Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tarım ve tarıma dayalı sanayinin ülkemiz için stratejik bir alan olduğunu ifade ederek, ''O sebeple sektörün ekonomimize daha çok katkı sağlaması, gelişmiş ülkelerle rekabet edebilmesi için yeni projelerin geliştirilmesine ihtiyaç vardır'' dedi.
Erdoğan, Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonunun (TGDF) Swissotel'de yapılan 2. Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Burada konuşan Erdoğan, TGDF'nin olağan genel kurulunun sektöre ve ülkeye hayırlı olması temennisinde bulunarak, federasyonun gıda sektörünün en büyük sivil toplum örgütü olduğunu ve bu alanda faaliyet gösteren 1000'den fazla şirketi temsil ettiğini söyledi.
Erdoğan,
bu nedenle federasyonun faaliyetlerini sektörün geleceği açısından önemsediklerini vurgulayarak, ''Daha da önemlisi gıda sektörünün geliştirilmesi için atılacak her türlü adım, 73 milyon vatandaşımızı yakından ilgilendiriyor'' dedi.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Tarım ve tarıma dayalı sanayi ülkemiz için hassas ve stratejik bir alandır. O sebeple sektörün ekonomimize daha çok katkı sağlaması, gelişmiş ülkelerle rekabet edebilmesi için yeni projelerin geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Değişik iklimlerin yaşandığı bu Anadolu topraklarında dünyada ticareti yapılan 150 üründen 120'si yetiştiriliyor. Bu imkanı çok iyi değerlendirmek, ürün çeşitliliğini artırmak, üretim kapasitesini hep birlikte yükseltmek zorundayız. Bu noktada öncelikli konulardan biri de gıda güvenliğidir. Biz bunu tarladan sofraya kadar üretimin bütün aşamalarından sağlanması gerektiğine inanıyoruz. Onun için bu yönde üreticiyi, özellikle de sanayiciyi, tüketiciyi de koruyacak, aynı zamanda tarımın yapısal sorunlarını da çözecek önemli adımlar attık.''
YASAL DÜZENLEMELER
Diğer bir önemli noktanın da yasal düzenlemeler olduğunu belirten Erdoğan, bu alanda Tarım Kanunu'nun başta olmak üzere Gıda Kanunu, Tarımsal Üretici Birlikleri Kanunu, Tarım Sigortası Kanunu gibi bir çok düzenlemenin yapılarak uygulamaya geçirildiğini kaydetti.
Başbakan Erdoğan, TGDF'nin 2. Olağan Genel Kurulunun yol göstericiliğiyle gıda sektörünün eksikliklerini giderecek ve ihtiyaçlarını karşılayacak, sorunlarını çözecek adımların hızlanacağını bildirdi.
Bundan 4 yıl önce ülkenin siyasi, ekonomik ve sosyal krizlerle boğuştuğunu dile getiren Erdoğan, ''Başımızı iki elimizin arasına alıp hep birlikte düşünelim. Bulunduğumuz sektörler, ülkemiz için düşünelim. Neredeydik, bugün neredeyiz? Çok şükür kısa zamanda bu kaosu aşarak istikrar ve güveni tesis ettik'' diye konuştu. Erdoğan, Türk ekonomisinin bugün dünyanın en iyi, en istikrarlı ve en güvenilir 20 ekonomisinden biri olarak kabullenildiğine işaret ederek, ekonomideki makro dengeleri çok kısa bir süre içerisinde rayına oturttuklarını vurguladı.
Uzun yıllar tartışılan ancak hiçbir hükümetin yapmaya cesaret edemediği liradan 6 sıfır atılmasını da gerçekleştirdiklerini kaydeden Erdoğan, bununla Türk Lirası'nın itibarını yükselttiklerini ifade etti.
Başbakan Erdoğan, ''1 rakamı 6 sıfıra uzun yıllar ciddi bir hamallık yaptı. Ama bunu silkeleyip atarak bu hamallıktan 1'i kurtardık. Türk Lirası'nı kurtardık'' dedi. Erdoğan, Türk Lirası'ndan 6 sıfır atılmasının konuşulduğu dönemde bazı çevrelerin ''Bunları yanlış yapıyorsunuz. Bunları yaptığınız zaman enflasyon patlar, altında kalırsınız'' diye eleştirilerde bulunduklarını, ancak sonunda haklı çıkanın kendileri olduğunu anlattı.
TEK HANELİ ENFLASYON
Enflasyonun tek haneye indirildiğini belirten Erdoğan, ''Üzüldüğümüz nokta, Mayıs, Haziran dünya ekonomik krizinde bizim ekonomimiz de hafif etkilenince bazıları adeta zil takıp oynamaya başladı. 'Bak biz dememiş miydik' dediler. Ama hiçbir şey olmamıştı. Çünkü bu ülkede enflasyonu 3 haneli rakamlarda gördük. Bu hükümet, yüzde 30 civarında enflasyon devraldı. Şu anda yine son ayın rakamları ile tek haneli çıktı'' şeklinde konuştu.
Türk ekonomisinin artık yere sağlam bastığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Artık ekonomi rastgele gitmiyor. Sen buna ne gibi katkıda bulunabilirsin? Bunu söyle. Olumsuzlukları gördüğün zaman bununla bayram etme. Çünkü kaybedersek hep beraber kaybederiz. Ama kazanırsak hep beraber kazanırız. Bunun hassasiyeti, bunun nezaketi, bunun inceliği ile değil de olumsuzluklar görüldüğü zaman bununla bayram edenlerin olduğu bir ülkede geleceğe nasıl kalkıpta heyecanla bakabiliriz? Varsın onlar zil takıp oynasınlar. Biz yolumuza emin adımlarla, bu işe inanan sizler gibi girişimcilerle yürüyeceğiz.''