|
 |
 |
 |
  |
|
İnce ince Ayşegülce
Ayşegül Aldinç zayıflamış ve gençleşmiş olarak döndü. Yeniden güzel ve seksi görünen sanatçının kilo vermesindeki itici gücün nedeni de sorumluluk hissi: "Her zaman beğenilen bir çocuk ve genç kız oldum. Şimdi de beğenilen bir olgun kadınım. Sürekli beğeniliyor olmak da insana bazı sorumluluklar yüklüyor. Tabii dolapta bekleyip giyilemeyen giysiler de unutulmamalı."
'Güzellik tembelliğe izin vermiyor'
Verdiği kilolarla son günlerin en çok konuşulan isimlerinden biri olan Ayşegül Aldinç, tek amacının eski giysilerine sığmak olduğunu söylüyor. Ama güzel olmanın sorumluluk taşımak anlamına geldiğini de bilerek.
Ayşegül Aldinç başarılı bir şarkıcı ve oyuncu. Ama o daha çok güzelliği, seksiliğiyle konuşuldu. Her zaman erkeklerin başını döndürdü, kadınlar ona gıpta etti. Ama yıllar onu da etkiledi ve fazla kilolarıyla başa çıkamaz oldu. Tam 'Ayşegül Aldinç efsanesi bitiyor mu?' derken bizi yine şaşırttı. Kendi deyimiyle, güzellik öyle bir sorumluluktu ki ona ihanet edemezdi. Yani ne yaptı etti, fazla kilolarını verdi ve yine o baş döndürücü haline döndü. Onu görenler de ne kadar zayıfladığını konuşmaya başladı. Biz de kapısını çaldık ve zayıflama hikâyesini sorduk. Öğrendik ki her şey dolaptaki eski giysilere sığmak içinmiş...
- Sizi gören herkes ne kadar zayıfladığınızı konuşuyor. Zayıflama hikâyeniz nasıl başladı? - Bir sorumluluğum olduğunu düşündüm açıkçası. Çünkü ben küçüklüğümden beri beğenilen bir çocuktum, sonra beğenilen bir genç kız oldum, şimdi de beğenilen olgun bir kadınım. Sürekli beğeniliyor olmak insana bazı sorumluluklar yüklüyor.
- Güzel olmak kolay değil mi? - O anlamda evet öyle. Kafana göre yiyip içtiğin zaman birden bir bakıyorsun 10 kilo fazlan oluyor. O da iyi durmuyor, bir kere giysiler iyi durmuyor insanın üzerinde. Baktım ki hep aynı şeyleri giymeye başlamışım, sinirime dokundu. Yani daha çok, dolabımdaki giyemediklerimi giymek adına zayıflıyorum desem doğru. Tabii ki hemcinslerim, hayranlarım ve daha iyi hissetmek için de... Ama hep aynı şeyleri giymek de sinir etti beni.
- Ne zaman 'Artık bu kiloları vermem gerekiyor,' diyerek harekete geçtiniz? - Zaten bir buçuk yıldır spora gidiyordum. Sporla beraber daralmalar başladı, baktım iyi gidiyor, acımasız bir şeyler yapıp bu kiloların hepsini vereyim dedim. Bir sağlıklı yaşam merkezinde 20 günlük kamplara katıldım. 20 gün boyunca sabah 07.00'de yürüyüşle güne başladım, rejim yemekleri yedim, yani oradaki programı takip ettim. Rejim bir yaşam biçimi haline gelmeden bu iş olmuyor.
- Bugüne kadar kaç kilo verdiniz? - Dört ayda yedi kilo verdim, daha da vereceğim. Mümkün değil artık beni kilolu göremeyeceksiniz.
- Şaşırdım, çünkü sanki çok daha fazla vermişsiniz gibi duruyor... - Öyle bir vücut yapım var ki üç kilo bile versem fark ediyor bende. Yedi kilo iyice fark etti. Biraz daha verdiğim zaman çok daha iyi hissedeceğim kendimi.
'BEYİN APTALDIR'
- Bu süre içinde sizi en çok ne zorladı, isteyip de yiyemediğiniz şeyler var mıydı? - Öyle bir şey olduğunda zaten 20 günlük sürenin dışında özlediklerinizi ufak tefek yiyorsunuz. 'Beyniniz aptaldır, sen ne dersen onu yapar,' derler. Beyin o sürece alıştığı zaman, bir gün istediğinizi yeseniz de beyin onu kaydetmiyor. Herkese de tavsiye ederim, arada bir kendilerini sevdikleri şeylerden mahrum etmesinler.
- Her zaman güzelliğiniz, seksiliğinizle konuşulan bir kadın oldunuz. Yaşınız ilerledikçe beğenilmemekten korkuyor musunuz? - Ben hayatımda hep ilgi gördüm. Bunun belli zamanlarda artması ya da azalması bende çok büyük motivasyon değişiklikleri yapmadı. Çünkü ben halkın ilgi ve sevgisinden çok, yakınlarımın ilgi ve sevgisiyle beslenen biriyim. Ayrıca her zaman beğenilen ve saygı duyulan biri olduğum için, kaç yaşıma gelirsem geleyim bunun devam edeceğini biliyorum.
- Aslında ben karşı cinsin, erkeklerin ilgisini kaybetmekten korkup korkmadığınızı kastetmiştim. - Aaa öyle mi, ben öyle almadım. Ama hiç öyle bir şey olacağını zannetmiyorum. Açıkçası şimdi böyle bir şeyin olacağını düşünmüyorum, daha ileride konuşmak lazım. Şu anda böyle bir şey hissetmiyorum çünkü. Sen de bana bunu 20'li, 30'lu yaşlarda olmadığım için mi soruyorsun?
- 40'ların yaşlılık olduğu anlamına geldiğini söylemiyorum... Her zaman beğenilen, güzellikleri övülen kadınların yaş ilerledikçe o ilgiyi kaybetmekten korktuklarını düşündüğüm için sordum... - Herkes korkar bundan. Niye sürüp sürüştürüyoruz, niye güzel şeyler giyiyor, niye zayıflıyoruz? Hep beğenilmek için. Ömür boyu genç kalamıyorsunuz, ama genç havalı olabilirsiniz. Ben mesela genç havalı bir kadınım. O yüzden en azından şimdilik böyle bir sorunum yok.
Eylem BİLGİÇ
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
