Ziraat Bankası, dövizli kredilerde mevzuat değişikliğine gitti. Bu değişiklikten yararlanmayan Borusan'ın 2.5 milyon Euro kur farkı davası açtığı öğrenildi.
Ziraat Bankası yönetiminin dövize endeksli kredilerde 'mevzuatı sadeleştirme' adı altında yaptığı değişiklik üzerine şirketler kur farkı peşine düştü. Yıllarca dövize endeksli kredi verirken, kredinin kapatılması sırasında döviz satış kurunun kredinin açılış tarihindeki döviz satış kurundan düşük olması durumunda, 'kredi devri içindeki en yüksek satış kurunu dikkate alan' Ziraat yönetimi Temmuz 2005'te müşterilerinden gelen şikayet üzerine mevzuatını değiştirdi. Banka, 19 Temmuz tarihinde, "kredilerin kapatılmasında uygulanacak kur açılış kurundan düşük olması halinde kredinin kullandırıldığı tarihteki alış kuru uygulanır" kararı aldı ve o tarihte büyük bir grup da bu değişiklikten yararlanarak 2 milyon YTL kârlı çıktı. Ancak mevzuat değişikliğinin geriye dönük olarak işletildiği yönündeki haberler üzerine kredi kullanan şirketlerden biri olan Borusan'ın, 30 Nisan 2006 tarihinde Ziraat Bankası'na karşı dava açarak 2 milyon 500 bin Euro'luk kur farkının kendisine ödenmesini istediği öğrenildi. İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi'ne açılan davada, şirket mevzuattaki değişikliğin kendilerine yansıtılmadığını iddia etti.
BDDK
İNCELİYOR Edinilen bilgiye göre dövizli kredilerde yapılan mevzuattaki değişiklik Ziraat Bankası yönetimini sadece müşteri karşısında değil, başka cephelerde de zorluyor. Söz konusu işlemi inceleyen murakıpların hazırladığı zehir zemberek raporun Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na (BDDK) ulaştığı belirtiliyor. Raporda geriye dönük olarak yapılan bu değişikliğin bazı firmalara menfaat sağladığının ileri sürüldüğü, kararda imzası bulunanların suçlandığı ifade ediliyor.
İHBAR MEKTUBU İLE DUYULDU Dövizli kredilerde yapılan mevzuat değişikliği basına ve ilgili devlet kurumlarına bir grup Ziraat Bankası çalışanının ihbar mektubu ile yansımıştı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Abdüllatif Şener'e de ulaşan ihbar mektuplarında, bu değişikliğin bir büyük grup için yapıldığı öne sürülmüştü. Mevzuat değişikliğinden önce, "Kredilerin kapatılması sırasında faiz tahakkuku tarihindeki döviz satış kurunun kredi açılış tarihindeki döviz satış kurundan düşük olması halinde o devre içindeki 'en yüksek döviz satış kuru' dikkate alınacaktır" deniliyordu. Ancak banka yönetim kurulunun 19 Temmuz 2005 tarihinde aldığı 260 sayılı karar ile 'devre faizinin tahsilinde ve kredilerin kapatılmasında uygulanacak kurun, açılış kurundan düşük olması halinde kredinin kullandırıldığı tarihteki alış kuru uygulanarak tahsil ve tasfiye edilir' diye bir değişikliğe gidilmişti.