|
|
Oyuncu olmasam bir baltaya sap olamazdım
'Sınav' filmindeki performansıyla adından söz ettiren İsmail Hacıoğlu, filmde canlandırdığı karakterle çok benzer özellikler taşıyor! Sisteme ayak uyduramayınca liseden atıldığını ve dışarıdan bitirme sınavına girdiğini belirten genç oyuncu itiraf ediyor: İyi ki oyunculuğa yeteneğim varmış, yoksa işim gerçekten çok zor olurdu.
Onu önce 'Bir İstanbul Masalı'nda Kozan Ailesi'nin küçük oğlu Ozan olarak tanıdık, sonra 'Beyaz Gelincik'te Aliş karakteriyle şöhretini pekiştirdi. 'Karşılaşma' adlı filmdeki rolüyle 'Umut Veren Oyuncu' ödülünü aldı. Şimdi ise herkes 'Sınav'daki başarılı oyunculuğunu konuşuyor. Genç oyuncu İsmail Hacıoğlu, bu başarısını ise şanslı oluşuna bağlıyor: "Çünkü çok insan var; bütün donanımları tam... Bakıyorsun adam benden daha iyi oynuyor ama şansı olmamış. Ben doğru zaman, doğru insan denen şeye çok inanırım."
* Çok parladınız bu filmle, oyunculuğunuzla... Kendinizi nasıl buldunuz; beğendiniz mi? Bir bütünün içinde evet... O çorbanın içinde bir tuzum olduğu için çok mutluyum. Ben diğer arkadaşlarımla birlikte bu işi kotarabildiğimize inanıyorum, sonra tabii ki Ayda Aksel vardı...
Sevdik birbirimizi
* Van Damme'la da birlikte sahneleriniz var. Nasıl bir insan, çekimler nasıl geçti? Kıyak bir insan! Odamda afişleriyle büyümüştüm. İlk okuduğumda 'Hadi canım gelmez herhalde' diyordum, sonra bir baktım sette... Sevdik birbirimizi. Çok enteresan bir deneyim oldu. Yani tabii ki aksiyon starı bir insanla çalışıyorsun, ben ilk defa karşılaştım o türden bir insanla. Çevremdeki bir Türk gibi veya herhangi bir arkadaşın gibi bekleyemezsin onu...
* Bu film, öğrencileri destekliyor, sınav sistemini eleştiriyor derken, bambaşka bir sonla bitiyor. Sizce filmin mesajı tam olarak nedir? Eğitim sisteminin baştan aşağı değişmesi gerektiğini anlatan bir hikaye. Bu sistemde olmayan bir şeyler var. Bu 3 saatlik sınavın nasıl insanların hayatlarını belirlediğini, bu soru kitapçığının hayat denen şeyden daha mı önemli olduğu, anne ve babaların farkında olmadan gençleri bu maratonda nasıl yorduklarını sorguluyor. 'Sınav' filminin insanlara tuttuğu koskoca bir ayna var.
Lise 2'de okuldan atıldım
* Siz de zamanında 'Sınav'dakine benzer durumlar, aile baskısı, ÖSS sıkıntısı vs. yaşadınız mı? Tabii benim de ailemin baskısı oldu ama konservatuvarı istediğim günü söyleyene kadar... Almam gereken baraj puanım düşüktü. O yüzden bu gençler kadar parçalamadım kendimi. Bu benim şansım. Ama rahat da geçmedi o dönem. Çünkü ben de liseyi dışarıdan bitirmiş bir öğrenciyim...
* Nasıl yani? Lise 2. sınıfta okuldan atıldım. Hem arkadaşlarla, hem okulla, okulun içindeki bölümlerle anlaşamadık. Sakın yanlış anlaşılmasın, gidin okulu açıktan bitirin, kendinizi attırın gibi bir şey söylemiyorum. Ben uğraşmadım tabii böyle bir şey için, attılar beni. Okumadım, sevmedim, uzlaşmadım. Sistem, içinde var olamayacağınızı anladığı zaman, zaten sizi içinden bir şekilde çıkarıyor. Bu bizim piyasa için de böyle, okul için de böyle, hayatın geneli için de böyle...
* Okula ve sisteme karşı muhalif bir tavrınız var ve böyle bir filmde, benzer bir karakteri oynuyorsunuz... Çok uzak şeyler değil. Evet Mert'le böyle bir benzerliğimiz var. Senaryoyu ilk okuduğum zaman 'Nasıl yani, Allah Allah' filan olmuştum.
* Asi misiniz? Asi değilim ama sevmediğim bir şey olursa da 'bunu seviyorum' diyemem, kendimi kandıramam. Böyle bir tavır da olmalı zaten. Arıza yoksa bir yerde üretim olmaz, pembe gözlükleri takıp da bu işi yapamazsınız.
Sanırım hokkabaz önde
* Yeteneğiniz varmış iyi ki oyunculuğa, yoksa bir baltaya sap olamayacakmışsınız belki de. Çünkü okulu sevmiyorsunuz vs... Tabii tabii... O üç yıl benim için çok karanlık geçti. Ne yapacağımı bilmiyordum, lise bitecek ama açıktan nasıl bitecek, başarılı bir öğrenci değilim, okuldan atıldım. Yeteneğim olmasaydı, konservatuvar derdim olmasaydı, benim işim gerçekten çok zordu...
* Aileniz aldığınız eğitimden memnun mu? Yoksa filmdeki gibi sizi beyaz önlüklü bir doktor olarak görmek isterler miydi? Hayır hiç öyle dertleri, hayalleri yoktu. Annem de zaten vakti zamanında çok istermiş sanatla uğraşmak ama olmamış. O yüzden bana çok destek oldu, babam da tabii...
* Sınav ile aynı gün vizyona giren Hokkabaz'ı nasıl buldunuz? Samimi buldum. Benim için önemli olan o. Sanırım Hokkabaz önde.
***
* 40 yıl sonra, geriye dönüp baktığımda elle tutulan bir şey olsun istiyorum. İnsanlar beni sadece TV'den tanırsa, bir sürü şeyi boşa yapmış olurum. İşiyle anılmak isteyen bir adamım ben. Yaşadıklarıyla değil!
* Jönlüğe hiç sıcak bakmıyorum. Jönlük dediğimiz şey; insanlara yakışıklı gelen adamlara hiç olmayan karakterler yazılıp, yüceleştirilmesi... Ben öyle insanlar görmedim hiç. Öyle yaşayan bir insan nasıl tuvalete gider, gözümün önüne gelmez hiç! (Gülüyor)
BUGE CANKAT TV SERVİSİ
|