|
|
Rock'ın kırmızılı kadınları
Yükselen kadın rock grubu Kırmızı, bar konserleriyle ilgi topluyor. Kimileri onlara 'deli' gözüyle baksa da, onlar rock müziğin yalnızca erkeklere ait olmadığının kanıtı.
Kendilerini 'kırmızı karakterli' kadınlar olarak tanımlıyorlar. Kendine güvenen, ayakları yere basan, güçlü ve aynı zamanda duygusal... En önemli özellikleri ise İstanbul'da gece yarısından sonra sahnede görebileceğiniz ender kadın rock grupları arasında yer almaları. Her hafta salı geceleri Kadıköy'deki Voodoo Bar'da sahne alan Kırmızı, birbirinden neşeli dört kadın üyeden oluşuyor. Enerjilerini her an hissedebiliyorsunuz. Sahnedeyken iki şarkı arasında bile birbirleriyle konuşmadan yapamıyorlar. Kırmızı'nın üyeleri rock gruplarında alışılmışın aksine alaylı değil, okullular. Solist İdil Çağatay (30) İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Opera Bölümü mezunu. Yedi yıl Cemal Reşit Rey Operası'nda ve bir sezon İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nde görev yapmış. Elektro gitarist Fulya Akgün (22), İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Piyano Anasanat Dalı Klasik Gitar Sanat Dalı'nda okuyor. Bas gitarda yer alan Ceyda Köybaşıoğlu (23) Bilgi Üniversitesi Müzik Bölümü'nde son sınıfta. Grupta müzik okumamış tek kişi davulcuları Aslı Polat. Yıldız Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği mezunu olan Polat, gündüzleri bir şirkette ürün müdürü olarak çalışsa da mesleği sorulduğunda "Müzisyenim," diyor. Kırmızı, henüz bir yıllık genç bir grup. Kurucusu İdil Çağatay, birbirlerini bulma hikâyelerini şöyle anlatıyor: "2002'den beri kadın rock grubu oluşturmanın hayalini kuruyordum. Ama her zaman doğru insanların bir araya gelmesi kolay olmuyor. 2004 sonunda Aslı'yla tanıştık. Fulya'yı ise okulun koridorunda gördüm ve fütursuzca yanına gidip 'Gitaristim olur musun,' dedim. Sonra aramıza Ceyda'nın da katılmasıyla grup olduk."
'ERKEKLER BİZDEN İYİ DEĞİL' Kırmızı, bir yıllık zaman içinde kapanana kadar Kemancı'da sahne almış. Son altı aydır da Voodoo'dalar. Şimdilik bir cover grubu olarak anılıyorlar. Ama asıl amaçları üretim yaparak kendi bestelerini dinletebilmek. Bu sürenin çok uzun olmayacağını söylüyorlar. Sahne repertuarları arasında Lenny Kravitz'den Nirvana'ya, No Doubt'tan Mor ve Ötesi'ne kadar farklı isimlerden parçalar var. Kendilerine ait de iki şarkıları var. Bir zamanlar Şebnem Ferah ile Özlem Tekin'in de yer aldığı kadın rock gruplarının fenomeni Volvox benzetmelerine ise saygı duyduklarını söylüyorlar. Tabii kendi isimleriyle anılmak istediklerini de belirterek... Rock müzik camiasında kadın gruplarına olan önyargıyla Kırmızı da karşılaşıyor. En çok duydukları cümle ise "Kadınlar da böyle çalabilirmiş," oluyor. İdil Çağatay, "Şebnem Ferah bu konuda son sözü söylemiştir. O imzasını attı ve kadınların rock müzikteki yerini tartışmak artık anlamsız. Ancak rock'ın daha sert mizaçlı, maskülen, agresif bir tavrı olduğunu kabul etmek gerekir. Yine de bundan dolayı üzerimizde ekstra bir baskı hissetmiyoruz. Piyasada yüzlerce erkek grubu var. Peki o erkek gruplarından kaçı iyi? İyi değiller; sadece çoğunluktalar." Röportajda bizi gangster kıyafetleriyle karşılayan grubun üyeleri, sahnede müziklerinin yanı sıra dış görünüşlerine de önem veriyor. Şu sıralar her hafta farklı bir konsept uyguluyorlar. Örneğin önümüzdeki hafta pijamalarıyla sahnede olacaklar. Henüz para kazanamasalar da İdil Çağatay bu konuda idealist olduğunu söylüyor: "Başka bir projede yer almamak gibi bir kararım var. Teklifler geliyor ama para ikinci planda. Beni en iyi ifade eden müzik rock. Burada özgürüm. Sekiz yıl opera yaptım ama her şeyi elimin tersiyle ittim." Bazıları onlara 'deli' gözüyle bakıyormuş. Buna karşılık "Kim akıllı ki?" diyorlar. Yine de Aslı Polat yaptıklarının çok akıllıca olmadığını itiraf ediyor: "Gece yarısı sahneye çıkıyoruz. Sabaha karşı dörtte eve gidiyorum. Ailem bana kızıyor, babamla atışıyoruz. Onlar da haklılar.."
ECE KOÇAL
|