|
|
|
|
|
|
Bhutanlı bir öğrencimiz var
Bir Türk'ün evlat edindiği ve artık İstanbul'da eğitim gören Bhutanlı Kencho Deniz "Benim ülkemde Türkiye denilince ilk akla gelen isim Atatürk olur," diyor
Adı Kencho Deniz. Dünyanın en yüksek ülkesi Bhutan'dan geliyor. "Bhutan neresi?" diye soranlara, "Çin ile Hindistan arasında küçük bir ülke," diyor. Hayatında hiç deniz veya yürüyen merdiven görmemiş. 20 yaşındaki Kencho, Türkiye topraklarına ayak basarak öğrenim hakkı alan ilk ve tek Bhutanlı öğrenci. Kendisini evlat edinen annesi Gamze Deniz ile İstanbul'daki ilk deneyimlerini ve başından geçen ilginç olayları konuştuk. Bu arada Bhutan'da en çok tanınan Türk'ün Atatürk olduğunu ve kralın da demokrasiye geçiş sürecinde Mustafa Kemal'den esinlendiğini öğrendik.
- Türkiye ile Bhutan arasında binlerce kilometre var. Sizi buraya hangi rüzgâr attı? - Her şey Gamze, yani şimdiki annem sayesinde oldu. Kendisi burada dil bilimi üzerine yüksek lisans yapıyordu. Bir gün yakın dostları aracılığıyla tanıştık. Sohbetlerimiz arttı. Birkaç yıl önce annemi kaybetmiştim. Gamze'yle aramızda derin bir bağ oluştu. İstanbul'a dönerken 'Benimle gelir misin?' diye sordu. Ben de seve seve kabul ettim.
- Bürokratik engeller yaşadınız mı? - Çok fazla değil. Burada bana çok yardımcı oldular. Ancak ben sadece Bhutan kanunlarına göre Gamze'nin kızıyım. Türkiye'deyse, evlat edinmek için çocukla anne arasında 20 yaş olması isteniyor. Yabancı öğrenci statüsüyle buradayım.
- Ya toplumsal engeller? Okuldaki arkadaşlarınız, yeni çevreniz Bhutanlı bir öğrenciyi nasıl karşıladı? - Tabii ki en başta onlara farklı geldim. Aramızda iki diyalog geçiyordu. 'Nerelisin; Bhutan. Bhutan neresi? Çin ile Hindistan arasında küçük bir ülke.' Okulumda da beni seviyorlar. Saçlarımı örüyor, oje sürüyorlar. İnternette Türkçe öğrenmemi sağlayan bir oyun var. Oradaki arkadaşlarımla buluşuyorum.
- Bhutan gibi küçük bir ülkeden sonra Türkiye'de kaybolma hissi duydunuz mu? - Evimden ilk kez ayrıldım. Denizi ilk kez gördüm. Ne kadar engin ve güzel. Martılara bayıldım. Sürekli resimlerini çekiyorum. Yürüyen merdivenleri de ilk kez burada gördüm. Benim ülkemin nüfusu sadece 600 bin. Şu anda yaşadığım Üsküdar'dan bile küçük. Orada camı açtığımda ilk gördüğüm dağlar olurdu, burada ise daha az ağaç ve çok fazla taş var.
- Bhutan ile Türkiye arasında gündelik hayatta başka ne gibi farklılıklar var? - Burada giysiler çok modern ve süslü. Orada her şeyimiz çok sadedir. Sonra asla sokakta el ele tutuşamayız. Sevgimizi çok fazla göstermemeye alışığız. Buradaysa ne tarafa baksam kızlar ve erkekler sarmaş dolaş. Biz, biraz da coğrafi koşullardan dolayı kapalı bir ekonomiye sahibiz. 100 dolarla bir ay geçiniriz. Hamburger, pizza... Bunları ilk kez burada gördüm. Biz üç öğün yağsız tuzsuz pirinç yeriz. Kültürel anlamdaysa benzer yanlarımız çok. Bhutan 30 yıl öncesinin Türkiye'si gibi. Biz evlerin kapılarını kilitlemeden yatarız. Birbirimize çok güveniriz. Sanırım bir zamanlar İstanbul da öyleymiş.
ATATÜRK ÖRNEK ALINIYOR - Buraya gelmeden önce Türkiye'yi hiç tanıyor muydunuz? - Bhutanlıların Türkiye'yle ilgili en çok ve hatta tek bildikleri Atatürk. Örnek alınacak bir isim. Türkiye, Kurtuluş Savaşı nedeniyle bizde 'kahraman bir ülke' olarak tanınır. Kralımız son yıllarda ülkeye demokrasi getirmeye çalışıyor. Kendi isteğiyle yasama-yürütme yetkilerini hükümete devrediyor. Kralın bunlara karar verirken Atatürk'ten ve devrimlerinden etkilendiği söyleniyor. Bhutanlı okumuş insanlar kralın ona karşı büyük bir sevgisi ve saygısı olduğunu anlatır hep.
Bilge ESER / DIŞ HABERLER
|
|
|
|
|
|
|
|
|