|
|
3 bin kadına el becerisi ve iş imkânı kazandırıldı
Başkan Demircan'la Beyoğlu'ndaki semt konaklarını geziyoruz: Kadımehmet ve Tophane'dekiler bitmiş, Aynalıkavak'taki inşa halinde. Bu sonuncusunun yanı başında, mezbelelikler arasından bulup çıkarılmış ve onarım bekleyen nefis bir nişantaşı var: Tipik bir Osmanlı sütunu... Şu İstanbul'un daha ne gizli hazineleri var! Kadir Topbaş döneminden süregelen semt konakları, Osmanlı mimarisi tarzında yapılmış, yeşil alanlar ve spor sahalarıyla bütünleşmiş sosyal merkezler: Kreşten anaokuluna, kadınlara el işleri öğretme kurslarından bilgisayar dershanelerine, sağlık ocaklarından atölyelere çeşitli işlevler yüklenen.. Buralarda çalışan birçok kadını ve onların mutlu yüzlerini görüyorum. Kızılay Meydanı'nda, AB'den gelen bir fon yardımıyla açılan kutu atölyesinde 250 kadın kayıtlı, 30 kadarı fiilen çalışıyor ve piyasaya verdikleri enfes karton kutular yapıyor. Tuttuğum takımı soruyorlar, ben söyleyince sarı-kırmızı zarif bir kutu ve çerçeve armağan ediyorlar. Başkan, ilçede toplam 3 bin kadar kadına el becerisi kazandırdıklarını söylüyor: Halkın, özellikle kadınların hayata katılması için gerçekten büyük bir atılım. Beyoğlu'nun Genç Başkanı Ahmet Bey, gerçekten enteresan bir kişilik. Yaptığı işe yüreğini koymuş heyecanlı, atak bir yönetici tipi. Fazlasını anlatmaya bugünlük yerim yok, ama onunla yolumuz sanırım daha birçok kez kesişecek, yaptıklarını kendimce izlemeye çalışacağım. Farklı nedenlerle de olsa, ikimiz de Beyoğlu denen semtin büyüsüne kapılıp gidenlerden değil miyiz?
|