| |
|
|
AK Parti'nin zor yılı
AK Parti Kongresi'nin ardından "cumhurbaşkanlığı" tartışmalarının "alevlenme" dönemi başladı. Benim baktığım yerden görünen tablo; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sanki "Köşk'e çıkacakmış" gibi hareket etmeye başladı. Abdullah Gül'ün partiye ve kamuoyuna sunuluş biçimi "yeni dönemin lideri" olacağını gösterir biçimdeydi. Önümüzdeki birkaç ay içinde Gül'ün parti içinde yavaş yavaş ipleri ele alacağını, hükümet içindeki etkinliğini artıracağını izleyeceğiz gibime geliyor. Başbakan Erdoğan'ın yakın çevresi de yoğun temponun "mayıstan sonra" düşeceği beklentisi içinde girdiler. Başbakan Erdoğan artık "Köşk'e" daha yakın duruyor. Peki Başbakan Erdoğan cumhurbaşkanlığı makamına taşınırsa parti ne olur! Erdoğan'sız bir AK Parti'nin güç kaybedeceği kesin. Abdullah Gül, "klasik AK Parti seçmeni" olmayan kitlelerin de beğendiği, güvendiği ve inandığı bir isim. Buna karşın, Erdoğan'ın "sıcak karizması"nın eksikliği seçmeni etkileyecek. Tabii Gül'ün "lider olarak" nasıl bir portre çizeceğini bilemiyoruz ama Erdoğan gibi olmayacağı kesin. Bu arada AK Parti açısından riskli bir dönem de başlıyor. Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına aday dahi olmaması halinde, parti içinden çıkacak "hevesliler" ortalığı karıştıracak. Aday olması halinde ise yine aynı "hevesliler" Gül'ü lider olarak kabullenmekte zorlanacak. Sonuç olarak önümüzdeki dönem AK Parti açısından "zorlu" olacak. Haliyle Türkiye açısından da.
|