeniniz neydi? - Danimarka bir yerden sonra bitti ve şiddetli bir değişikliğe ihtiyaç duydum. Paris hem dilini bildiğim hem de bir sürü dostumun oturduğu bir şehirdi.
Mirey MESAYYAH
|
|
|
|
|
|
|
|
|