|
|
Fatih, Hıristiyan usule göre defnedildi!
- Fatih Sultan Mehmet'in cenazesinin Hıristiyan usulüne yakın şekilde kaldırıldığına dair kaynaklar da gösteriyorsunuz... - Fatih Sultan Mehmet, küçük yaştan itibaren çok iyi eğitim almış birçok lisan bilen, çok bilgili bir kişiliğe sahipti. Yunan klasiklerini okuyor. 20 yaşındayken ne Bizans'ta ne Avrupa'da onun bilgi birikimine sahip bir imparator ve kral vardı. Zaten 600 küsur yılda hiçbir Osmanlı Sultanı da onun bilgi birikimine, konuştuğu çeşitli dillere ve dünya görüşüne sahip olamadı. Hıristiyanlığa da hoşgörüyle yaklaşıyordu. Kendisini Roma İmparatoru olarak görüyordu. Kendisine 'Kayser-i Rum' unvanı vermesinin anlamı, 'Roma İmparatoru' demekti. Hıristiyanlığa karşı toleranslı ve sempatiyle yaklaşan, Roma, Yunan, Bizans tarih ve kültürüne hayranlık duyan, kendisine Roma İmparatoru unvanı veren bir sultananın cenazesinde Roma İmparatorlarının şanına uygun bir cenazeye yakın bir şekilde kaldırılması normaldir. Fatih'in cenazesinin Hıristiyan geleneğine yakın şekilde yapıldığını bizzat olaya şahit olan ve muhtemelen Venedikli birinin, Latince olarak bıraktığı mektuptan anlıyoruz. 1930'larda tesadüfen bulunan bu mektup da İngiltere'de 23 Mayıs 1936 tarihli The Times gazetesinde yayınlanır.
- Aleviliğin, Bizans dönemine uzanan kökenlerine de dikkat çekiyorsunuz. Alevi araştırmacılardan bu iddianıza nasıl tepkiler geldi? - Aleviler, yüzyıllar boyunca birçok haksızlığa, iftiraya maruz kalmışlardır. Alevilik, Türklerin Orta Asya kültürleriyle Anadolu'da öğrendiklerini sentez yaparak geliştirdikleri gayet toleranslı, yeniliğe bilime açık, kadınların da sosyal yaşama dahil edildiği bir kültür, bir yaşam şekli, bir inançlar sentezidir. Bazı Alevi araştırmacılar da artık Aleviliği ortaya çıkaran sentezi açıklıyor. Kültürler yüzyıllar boyu birbirini etkilemiştir. Ben Anadolu'daki Bizans kültürünün belli bir parçasının Alevileri de etkilemiş olduğunu gösterdim, hepsi bu.
|