Türkiye'nin ilk ''öğrenci sendikası'' DİSK bünyesinde kuruluyor. Alınan bilgiye göre, DİSK'in 28-30 Temmuz 2000 tarihindeki 11. Genel Kurulda, ''Gençlik ve Sendikal Hareket'' üzerine aldığı karar doğrultusunda öğrenci gençliğin örgütlenmesi için başlatılan ''öğrenci sendikası'' kurma girişiminde sona gelindi.
Diğer siyasal-demokratik örgütlenme biçimlerine bir alternatifi olmadığı vurgulanan sendikanın, isminin ''Genç-Sen'' olması planlanıyor.
Sendikanın demokratik merkezinin oluşturulmasının ardından DİSK'in kurucu rolü sona erecek ve ''öğrenci sendikası'' ile DİSK arasındaki ilişki, konfederasyona
bağlı diğer sendikalarla olduğu gibi devam edecek. Sendikanın kuruluş gerekçesinde, eğitimin bir bütün olarak ticaret alanı haline geldiği savunularak, bu süreçte, katkı payları, harçlar, yurt ve kredi gibi sorunların öğrenciler ve aileleri için içinden çıkılmaz hale geldiği belirtiliyor.
Gerekçede, sermayeye nitelikli iş gücü taşıma amacıyla oluşturulduğu savunulan eğitim müfredatıyla yeniden organize edilen meslek liseleri, yüksek okul ve fakültelerin, geleceğin işçi ve kamu emekçisi olacak öğrencileri, daha öğrencilik yıllarında emek-sermaye çelişkisinin ''acımasız kollarına'' ittiği ifade ediliyor.
Birçok öğrencinin yetersiz krediler ve yurtlar, yüksek harçlar, kayıt paraları, belge paraları, kırtasiye masrafları yüzünden eğitime ayırması gereken zamanı eğitim giderlerini karşılamak için ayırmak zorunda kaldıklarına işaret edilen gerekçede, giderek daha fazla öğrencinin ucuz iş gücü olarak piyasada çalışmak zorunda kaldığı vurgulanıyor.
''UCUZ İŞGÜCÜ''
Sendikanın kuruluş gerekçelerinde şu ifadelere yer veriliyor: ''Piyasa bizleri ucuz iş gücü olarak emiyor, işçi ücretlerini düşük tutmanın, kuralsız çalışmanın bir aracı olarak kullanıyor.
Eğitim hayatımız bittiğinde bizi bekleyense büyük bir çoğunluğumuz için işsizlik oluyor. Üniversite diploması hem bizler hem ailelerimiz için yoksulluktan kurtuluş ve iş garantisi olarak görülüyordu. Kriz kuşaklarıyla birlikte daralan istihdam olanakları, artan nüfus ve art arda gelen özelleştirme dalgaları ile birlikte bizler daha eğitim sürecimizde 'işsizler' ya da 'çalışan yoksullar' ordusunun birer bireyi haline getiriliyoruz. Birçoğumuz düşük ücretlerle çalışmaya razı hale geldi.'' ''YÖK VE HÜKÜMETLE PAZARLIK''
''Öğrenci sendikası'' ile öğrencilerin, sorunlarını çözmek için bir adrese sahip olacakları ifade edilen kuruluş gerekçesinde, yürütülen çalışma sonunda lise ve üniversite öğrencilerinin birlik ve dayanışması için sendikaları olacağı, geleceğin işçi ve emekçilerinin öğrencilik yıllarında sendikayla tanışacağı kaydediliyor.
Kuruluş gerekçesinde, eğitim sisteminde öğrencilerin yaşadığı sıkıntıların sendikal örgütlenmeyi olanaklı kıldığı ifade edilirken, ''öğrenci sendikası''nın çeşitli biçimlerde engellenmeye çalışılacağı savunuluyor.
''SENDİKA KURMA HAKKIMIZ VAR''
''Öğrenci sendikası''nın yasal bir zemin üzerinden örgütlendiği'' savunulurken, Türkiye'nin altına imza attığı uluslararası sözleşmeler ve Anayasa'nın 90. maddesinin öğrencilere sendika kurma hakkı tanıdığı ileri sürülüyor. Kuruluş gerekçesinde şunlar kaydediliyor:
''Bizler, tüm zorluk ve engellemelere rağmen, kendi hak ve çıkarlarımız için okul yönetimleriyle, YÖK'le ve Hükümetle toplu pazarlık yapma hakkını kullanacağız. ''Öğrenci sendikası''nın kurulmasıyla ile artık YÖK'ün ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın bizlerle ilgili kararları tek taraflı olarak belirleme dönemleri son bulacaktır. Bu çerçevede sendikamızın örgütlenmesi, örgütlenme özgürlüğümüzün önüne çıkarılacak engellere karşı fiili mücadele perspektifi yürütülecektir.''
ÖSS VE LİSELERDEKİ ŞİDDET
''Öğrenci sendikası''nın, öğrencilerin ve ailelerinin ''en yakıcı sorunları'' olarak gösterilen ''paralı eğitim'' ve ''diplomalı işsizliğe'' karşı mücadeleyi esas alacağı belirtiliyor.
''Öğrenci sendikası''nın çözümü için mücadele edeceği bazı sorunlar şöyle:
''-Üniversiteye giriş ve Öğrenci Seçme Sınavı -Özelleştirme -Burslar -Barınma, beslenme, ulaşım sorunu -Harçlar -Soruşturmalar, disiplin cezaları, kimlik kontrolleri -Üniversitenin para karşılığı verdiği hizmetler -Diplomalı işsizlik -Liselerde şiddet ve yozlaşma -Meslek liselerinde emek sömürüsü''
''KENDİ MODELİMİZİ OLUŞTURACAĞIZ''
''Öğrenci sendikası''nın kuruluş çalışmaları yürüten ekipte yer alan DİSK Araştırma Uzmanı Serkan Öngel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, öğrenci sendikaları konusunda dünyada çeşitli deneyimler bulunduğu söyledi.
Öğrenci sendikaları açısında geçen yıl Fransa'da ortaya konan deneyimin oldukça önemli olduğunu vurgulayan Öngel, öğrenci sendikasının, genç işçilerin iş güvencesini ortadan kaldıran yasal düzenlemelere karşı ciddi bir direniş gösterdiğini ifade etti.
Öngel, İngiltere'de de ülkenin en büyük işçi konfederasyonu, öğrencilerin giderek daha fazla çalışma hayatında yer almasından dolayı öğrenci sendikası ile birlikte hareket etme kararı aldığını kaydetti.
Serkan Öngel, kuracakları ''öğrenci sendikası''nın Türkiye'ye özgü bir model olmasını amaçladıklarını ve bunun dünyaya örnek olmasını hedeflediklerini dile getirdi.
İstanbul ağırlıklı olmak üzere çeşitli illerden gelen üniversite öğrencileriyle kuruluş toplantılarını sürdüklerini anlatan Öngel, çalışmaları kapsamını önümüzdeki günlerde ülke geneline yayacaklarını dile getirdi. Öngel, sendikanın kuruluş çalışmalarının, yayına başlamak üzere olan ''gencsen.org'' ve ''ogrencisendikasi.org'' isimli internet sitelerinden de takip edilebileceğini bildirdi.