|
|
Hatırla Sevgili'nin hatırlattıkları
Menderes döneminde geçen Hatırla Sevgili adlı dizi, o yılların zarafetini ve modern yaşam tarzını da hatırlatıyor. Şık şapkalar, puantiyeli elbiseler, kulüp gezmeleri, Elvis... İşte 50'li ve 60'lı yıllardan yaşam manzaraları.
Geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer
Adnan Menderes döneminde geçen Hatırla Sevgilidizisinden yola çıkıp, 50'li yılların sonuyla 60'lı yılların yaşam tarzına, giyim kuşamına göz attık. Karşımıza modern bir Türkiye tablosu çıktı.
Geçtiğimiz salı akşamı atv'de başlayan ve Adnan Menderes döneminde geçen Hatırla Sevgili adlı diziyi izlerken kıyafetler, saçlar, dinlenen müzikler dikkatimizi çekti. Ve 1959 yılından başlayıp 60'lara uzanan bu diziden yola çıkarak, dönemin kültürünü, trendlerini, yaşayışını incelemek istedik. Önce SABAH gazetesi baş yazarı Mehmet Barlas, o yılların cemiyet hayatına dair bazı ilginç bilgileri bizimle paylaştı. Örneğin Barlas'ın söylediğine göre dönemin en gözde siyasetçi hanımları Harika Yardımcı ile İhsan Çavuşoğlu'ydu. En ünlü terzileri ise Terzi Mualla ile Lütfiye Arıbal. 1960 yılının en görkemli sosyetik olayı Hilton'un açılışı. Hiltonların varisi Nick Hilton, aktrist sevgilisi Terry Moore'la açılışa katılmış ve fotoğrafçı İlhan Demirel'in çektiği Moore'un fotoğrafı o yılların en büyük frikiği olmuş. Dönemin varlıklı aileleri arasında Koçlar, Nemlizadeler ve İparlar var. Çapkın bir armatör olan Ali İpar, Türkiye'den uluslararası sosyeteye giren ilk isim mesela.
İNCECİK BELLER Hatırla Sevgili'nin çekimlerine başlamadan önce o yılların yaşantısıyla ilgili sıkı araştırma yaptıklarını söyleyen proje tasarımcısı Tomris Giritlioğlu; eski siyasetçi ve yazar Yılmaz Karakoyunlu, gazeteci Can Dündar ve Bilgi Üniversitesi sosyoloji bölümü öğretim görevlisi Ferhat Kentel'in de proje danışmanı olarak kendilerini bilgilendirdiklerini belirtiyor. Dizinin sanat yönetmeni Nilüfer Ayşe Çamur da çeşitli arşivlerden yararlanarak ciddi bir araştırma yapmış. Çamur'dan; dönemin kıyafet, saç ve makyaj modasına ilişkin bilgi aldık. Takip edilen ünlü isimleri ve insanların ne gibi etkinliklerle ilgilendiklerini de Yılmaz Karakoyunlu'dan öğrendik. İşin kadınları ilgilendiren kısmından başlayacak olursak, öncelikle incecik bellerden ve derin göğüs dekoltelerinden bahsetmemiz lazım. O yıllarda ince bel o kadar önemli ki, kadınlar içlerine her zaman korse giyiyor ve bir süre sonra vücutları ona göre şekil almaya başlıyor. Bele oturan, kabarık etekli elbiseler giyiliyor genellikle. Hatta kabarıklığı daim kılmak için elbiselerde tarlatan (elbiselere sertlik veren bir tür kumaş) da kullanılıyor. Puantiye en moda desen. Göğüs dekolteleri ise şaşırtacak kadar modern. Öyle ki kadınlar takıya bile gerek duymuyorlar o dönemde. En önemli aksesuarları olan dekoltelerini kapatmasın diye, kolye bile takmıyorlar. Ayakkabıda en popüler model babetler. Sigaret pantolonlar da çok moda. Aslında genel olarak kadının bütün zarif bölgelerini ortaya çıkartan kıyafetler tercih ediliyor. Etekler 'Channel boy' denilen, diz kapağının hemen altında biten boyda. Tayyörler de bele oturuyor ve göğüsleri dik tutan sutyenler tercih ediliyor. Mayoların alt kısımları mini şortları andırıyor, desenleri de genellikle çiçekli veya geometrik oluyor. Nilüfer Ayşe Çamur, kostüm seçerlerken bazı kıyafetlerin daha çok günümüz tarzını yansıttığını, bu yüzden yanlış anlaşılma olmaması için de onları elediklerini söylüyor. Aynı durumu dekor malzemelerinde de yaşadıklarını belirten Çamur, "Sanki gidip IKEA'dan alınmış gibiydiler," diyor. Saçlarda ise o yıllar mizample çok moda: Saçlar bigudilerle sarılıyor, birayla (Evet, bildiğimiz bira) sabitleniyor ve kalıp gibi görünüyor. Tepeler de krapeli. Saç boyları ise genellikle omzun hemen üstüne gelecek şekilde kısa. Makyajda gözler öne çıkartılıyor. Eye liner sürülüyor, takma kirpikler takılıyor. Ruj renkleri ise pembe ya da kırmızı. Hem giyim kuşamda hem de saç ve makyajda örnek alınan en önemli iki isim Jacqueline Kennedy ile Brigitte Bardot. Erkeklerse saçlarını genellikle albatros modeli kestiriyor. Yani ense ve kulak arkası kısa, üstler uzun. Ve saçlar briyantinlenip geriye doğru taranıyor.
MELİS D. ÇALAPKULU
|