|
|
Nurgül dışında biriyle daha rahat sevişirim!
* Cem Özer-Nurgül Yeşilçay'ı birlikte izlemekten hoşlanacak mı seyirci? NY: Bu tam cuk bir hikaye! Yani hoca karakteri çok önemliydi burada ve bu karakteri Cem'den başka belki iki kişi daha oynayabilirdi.
* Kimler mesela? NY: Haluk Bilginer, Uğur Yücel olabilirdi. Çünkü yaşı 40'ın üzerinde, iyi oyuncu, heybetli biri olmalıydı. Çizilmiş bir takım özellikleri vardı; herkesin oynayabileceği bir rol değildi. CÖ: Hoca dış görünüş itibariyle de ürkütücü... NY: Ürkütücü ama 'ne kadar iyi bir insanmış' da dedirtecek bir oyunculuk sergilemesi gerekiyor. Bu da çok az kişinin oynayabileceği bir şeydi. CÖ: Sen seyirciye Nurgül Yeşilçay'la Cem Özer'in karı-koca olduğunu unutturup başka bir gözle seyrettiremiyorsan, zaten bitmişsin oyuncu olarak. NY: Zaten seyirci çok kolay inanıyor, yapımcılar inanmıyor! CÖ: Zaten evli oyuncu çift yok ki! Mesela Zuhal Olcay'la Haluk Bilginer bir program yaptı, tutmadı. 'Bak işte karı-koca olmadı' demeye başladılar. Yönetmen kötü olamaz mı, format kötü olamaz mı, program kötü olamaz mı?
* Cinsellik sahneleri de var dediniz; karı-koca oynamak daha mı rahatlatıcı bu durumda? NY: Yoo. Açıkçası, sinemada et görmekten hoşlanmıyorum ben. Seyirci olarak söylüyorum bunu; hazzetmiyorum. O yüzden kocamla da başka biriyle de öyle bir şey yapmak istemiyorum. CÖ: Sinema hissettirme sanatıdır. Biz nasıl gerçekte adam öldürmüyorsak, adamın ölme duygusunu seyirciye geçiriyorsak, çıplaklığı göstermeden sevişme duygusunu geçirebilmeli iyi bir yönetmen ve iyi bir oyuncu. Bir insanın yüzüne ve gözüne bakarak sevişip sevişmediğini anlayabilirsin. Öte yandan ben bir sevişme sahnesini Nurgül'ün dışında biriyle daha rahat çekebileceğimi düşünüyorum. Çünkü başka biriyle aktörlük yapacaksın, oynayacaksın. Öbür türlü Nurgül'den nasıl etkilenmeyeceğimi bilmiyorum! Rolden çıkıp Cem olabilirim her an. (gülüyor) Yani nasıl hoca kalacağım, benim için zor; sevdiğin kadını öpüyorsun.
|