Ben bunu hiç hak etmedim!
Kocasını Seniha'ya kaptıran İknur Soydaş durup durup aynı şeyi tekrarlıyor; "Ben bunu hak etmedim!" Aldatılan ve terk edilen kadınlar başlarına geleni anlatırken, ilişkiyi sürdürmek adına ne kadar çok fedakarlık ettiklerini vurguladıktan sonra göz yaşları içinde sorarlar; 'Ben bunu hak edecek ne yaptım?' Sevmişlerdir; sevdikleri istedi diye işlerini bırakmışlardır, kıskanıldıklarını, yani çok sevildiklerini sanarak adamın koyduğu tüm yasaklara uymuşlardır, varsa paraları tereddüt etmeden vermişlerdir. Kısacası erkeğin istediği her şartı yerine getirmiş, iyi bir ev kadını ve anne olmak için her şeyden vazgeçmişlerdir ama bir işe yaramamıştır. Adam başka bir kadına gitmiştir. Demek ki özveride bulunmak erkeği elde tutmaya yetmiyor..! Öyleyse yapılacak şey, daha baştan taviz vermemek... Yani evlenince işinden ayrılmak istemiyorsan, 'koca istiyor' diye ayrılmayacaksın. Tavrını koyacaksın. 'Beni seviyorsan, çalışmama, para kazanmama karışamazsın!' diyeceksin. Bırak, tercih yapmak zorunda kalan, o olsun. Seni seçmezse de üzülme. Demek ki sevmiyormuş. Sana uygun değilmiş. Dikkat ederseniz ilişkilerden yakınanlar daha çok kadınlar. Erkeğimizin 'seni seviyorum' dememesinden, özel günleri hatırlamamasından,el ele tutuşup aşk filmi seyretmek istememesinden, bir çiçek alıp eve gelmemesinden, ilişkinin geleceği hakkında konuşmaktan kaçınmasından falan yakınıyoruz. Ve hep aynı şeyi vurguluyoruz; 'Ama ben onun istediği her şeyi yapıyorum!' Mesela hiç sevmediğimiz halde, onunla macera veya savaş filmine bile gidiyoruz. Gitmeyeceğiz! İstemiyorsak, sırf onu mutlu etmek adına gitmek zorunda değiliz. Nasıl ki o hoşlanmadığı için bizimle aşk filmi seyretmeye yanaşmıyorsa, biz de yaşanmayacağız. Gitsin yalnız seyretsin filmini. Biz de yalnız izleriz. Gelecekse de, bizim gibi paylaşmak, hoş vakit geçirmek amacıyla gelsin. Yalnız bırakmak istemediği için mecburen gelecekse ve sürekli söylenerek geldiğine geleceğine pişman edecekse boşuna yorulmasın... Ne demek istediğimi anladınız değil mi? Bizim yakınmalarımız da onlara batıyor ve sürekli dırdır eden kadın konumuna düşmüş oluyoruz. Ve kendi istediklerimizden fedakarlık ederek, karşımızdakinin isteklerine değer verdiğimizi, kendimizi çok önemsemediğimizi, onun kadar değerli bulmadığımızı da peşinen kabullenmiş oluyoruz. Sürekli yakınan bir kadın olmamanın yolu, istemediğiniz bir şeyi 'sevgi' adına yapmamaktan geçiyor. Önce can, sonra canan!
|