|
|
Estetik bilimi Newton'a karşı
Genç görünmek her kadının ve erkeğin arzusu. Ancak yer çekiminin getirdiği kırışıklıklara karşı koymak için estetik bilimi yeni yöntemler gelişiyor. Bilim adamı Isaac Newton'un bulduğu yer çekimi kuvvetiyle savaşmak için uzmanların yepyeni önerileri var.
Güzelliği dillere destan Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın ünlü süt banyoları, tarih boyunca kadınların ciltlerine verdikleri önemin bir kanıtı gibidir. 2 bin yıl önceki süt banyolarından bugüne, güzelliğin simgesi; hala taze ve pürüzsüz bir cilttir. Genç görünmek her kadının - ve artık erkeğin de- arzusu. Ancak zamana yenilmemek imkansız. Yaş ilerledikçe yerçekiminin de etkisiyle cilt ve yanaklar, göz kapakları, burun, çene altı gibi bölgeler gevşemeye ve sarkmaya başlar. Sonuç; bozulan bir yüz ovali, yüzde ve boyunda sarkmalardır. Cilt; 30'lu yaşlardan itibaren yorulmaya, dış etkenlerden ve stresten daha fazla etkilenmeye başlıyor. Özellikle 50 yaş civarında kadınların ortak kabusu çizgiler ve sarkmalar ortaya çıkıyor. Teknolojinin yoğun olarak kullanıldığı günümüzde medikal estetik ve plastik cerrahi sayesinde, daha genç ve gergin bir cilt sağlamak mümkün. Öncelikle cildin ihtiyaçlarını belirlemek gerekiyor. Dolgu, yağ enjeksiyonu, dermabrazyon, radyofrekans vb. yöntemlerle dramatik iyileşmeler sağlanabiliyor.
GENÇLİK FORMÜLLERİ Son yıllarda estetik tıp ve cerrahide yaşanan gelişmelerle; doğru zamanda ve doğru müdahalelerle, kendilerini daha genç ve güzel hissetmek isteyenlerin bu hayalleri gerçek olabiliyor. İşte merak edenlere, sıkılığını kaybetmiş ciltler için günümüzün en gözde uygulamaları: Radyofrekans: Başarılı bir sonuç için öncelikle adayın doğru seçilmesi gerekiyor. Bu yöntem çizgilerden kurtulmak için yapılan bir uygulama değil. Kırışıklıkların ve çizgilerin silinmesinde dolgu maddeleri kullanılıyor. Bu; yanaklarında yeni başlayan gevşeklikleri bulunanların ve çene kemiği üzerine inen dokuyla yüz ovalinin belirginliğini yitirmiş olanların yarar görebilecekleri bir uygulama. Radyo dalgalarının meydana getirdiği ısı, cildin derinine nüfuz ederek 'kolajen' adını verdiğimiz elastik liflerin yapımını uyarıyor ve tarif ettiğiniz gevşek dokuyu toparlayıp, yüz ovalini yeniden belirginleştirmeyi sağlıyor. Sonuçları dört-altı ay gibi bir zamanda görülüyor. Hatta bazı durumlarda sekiz ayı bulabiliyor. Kesin bir yaş sınırlaması olmasa da 35-65 yaş arasında daha etkin olduğu söylenebilir. Güneşle veya mevsimle ilgili bir sınırlama getirilmiyor. Dolayısıyla yazın da yapılmasında herhangi bir sakınca bulunmuyor. Evde kalmayı gerektirecek veya bir süre topluluk içine çıkmaya engel olabilecek en küçük olumsuz bir değişikliğin de olmadığının altını çizmek gerekiyor. Ancak bu yöntem her vakada uygun olmayabiliyor. İleri yaşlarda ve kimi ilerlemiş gevşekliklerde, cerrahi yöntemlere yönlenmek gerekebiliyor. Lazer ve Yoğun Işık (IPL): Lazer ve yoğun atımlı ışık uygulamaları, cilt germeden çok, cildi canlandırmak, leke ve kılcal damarlardan kurtarmak amacıyla yapılıyor. Lazer ve diğer ışık kaynaklarının etki derinliği, radyo dalgalarınınkiyle kıyaslandığında; gevşemiş kolajen liflerini uyararak cildin gerilmesini sağlayan bir lazer türünden söz etmek güç. Ancak bu tedaviler sayesinde ince çizgilerde ve lekelerde büyük başarılar sağlanabiliyor, tedavi sonrası yeni cilt; parlak, taze ve gergin bir görünüm kazanıyor. Cilt sıkılaştırmada etkili yeni lazer kaynakları arayışı ise hala sürüyor. En yeni olanlardan birini önümüzdeki haftalarda bu köşede detaylı olarak okuyabileceksiniz. Şimdilik ışık kaynakları arasında, deriye radyofrekansın sağladığı gerginliği kazandırmaya en yakını; 5-6 seanlık bir uygulama gerektiren kızıl ötesine yakın dalga boyunda seyreden bir ışık türü. Bu dalga boyunun, yeni kolajen yapımını uyararak sıkılaşmayı sağladığı biliniyor. Mesolift: Bir grup aminoasit, hyalüronik asit ve doğal ekstrelerin mikroenjeksiyonlarla deriye verilerek, cilt gerginliğini artırma esasına dayanan bir yöntemdir. Haftalık uygulamalarla 5-6 oturum olarak planlanan bir tedavi kürüdür. Yağ enjeksiyonları: Deri katmanlarının altında oluşan boşluklar, hastanın kendisinden alınan yağ ile dolduruluyor. Germek için değil, kilo kaybı veya başka nedenlerle eksilen deri altı destek dokuyu tamamlamak amacıyla uygulanıyor. İşlemi belli aralıklarla tekrarlamak gerekiyor. Yağ dokusu, enjeksiyon alanında aynı zamanda canlanmayı da sağlıyor. Sadece yüz için değil, el gençleştirme veya vücuttaki başka doku kayıpları için de kullanılıyor.
DR. ALİ KERİM DİLER
|